Yetenek Uzmanı-Eğitimci ve Yazar Tülay Demir Oktay, kayıp olan on bin Suriyeli çocuğun durumuna dikkat çekmek için bir sergi düzenliyor. Birçok ülkeden ve mülteci kamplardan çocukların çizdiği resimleri sergiye dönüştürecek olan Oktay’la detayları öğrenmek üzere bir araya geldik.
Tülay Demir Oktay, onu ‘Yetenek Avcısı’ olarak tanıdık. Çocukların çizdiği resimleri analiz ediyor, geleceğe dair kaygılarını, korkularını, mutlu olup olmadıklarını ortaya çıkarıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin resmi lobi faaliyetlerini de yürütüyor. Şimdiye kadar pek çok sosyal sorumluluk projelerine de imza attı Oktay. O, şimdilerde kayıp olan on bin Suriyeli çocuğun durumuna dikkat çekmek istiyor. Çocuk hakları haftasında, göç etmek zorunda kalan çocukların çizdiği resimleri sergileyecek olan yetenek avcısı detayları AKŞAM Pazar okuyucularına anlattı.
SAVAŞLARA KARŞIYIM
Sanırım dünya düzenini koruyabilmek için ülkeler maalesef savaşa sürükleniyor. Her insan gibi ben de savaşlara karşıyım. Gönül ister ki savaşlar sadece tarih kitaplarında kalsaydı ve bir daha yaşanmasaydı. Dünya barışı en büyük isteğimiz ve arzumuz. Bizler kavga için değil sevmek için bu dünyaya geldik. En acısı da sanırım artık güvenli olmadığı için kendi ülkesini terk etmek zorunda kalanların durumu. Bir ülke düşünün, evinde oturmuş oyuncaklarıyla oyun
SINIR KAPILARINDALAR
Ülkesinde artık öleceğini anlayan bu çocuklar, birilerinin peşine takılıp son bir umutla belki onlar için daha da tehlikeli bir yolculuğa çıktılar. Bu serüven sırasında başlarına gelmeyen kalmadı. Türkiye gibi bir ülke yaklaşık beş milyon mülteciye kapılarını açtı. Belki bir kısım bunu istemedi ancak Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vicdanı ve merhameti olayları görmezden gelmeye el vermedi. Elbette sayıları çok fazla olduğundan bir kısım mülteciler yoluna devam etti ve Avrupa sınır kapılarına dayandı. Bence işin en vahim kısmı da Avrupa topraklarında yaşandı. Çünkü Avrupa topraklarında yaklaşık 10 milyon çocuk kayıp oldu! Bu yok olan çocukların akıbeti hakkında neredeyse doğru
10 BİN ÇOCUK NASIL KAYIP OLUR?
Dikkat çekmek istediğim bu projeyle hiçbir destek almadan, tamamen kendim ilgileniyorum. Benim hiçbir bağlantım, alakam olmadığı halde kendimi sorumlu hissediyorum. Sessiz kalmayı suça ortak olmak gibi görüyorum. Bir çocuk kaybolur evet ama on bin çocuk nasıl kaybolur? Bununla ilgili araştırmalara başladığımda kimsenin haberi olmadığını gördüm ve bu durum beni çok rahatsız etti. Bu durumu gittiğim bütün ülkelerde konuşuyorum; Almanya’da, Belçika’da, Birleşmiş Milletler’de, mülteci kamplarında ve bu kamplardan sorumlu kurum ve kuruluşlarda her yerde… Sırf uluslar arası basının dikkatini çekmek için bu projeye başladım ve çocukların çizdiği fotoğraflara ulaştım. Gelen resimleri analiz ettiğimde birçok çocuğun ne kadar karamsar ve depresif olduğunu gördüm. Tabii bunun yanı sıra geçmiş hayatını özleyen ama geleceğe umutla bakan resimlerde var. İşte bu resimleri bir platformda toplayıp dikkat çekmek için bir sergi düzenliyorum.
DUYARLI OLALIM
Millet olarak hepimizin daha duyarlı olması gerekiyor. Her şeyi devletten bekleyemeyiz, zaten bunu hiçbir ülke yapmıyor. Ayrımcılık yapmayıp insanlığı ön planda tutmak gerekiyor. Özellikle çocuklarımıza bunu aşılarsak diğer çocukları ötekileştirmezsek daha kolay olur bazı şeyler. Türkiye güçlü bir ülke, bu çocukların arasında belki Türkiye’ye katkı sağlayacak bireyler yetişebilir. Neden hep kötü düşünüyoruz? Madem kapıları açtık, merhametli bir ülkeyiz, geleni de ters tepmeyelim.
ÜNLÜLER DE DESTEK OLACAK
Çocuk Hakları haftasında sergi açılışımız olacak. Türkiye’de sevilen sanatçılar da buna destek olacak, onlarında desteğiyle farkındalık sağlayacağımıza canı gönülden inanıyorum.