Obezite tedavisinde kalıcı yöntem

22 Mayıs Dünya Sağlık Örgütü tarafından Avrupa Obezite Günü olarak anılıyor. NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Şerafettin Özer, pek çok hastalığa yol açan obeziteyle mücadelede tedavi yöntemlerini anlattı.

Obezitenin yüksek tansiyon, şeker hastalığı (Tip 2 Diyabet), kalp hastalıkları, safra kesesi taşı, karaciğer yağlanması, eklem hastalıkları, reflü, gut-ürik asit artışı ve kanser sıklığında artış, adet görme bozuklukları, felç-inme sıklığında artış gibi pek çok sağlık sorununa davetiye çıkardığını belirten Op. Dr. Şerafettin Özer, “Obezite tedavisinde her hastanın durumu ayrı değerlendirilerek diyet, fiziksel egzersiz, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi yöntemlerinden biri veya birkaçının beraber uygulanması gerekir” diyor. Obezite tedavisinde Amerika Sağlık Birliği’nin 2005 yılında yayınladığı fikir birliği belgesine göre cerrahi tedavinin kalıcı kilo kaybı için önerilen tek yöntem olduğunu ifade eden Özer, “Bariatrik ve Metabolik Cerrahi, obeziteyle ilişkili hastalıklarda anlamlı iyileşmeler gösteriyor. ” diyor.

EN ETKİLİ YÖNTEM CERRAHİ

Obez bir insanın belirgin ve kalıcı bir şekilde kilo vermesi için, vücudun kilo denge sisteminin ya da metabolik sağlık sisteminin yeniden oluşturulması ve böylelikle vücudun fazla yağı depolamayı sonlandırması gerektiğini belirten Özer, “Bugüne kadar bunu gerçekleştiren en etkili yöntem cerrahi müdahale olmuştur. Aynı zamanda hastaların yüzde 80’inde obeziteye bağlı sağlık problemlerinin de çözüldüğü görülmüştür” dedi. Bariatrik Cerrahinin büyük miktarda kilo kaybı sağladığını ifade eden  Şerafettin Özer, “Yaşam tarzı değişikliği veya ilaç tedavisiyle karşılaştırıldığında ameliyat sonrası 3 yıllık dönemde yüzde 45’ten fazla kilo kaybı sağlar. 10 yıllık ortalama kilo kaybı verilerine bakıldığında; diğer seçeneklerle ortalama 1 kg kilo kaybı sağlanırken, aynı durum obezite cerrahisi uygulanmış hastalarda 20 kg’dır” diye konuştu.

İDEAL KİLOYA 1,5 YILDA ULAŞILIR

Mide küçültme operasyonları sonrasında ilk 6 ayda fazla kilonun yüzde 50’sinin kaybedildiğini, ikinci 6 ay içinde de yüzde 50 olmak üzere bir yılda fazla kilonun yüzde 75’inin verildiğini belirten Özer, hastanın ideal kiloya 1,5 yıl sonra ulaşmasının öngörüldüğünü ifade etti. Şerafettin Özer, “Bariatrik ve Metabolik Cerrahiyle midenin veya ince bağırsağın anatomisinin değiştirilmesi, hormonal sinyallerle etki ederek, iştahın azalması doygunluk hissinin artması metabolizmanın hızlanması ve sağlıklı yeme alışkanlığının oluşmasıyla sonuçlanır. Bu olumlu değişiklikler sonucunda vücut kilo kaybına hazır hale gelir ve tekrar yüksek bir referans seviyesine çıkmak için yeni bir mücadeleye girmez” diye konuştu. 

HERKESE UYGULANMIYOR 

Bu ameliyatların her hastaya uygulanmadığını, mutlaka hastanın kişisel özellikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda yapıldığını belirten Şerafettin Özer, “Hasta tüm yönleriyle incelenerek ameliyatlardan istifade edip etmeyeceği tespit     edildikten sonra operasyon gerçekleştirilmektedir. Hastanın ameliyat sonrası uyum sağlayıp sağlamayacağı belirlenmektedir. Hastaya  öncelikli olarak ameliyattan sonraki yaşam tarzıyla ilgili eğitim verilerek ameliyattan sonraki 1,5-2 yıl içinde yaşayacağı farklılıklar anlatılmaktadır. Bunların hepsi  gözden geçirildikten ve hasta ikna olduktan sonra ameliyata karar verilmektedir.