yeliz.coskun@aksam.com.tr
Reytingleri altüst eden Survivor’da öyle bir isim var ki, geçtiğimiz haftaki yayınlarda ekranda görünmeyince ‘Nerede bu adam?’ diye ortalık karıştı. Oysaki merak edilen isim Op. Dr. Metin Kuş, hastaları için bir haftalığına Türkiye’ye dönmüştü. Kliniğinde buluştuğumuz Metin Hoca ile Survivor’ı ve programla ilgili tüm merak edilenleri konuştuk…
Survivor’ın doktoru, babası, vazgeçilmezi Op. Dr. Metin Kuş, hayatını, 7 yıllık ada tecrübesini ve Survivor hakkında merak edilenleri AKŞAM Pazar’a anlattı.
Hocam, kendinizden ve hayatınızdan bahseder misiniz? Neden doktorluğu seçtiniz?
1963, Tarsus doğumluyum. Cerrahpaşa Üniversitesi’ni kazanana kadar hiç şehir dışına çıkmadım. Annemin anlattığına göre 9 yaşındayken bir horozun kursağı kesilmiş. Ben de onu iğne iplikle dikmişim. Çocukluktan beri merakım vardı doktorluğa ama cerrah olmayı düşünmedim. Hayalim psikiyatrist olmaktı. Tercihleri eşim yapmıştı. Kendisi çocuk hekimi oldu, ben genel cerrahi ve travmatoloji uzmanı oldum.
Survivor hayatınıza nasıl girdi?
Bundan 7-8 yıl önce Esat (Yontunç), ‘Abi gel götüreyim seni. Gezmeye gel’ diyordu. 21 sene de özel bir hastanede tek başıma çalıştım. Yoğun bir günümde yine ‘Hadi gidiyor muyuz bu sene?’ dedi. Ben de ‘Geliyorum’ dedim. Tatil yapmaya gitmiştim, 2011’den beridir ekipteyim.
TATİLE DİYE GİTTİM BİR BAKTIM İNSANLARI MUAYENE EDİYORUM
Yarışma hayatınıza ne kattı?
İnsan nereye giderse kendini de beraber götürdüğü için Dominik’teki boş vakitlerimde oradaki insanları muayene etmeye başlamıştım. Şimdi bütün ekibe ben bakıyorum. Şimdi adada 3 doktoruz. Bir Türk doktor arkadaşım Selma Atay’ı götürdüm yanımda. Çok yetenekli işinde uzman bir hekim.
Sakatlandım diye kandıran oluyor mu?
Şanslıyım ki All Star takımını önceki sezonlardan tanıyorum. Zaten orada iyi bir psikiyatrist olmak zorundasınız. Gönüllüler itiraz etme konusunda biraz daha zayıf karşı takıma göre. Yarışmacının gerçekten o gün oynamamaya ihtiyacı var mı, kim neden oynamıyor anlıyorum. Ama bana üçkâğıt yapmazlar (gülüyor). Rumenler, Meksikalılar ve Yunanlardan da kandırmaya çalışan olursa hemen anlıyorum artık.
YUNANLARA BİR ŞEY OLMUYOR BİZİMKİLER HIRSTAN SAKATLANIYOR
Parkurda sakatlanma riskleri nasıl inceleniyor? Denetlemeler için bir ekip var mı?
Parkurları oyun öncesinde Esat ile ben mutlaka denetliyoruz. Tehlike gördüğümüz yerde gerekli kauçuk ve süngerleri koyuyoruz. Sakıncalı engelleri kaldırdığımız oluyor. Yarışma hırsıyla hiç beklenmedik anda saçma sapan bir şey olabiliyor. Ama nedense Rumenlere olmuyor, Yunanlara olmuyor, bizimkilere oluyor. Genetik olarak böyleyiz sanırım. Bazı durumlarda yemeği bile gözü görmüyor yarışmacının. Onun için bu kadar çok sakatlanıyorlar diyorum ya genetik olarak bir anamoli var kimse de olmuyor biz limitlerdeyiz.
Sürekli ilaç kullanmak zorunda olan yarışmacı var mı?
Gitmeden önce check-up’tan geçiyorlar. Tok karnına ilaç içmesi gerekeni biz oraya götürmüyoruz. Yarışmacılar sağlam olduklarına dair bir kağıt imzalıyorlar ve çok ciddi bir spor sınavından geçip geliyorlar. Yani mesela sigara içmek kesin yasak! Prodüksiyon ekibinin de yarışmacıların önünde sigara içmesi ve sakız çiğnemesi bile yasak!
Sakatlıkları değerlendirme aşamalarınız nasıl ilerliyor?
Tecrübe burada devreye giriyor. Oyunu çok dikkatli izlemek gerekiyor. Parkurun en yakınında ben oturuyorum. Baştan sona kadar her adımı ekrandan izliyorum. Nasıl düştü, niye düştü, ne oldu falan görmem lazım. Bugüne kadar kimse boyunluk takmadı, bu sezon bir tek Hakan’a taktım. Çünkü onun başına ne geldiğini gördüm. Hemen önümde Melih düştü. Hastaneye kolay kolay götürmem ama hemen onu film çektirmeye götürdük. İpek mesela… Daha düşer düşmez, Acun anlatırken ben koştum, oyunu durdurdum.
Peki Sema neden korse takıyor?
Sema’nın yeni problemi değil o. Adem ile ikisinin kronik bel problemleri var. Kendilerini öyle daha iyi hissediyorlar.
YEMEKTEN SONRA KUSUYORLAR
Yemek ödülünde, aç mideye günler sonra bir anda fazla yemek giriyor. Ödüldeki yemeklerin sağlık açısından besin değerleri nasıl ayarlanıyor?
Bazen protein, bazen karbonhidrat içeriyor yemekler. Ödül çok olduğu zaman burunlarından geliyor, kusuyorlar ya da ishal oluyorlar. Mesela birleşme partisi sonrasında yemek yeniliyor istisnasız hepsi kusuyor.
ADAYA ALIŞAN HER ŞEYE ALIŞIR
Yarışma sonrası rehabilite ihtiyaçları oluyor mu?
İnsan bedeni çok ilginç, her şeye adapte oluyor. Bana trilyon verseler ben tahtanın üzerinde yatamam. Ama bu adamlar yatıyor arkadaş. Öyle ki ödül kazanıyorlar otele götürüyoruz, yatakta değil yerde yatıyorlar. Hepsi tam amazon yani kadını da erkeği de. Yani oraya alışan adam normal hayata hemen alışır. Bir de kendi isteyerek giden yarışmacı mutlaka pişman oluyor ‘Keşke kalsaydım’ diyor.
OYUN ÖNCESİ BİR DİLİM ANANAS HAKLARI VAR
Gerçekten yemek yemiyorlar mı? Yarışmacılar uzun süre yemek ödülü kazanamıyor bazen. Kan şekeri düşüp bayılan olmuyor mu?
Yemiyorlar vallahi! Ama oyun öncesinde meyveleri var. Bir dilim ananas, bir tane muz hakları var. Bunun dışında yedikleri ödül yemekleri, Hindistan cevizi ve bademdir.
Bu sezon gönüllüler çok fazla aç kaldılar…
Orada benim vicdanım devreye giriyor ve sadece vitamin takviyesi yapıyorum. Ama yemek yine yok! Ben kimseyi hastaneye yatırmıyorum. Orada bir kliniğim var kendime ait. Orada müdahale ettiğim yarışmacı, bir refakatçi eşliğinde kalıyor. Ve orada bile yemek yok. Serum var, ilaç var. Diyelim ki midesiyle ilgili problemleri var belki mide koruyucuyla beraber ekstradan bir meyve ama yemek yok, vallahi de billahi de yok!
ADADA TERAPİ YAPIYORUM
Yarışmacılar ağlama krizlerine giriyor. Çok fenalaşıp sizin müdahale ettiğiniz oldu mu?
Çok oluyor. Orada da psikolog gibi ben giriyorum devreye. Müdahale etmem gerektiğinde adaya gidiyorum. Benimle dertleşip, konuşuyorlar. Genelde bırakmak isteyenler oluyor. Çok komik değil mi? Otele gelmediler ki, Farelerin, yılanların, akreplerin içinde yatıyorlar ve sonuçta bunları bilerek geliyorlar. Bazen kamera arkasında oluyor. Ciddi bir krizde ağlıyorsa yarışmacı, kamera yanına gitmez, onu yayınlamayız zaten.
Yarış yokken neler yapıyorlar?
Ben oraya gittiğimden bu yana 1 gün ya da 2 gün boş günleri vardı. Onun dışında hemen hemen her gün yarışmaları var. Adada balık tutuyorlar. En son Anıl tutmuştu. Oltaları var, ağları var isterlerse tutabilirler.
Sizin orada poliklinik kurmanız söz konusu mu?
Maddi olarak böyle bir hayalim yok. Zaten Acun Medya ile maddi bir bağım yok. Sadece abi kardeşiz. Yani normalde ben motosiklet kullanıyorum. Ama bu sene durum o hale geldi ki araba kullanmak zorundayım ve araba ambulans gibi. Yani nasıl anlatayım size küçük ameliyatlar yapabilecek malzemelerim bile var arabanın bagajında.
Siz yokken buradaki hastalarınızın takibini kim yapıyor?
Ben bir seneden beri İntermed Doktor Ofisleri’ndeyim. Geldiğim zaman boş kalmadan çalışıyorum ama gittiğim zaman yerime kimse bakmıyor.
Sizin hobileriniz neler?
Babam 87 yaşında öldü, 86 yaşında motora biniyordu. Ben de motor aşığıyım. Alp Kırşan ile balık tutmayı çok seviyorum. Geçenlerde 130 kilo balık tuttuk. 3 metre 20 santimlik balığı 600 kişi yedi.