Önce iftar verip sonra katılanları soydular

Tarlabaşı halkı o gün bir işadamının iftarına davetliydi. İftara yarım saat kala alan dolmuştu. Ezanın okunması bekleniyordu. Bu bir iftar değil hırsızlık çetesinin yeni planıydı aslında.

İstanbul’da bazı ilçelerde ardı ardına yaşanan hırsızlık olayları halkı canından bezdirmişti. Hemen hemen her gün polise bir hırsızlık olayı şikayeti geliyordu. Çete İstanbul halkının başına bela olmuştu. Polis çeteyi çökertmek için özel bir birim oluşturdu.

PARMAK İZLERİ HEP AYNI

Hırsızlık uzmanı polisler tüm hırsızlık olaylarını büyük bir titizlikle inceliyordu. Alınan parmak izlerinin birçoğu hep aynı çeteyi işaret ediyordu. Gündüz uyuyor gece yarasa gibi uyanık kalıp evlere giriyorlardı. Fatih’teki soyguna polis memuru Yaşar gitmişti. Geçen hafta Şişli’de soyulan evde de aynı parmak izi vardı.
ÇETE LİDERİ MEHMET
Hırsızlık Büro Amiri Turan iyice bunalmıştı. Her sabah önüne hırsızlık bildirimi konuluyordu. Saatler 14.00’ı gösterdiğinde tüm birimler Asayiş Şubesinin toplantı salonuna geldi. İstanbul’un baş belası çete artık çökertilmeliydi. Gerekirse tüm İstanbul polisi tüm ağırlığını bu çeteye verecekti. Herkes ellerindeki bilgileri paylaşmaya başladı. İlçe müdürleri de toplantıdaydı. Emniyet Amiri Turan çete liderinin Mehmet K. olduğunu söyleyerek fotoğrafını gösterdi. Hedef Mehmet’ti. Polis kendisine çalışan ajan hırsızlardan da faydalanmıştı. Tüm ibareler Mehmet’in çetesini işaret ediyordu.
AMAN YAKALANMAYIN
Mehmet K. Sarıyer’de saklandığı yerden adamlarından bilgi alıyordu. Dün gece yaklaşık 100 bin TL’lik soygun yapmışlardı. Keyfine diyecek yoktu. Purosunu yakarak adamlarını kutladı. “Aman yakalanmayın. Yakalanırsanız beni tanımıyorsunuz” diyerek uyarısını yapmadan da edemedi.
ÇOK GÜNAHA GİRİYORUZ İFTAR VERELİM
Mehmet ve adamları 1 ayda 1 milyon TL’ye yakın hırsızlık yapmıştı. Çetesiyle yaptığı toplantıda gülerek, “Ramazan başladı. Çok günaha giriyoruz. İftar verelim” dedi. Çete üyesi Ali ise  "Patron 30 gün iftar versek yine günahlarımızdan arınamayız” deyince odada kahkaha koptu. Mehmet Tarlabaşı’nda iftar için hazırlık yapılması talimatını verdi.
300 KİŞİ GELDİ
Hırsızlık çetesi bu akşam iftarı veriyordu. Menüde çorba sandviç ve meyvu suyu var. O İstanbul’u soyan çete üyeleri biranda hayırsever bir insana dönüşmüşlerdi. Bu oyunun başka bir parçasıydı. Yavaş yavaş iftarın yapılacağı alan dolmaya başladı. 300 kişiye göre hazırlık yapıldı. Ezanın okunmasıyla iftar başladı.
İFTAR YAPANLAR SOYULMAYA BAŞLANDI
Huylu huyundan vazgeçer miydi. Kan emici çete ezanın okunmasıyla tekrardan şeytana dönmüştü. Mehmet’te iftara gelmişti. Sandviç yiyerek meyve suyunu içti. En yakın adamı Ali’nin kulağını eğilerek, “Ali bu gelenlerin cüzdanlarından iyi şeyler çıkabilir” dedi. Ali iftardaki adamlarını harekete geçirdi. Çete hırsızlığa başladı. Çok kişinin cüzdanı ve telefonu çalındı. Vicdansız Mehmet iftarın parasını katılanlardan çıkarmıştı bile.
O POLİS DUYMAMALIYDI
Poliste hummalı bir çalışma vardı. İsimler ve adresler belirlendi. Sabah operasyon başlayacaktı. Büro Amiri Turan, “İnşallah şu Mehmet yakalanır” dedi. Operasyon için diğer şubelerden destek istendi. Bilgilendirildi. Ancak bu operasyonun duymaması gereken biri duymuştu.
SABAH KAHVALTI İPTAL DOSTUM
4. sınıf emniyet müdürü olan polis şefi Mehmet K. ile yakın ilişki içindeydi. Tam isimleri bilmiyor ama operasyonun hırsızlık çetesine yönelik olacağını biliyordu. Hemen Mehmet’i arayarak şifreyi verdi:” Sabah kahvaltı iptal dostum.” Mehmet hemen valizine toplayarak ilk uçakla yurt dışına çıktı.
MEHMET KAYIP
500 polis sabah eş zamanlı olarak 8 ayrı ilçede operasyona başladı. Mehmet K.’nın 24 adamı gözaltına alındı. Ama çete lideri Mehmet hiçbir adreste yoktu. Polisler üzülmüştü biraz. Yakalamayı yemin ettiler. Mehmet’in peşinibırakmayacaklardı.
MUTLAKA DÖNECEKTİ
Mehmet’in 172 suçtan kaydı vardı. Çeteyi ve sakladığı paraları burada bırakamazdı. Mutlaka dönecekti. Ve beklenen oldu. Mehmet adamlarını büyük bir hırsızlık olayına hazırlıyordu. Adres belirlenmişti. 50 polis aynı anda baskını yaptı. Bina sarılmıştı. Kaçacak delik yoktu. O beklenen 1 numaralı hırsız Mehmet kelepçeli halde polislerin kollarındaydı. İstanbullu bu gece rahat uyuyabilirdi.