Osmanlı'dan mirasınız var

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

Sultan 2. Abdülhamid’in mal varlığına ilişkin üç tapu kayıt defterinin ortaya çıkması akıllara “Acaba paşa dedemizden bize de miras kalmış olabilir mi?” sorusunu getirdi. Henüz bir mirasçı ortaya çıkmadığına göre belki siz de Abdülhamid’in torunlarından olabilirsiniz. Peki, Osmanlı’daki dedenizden miras kalıp kalmadığını, soyunuzun Osmanlı’ya kadar uzanıp uzanmadığını öğrenmek için ne yapmanız gerekiyor? Tüm bu soruların cevabını Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Bayram’dan öğrendik.

MİRASININ PEŞİNE DÜŞENLER ÇOK

Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Genel Müdür YardımcısıSebahattin Bayram’dan öğrendiğimize göre ellerinde harita ya da tapuyla atalarından kalmış mirası ve ailesinin nüfus bilgilerini araştırmak için Osmanlı arşivini ziyaret edenlerin sayısı hiç de az değil. Hatta yıllardır bıkıp usanmadan arşivin kapısını arşınlayanlar bile var. “Harita, senedi hakani (tapu), mürur tezkiresi (seyahat belgesi), nüfus tezkiresi (nüfus cüzdanı), vergi ödeme makbuzu gibi Osmanlıca evraklarla gelip mirasını araştırmak isteyen çok sayıda vatandaşımız başvuruyor. Uzun yıllar arşivde gelip çalışanlar çoğunlukla vakıf evladı olduğunu iddia eden kişiler. Atalarının vakfettiği mallarla ilgili belgeleri tespit edip mahkemelere delil olarak sunmak için geliyorlar. Pek çok kişi prosedürü çok da iyi bilmediği için tapu ve nüfus kayıtları için de arşivimize müracaatta bulunuyor. Bilhassa son dönemde Iraklı ve Suriyeli sığınmacılardan çok sayıda kişi ailesinin tespiti maksadıyla kurumumuza başvuruyor. Ayrıca Osmanlı vatandaşı olduğunu iddia eden özellikle Arap araştırmacılar da arşivimize geliyor.” Peki, her dedemden miras var diyen arşive başvurabiliyor mu, bunun için nasıl bir yol izlemek gerekiyor? Sebahattin Bayram, bunun iki yolu olduğunu söylüyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanların nüfus cüzdanlarıyla, yabancı uyruklu vatandaşların da pasaportlarıyla araştırma bölümüne bizzat gidip kayıt yaptırması gerekiyor. Müracaat formunu ve taahhütnameyi doldurduktan sonra bir de fotoğrafınızı veriyorsunuz. Bir diğer seçenek ise dilekçeyle talebinizi iletmeniz.

NASIL KANITLAYACAKSINIZ?

Diyelim Osmanlı Arşivi’ne başvurdunuz, kaydınızı yaptırdınız, araştırmacı kartınızı da aldınız. İş mirasçı olduğunuzu kanıtlamaya geldi. Şimdi ne yapacaksınız?  “Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Osmanlı Arşivi'nde özel mülkiyet, kadastro ve nüfus kayıtları bulunmuyor. Dolayısıyla bu tespitler için ilk başvurulacak merci Osmanlı Arşivi değil. Mirasçılığın tespiti için ilk önce nüfus kayıtlarının tespit edilmesi gerekiyor. Bunun için kişinin kendi nüfus müdürlüğünden vukuatlı nüfus örneğini alması şart. Genellikle günümüzden yaklaşık 100-110 sene öncesine kadar bu kayıtlara ulaşılıyor. Nüfus örneğini aldıktan sonra ‘Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne bir dilekçeyle başvuruluyor. Bu arada dilekçenin ekine nüfus müdürlüğünden alınan vukuatlı nüfus varakasını ekleyip geriye doğru aile kayıtlarını talep etmeniz gerekiyor. Bu aşama da geçildikten sonra Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Envanteri’nde bulunan Hicri 1246 / Miladi 1831 tarihli nüfus sayımı defterlerine başvurulabilir. Bu tarihten sonra muhtelif tarihlerde yapılan nüfus sayımlarına ait defterleri mahallerindeki nüfus idarelerinde bulabilirler. Arşivimizdeki nüfus defterlerinde vilayet, kaza ve köy/mahalle bazında Ahmet oğlu Mehmet şeklinde sadece erkek nüfusun isim, baba ismi, yaşı ve eşkâliyle yani kısa boylu, aksakallı gibi tariflerle ilgili kayıtlar bulunuyor, kadınlara ait nüfus bilgileri ve evlilik kayıtları bulunmuyor. Hak sahibi olmak için öncelikle nüfus kayıtlarının mal ve mülkü talep edilen kişiye kadar kesintisiz dayandırılması ve tapu kayıtlarının sıhhatli bir şekilde tespit edilmesi gerekiyor. Bütün bu tespit ve ileri sürülen belgelerin mahkeme heyeti tarafından kabul edilmesi neticesinde kişiler hak sahibi olabiliyor.”

BU ARAZİLER DEDEME AİT

Paşa dedesinden miras kaldığını iddia edenler hakkında ilginç hikâyeler de dinledik Sebahattin Bey’den. İddialarının ne kadarının gerçek ne kadarının hayal ürünü olduğu bilinmez ama görünüşe bakılırsa plazaların, lüks sitelerin hatta devlet kurumlarının bulunduğu arazilerin çoğunun kendilerine ait olduğunu ileri sürenler de varmış. Hatta kimileri bir bölgenin tamamının olduğu gibi dedelerinden kaldığını iddia ediyormuş. En çok kimlerin araştırma konusu olduğunu merak ediyorum. Sebahattin Bey, önceleri vakıf kurmuş paşa ve devlet ileri gelenlerinin büyük ölçüde araştırıldığını ancak bugüne kadar bununla ilgili bir istatistiki bir bilginin olmadığını söylüyor. Mirasla ilgili sonuç elde edenler hakkında

kurumun çok fazla bilgisi yok. Çünkü çalışmaların tespiti mahkemeler tarafından yapılıyormuş. Ancak bazı kişilerin
atalarına ait vakıfların mütevelliliklerini elde ettikleri ve bu vakıf mallarından kira geliri elde ettiğini öğreniyorum.

ŞECERENİZİ ÇIKARMAK İÇİN…

Depolarda muhafaza edilen evraklar tasnif edilip araştırmaya açılıyor. Belgelerin indeksleri, özetleri çıkarılıyor, arkasına mühürleri atılıyor, tarih numaraları veriliyor. Böylece belgelere bir kimlik kazandırılıyor. Osmanlı Arşivi’nde daha çok devletin tuttuğu resmi kayıtlar, bürokratik evraklar var. Osmanlı dönemine ait bütün evraklar arşivde bulunmuyor. Ailenizin şeceresini çıkarmak için Osmanlı arşivi tek başına yeterli değil. Araştırmanın bir kısmı vakıflar müdürlüğünde, bir kısmı tapu kadastroda bir kısmı da nüfus idarelerinde yürütülüyor. Ancak kompleks bir çalışmayla şecerenize ulaşabiliyorsunuz. Araştırma yaptığınız kişi Osmanlı’da memurluk yapmış, idari yönetimlerde yer almış, orduda bulunmuş ya da bir vakfı yönetmişse şanslısınız çünkü devlet bu kişilerin kaydını daha iyi tuttuğu için bulma ihtimaliniz daha fazla. Bu arada arşivde araştırma yapabilmek için Osmanlıca bilmeniz şart ya da dışarıdan yardım almanız gerekiyor.

SOKULLU'NUN VARİSLERİ

Tiyatro sanatçısı Ayşegül Atik'in de aralarında bulunduğu 16 varis, geçtiğimiz yıllarda Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa'nın 14'üncü kuşak mirasçıları oldukları iddiasıyla mahkemeye başvuruda bulunmuştu. Varisler, önce Osmanlı İmparatorluğu'nda 1565-1579 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman, 2'nci Selim ve 3'üncü Murat'a sadrazamlık yapmış Sokullu Mehmet Paşa'nın soy ağacının çıkarılarak 'vakıf evladı' olduklarının tespiti ardından da taşınmazlardan elde edilen gelirden faydalanma talebinde bulunmuşlardı. Bilirkişi raporuyla Sokullu'nun varisi olduğu ispatlanan davacıların açtığı dava karara bağlandı ve varisler senede belli bir ücret alıyor.

MİLYAR DOLARLIK MİRAS DAVASI

l Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa’nın değeri milyar dolarla ölçülen mirası için tam yıllardır hukuk savaşı yaşanıyor.

l Muğla'nın Bodrum ilçesinde Osmanlı döneminde yaşamış Voyvoda Hacı Hüseyin Ağa isimli şahıstan miras kalan arsalar 200 yıl sonra 800 kişiye bölüştürülerek satılacak.

l Osmanlı İmparatorluğu’nda 1800’lü yılların başında Karaman Valiliği yapan, Nizam-ı Cedid ve Sekban-ı Cedid ordularını komuta ettikten sonra boğularak öldürülen Kadı Abdurrahman Paşa’nın torunları miras için dava açtı. Paşa’nın Antalya, Konya, Muğla ve Trakya’nın yanı sıra Şam’daki Emevi Camisi’nin çevresinde de büyük arazileri bulunuyor.