Nagihan Karadere: Dünyaya 'Survivor kadını' olarak geldim

YETKİN ETKİN

yetkinetkin@gmail.com

Survivor’ın tartışmasız en hırslı yarışmacısıydı. “Beni kıskanıyorsun kızımmm” sözleriyle yarışmanın unutulmaz isimlerinden oldu. Seveni de çoktu, nefret edeni de. İşte değişen imajıyla karşınızda Nagihan Karadere…

ATLET OLMA HAYALİ

Çocukluk dönemimde, ortaokul yıllarında sporu ve atletizmi çok seviyordum. Fizikleri ve giydikleri mayolar beni çok etkilemişti. “Ben de atlet olmak istiyorum” diyerek hep hayaller kuruyordum. Beden eğitimi öğretmenime giderek sporcu olmak istediğimi söyleyince “Söylemekle olmuyor, kanıtlamalısın” dedi. Çok istekli olduğumu görünce derste koşturmaya başladı. 2 ders boyunca 90 dakika deli danalar gibi koşmuşum. Sonra beni unuttuklarını anlayınca “Nerede bu kız?” 

diye sormuş hoca.  Hiç unutmuyorum, Mustafa Usanmaz “Aferin kız, seni takdir ediyorum” demişti. 

BİREYSEL SPORU SEÇTİM AMA… 

Hocamız voleybol takımına almak isteyince birkaç kez denedim ama atletizm dalına odaklandım. Belki takım sporu seçseydim daha başarılı olabilirdim. Atletizm cidden çok zor bir branş. İmkânları çok kısıtlı. Olanaklar  konusunda rakipleriniz bu işte çok yol kat etmiş. Bir savaş düşünün büyük bir cephanelikle gelirken siz sapanla karşılık vermeye çalışıyorsunuz. Sponsor, psikolog, ürünler, antrenör derken her konuda gerideyiz. Ama yeteneğimiz kimse de yoktu. Benim kas yapım çok farklıydı. Bu yapımı yurt dışında belki çok daha farklı kullanabilirdik. Yine de az buz şeyler yapmadık. 

ÇOK SAYIDA REKORUM VAR 

İlk 2002 yılında milli takıma seçilmiştim. Şampiyon Kulüpler, Milletler Kupası, Balkan Şampiyonluğu olarak çok sayıda derecelerim vardı. 2002 yılında bayrak ikinciliği, 2003 yılında Balkan Gençler Şampiyonası’nda Hagi’nin stadında yarışmıştık. O şartlarda 400 metre engellerde birinci olarak 4x400 birincilik, 4x100 dereceler çok değerliydi. Seneler geçmesine rağmen hâlâ rekorum kırılamadı. Bundan sonrada kırılabileceğini sanmıyorum. Ancak devşirme bir sporcu belki yapabilir. 55 saniyelerin altı dünya sıralamasında görülmemiş rekorlardı. Bunun haklı gururunu yaşıyorum. İyisiyle, kötüsüyle önemli izler bıraktım. Mutlaka başarısız olduğum dönemler de söz konusudur. Hiçbirzaman hayata küsen biri olmadım ve önüme bakarak ilerlemeye çalıştım. 

SURVIVOR PATLAMA NOKTASI OLDU

Hayata Survivor kadını olarak geldiğimi düşünüyorum. Sonuna kadar mücadeleyi bırakmadım. Özlem, açlık, başarı, yokluk… Büyük zorluklar içinde devam ettim. Özellikle kızımdan bir gün bile ayrı kalamazken 5-6 ay boyunca hiç görmeyerek büyük bir hasret yaşadım. Bir anne için bu çok zor bir durum. Bunun psikolojisi derin izler bıraktı. Ama Nagihan Karadere olarak Survivor’da bir patlama yaşadım. Hırslı olduğum için herkes beni benimsedi. İyi bir karşılık verdiğimi düşünüyorum. Biraz dik kafalılığım ve agresifliğimle çok alışık olmayan bir tarz ortaya koydum. Normal hayata dönünce sakin, komik, eğlenceli, sıcakkanlı biri olduğum için yakın arkadaşlarım beni tanır ama açlığın vermiş olduğu agresiflik neticesinde tam tersi bir yapıda tanındım. 

ŞİMDİ DAHA HIRSLIYIM

Survivor öncesinde mütevazı, kendi yağında kavrulan, hiç kimseye yük olmayan bir kadındım. Gözüm asla yükseklerde değildi. Hangi imkânlara sahipsem onunla yetinmeye çalışırdım. Survivor kapısı açıldıktan sonra karşıma güzel teklifler gelmeye başladı. Bunun çok iyi bir katkısı oldu. Kızıma çok iyi bir gelecek sunmak istiyorum. Şimdi daha hırslıyım, insan istedikten sonra yapamayacağı şey yoktur. Önce kafayı koyun sonrası kolay olmasa bile peşinden geliyor. Hayatımda ilk kez bir yarışmaya katıldım ve doğru bir yarışmaya katıldığımı düşünüyorum. Bundan sonra inşallah çok daha iyi projelerle devam edeceğim.

GÖRENLER GÖZLERİNE İNANAMIYOR 

Beni görenler gözlerine inanamıyor. “Sen Nagihan olmazsın, ne kadar değişmişsin” diyorlar. Yarışma boyunca sadece atlet ve şort giydik. Seyirci yarışmada pis, pasaklı, bakımsız halimize denk geldi. Bir sene sonra tam tersi bakımlı, cici, yemeği ve sohbeti güzel olan bir kişiyle karşılaştılar. Şimdi bir moda programında yer alıyorum. Alışık olmadığım bir konsept. Program ne kadar devam eder bilemiyorum çünkü çok yoğun bir tempoda geçiyor. Kızıma hiç vakit ayıramıyorum. Bazen yeter mi diye düşünmeden edemiyorum. Dizi ve sinema teklifi de var. Önce oyunculuk eğitimimi tamamlayarak devam etmek istiyorum. Şu anda buna yoğunlaştım. Bir işi yaparsam tam anlamıyla yapmak istiyorum. 

Yani sporda olduğu gibi her zaman hedeflerin peşinde olmak lazım.

ALL STAR ŞARTLARI İYİ OLURSA… 

Şimdi All Star söylentileri başladı. Yarışmadan döndüğüm zaman normal hayata adapte olmamıştım. Önceden olsaydı “her gün olsa her gün giderdim” derken şimdi işlerin yoğunluğu artınca biraz değişiklik yaşadım. Survivor’a gittiğim dönem bir ailem, eşim ve yuvam vardı. Ayrılık süreci yaşadığımız için dağıldık. Şimdi gitmek ister miyim? Bilemiyorum. Kızıma hasret duyacağım bir süreç yaşamak istemiyorum. Şartlar çok iyi olursa ancak düşünebilirim. Benim için asıl önemli olan çocuğuma iyi bir imkan yaratmak ancak böyle olursa düşünebilirim.

SURVIVOR’I KİM KAZANIR?

Survivor’a tekrar gidersem ben kazanırım. Çıtayı o kadar çok yükseltmişim ki yeni oyuncuları izliyorum da istatistiklerde altlarda kalınıyor. Kadın ve erkek yarışmacılar içinde en çok oyun kazanan isim olarak tarihe geçtiğimi biliyorum.

ALİ KOÇ DÜNYAYI PEŞİNE TAKAR 

Çocukluğum, gençliğim, bütün hayatım Fenerbahçe’de geçti. Fenerbahçe alt yapısında 10 sene hizmet ettim. Takım kaptanlığı yaparak sayısız başarılar ve birincilikler elde ettim. Benim ‘ailem’ Fenerbahçe’ydi. Başkan, yöneticiler, futbolcular dahil herkesle karşılaşır ve denk gelirdik. Şu anda içinde bulunduğu durum çok iç açıcı değil hatta alışık olmadığımız bir ortam yaşanıyor. Sanki duraklama dönemine girmiş gibi bir görüntü sergiliyoruz. Kolay değil, her yıl büyük yatırımlar yapılıyor ve her daim başarı isteniyor. Yaklaşan bir kongreden bahsediliyor. Aziz Yıldırım çok başarılı ve hırslı biridir. Ali Koç ismi Fernerbahçe için önemli. Avrupa’ya açılmak açısından belki doğru bir seçim olabilir. Ali Koç’u iyi tanırım eğer başkan olursa dünyayı peşine takar.

BU SÖZLER ÜZERİME YAPIŞTI

Acun Ilıcalı: 

Çok sempatik, doğal biri. Halk tarafından çok seviliyor. Ben de onu çok seviyorum.

Kıskanıyorsun kızııııım kıskanıyorsun oğlummmmm:

Evet, bu cümleyi çok söyledim. Bir arkadaşım  spor salonu açmak istedi ve isim olarak bunu düşündüğünü söylemişti. “Abartmayın” dedim. Üzerime yapıştı bu sözler ama son derece keyif de almıyor değilim.

Demet Akalın: 

Benim kraliçem, onu çok seviyorum. Her daim bağlantı içindeyiz. Devamlı görüşüyoruz. En kısa sürede yine bir araya geleceğiz.

Açlık:

Benim durduğum nokta. Sıfır töleransım var içimden başka bir Nagihan çıkıyor.

Arven:

Benim dünyam. Canımı istesin gözümü kırpmadan veririm. Zaten tüm amacım onun en iyi geleceği almasıyla başarılacak.