alimertalan@gmail.com
“Flört” ilk günden bugüne sayısız badire atlattı ama hiçbir koşulda vazgeçmedi, “Yola devam” dedi. Şimdi de “Bambaşka” isimli yeni albümleriyle karşımızdalar. “Flört” grubunun üyeleri Ozan Kotra, Ata Akdağ, Hakan Çağlar ve Çağatay Kehribar ile bir araya geldik. Yeni albümlerini, rol alacakları çizgi romanı ve Rasta Baba’yı konuştuk.
Albümün sözlerine baktığımızda duygusal, eğlenceli, fırlama cümlelerle karşılaşıyoruz. Sözlerde dördünüzün imzası var. Bu şarkılar nasıl ortaya çıktı, sözler konusunda fikir birliğine varmak zor olmuyor mu?
Ata: “Benim Suçum”u grubun kayıtlarını yaptığı Bay Papağan Stüdyoları’nda yazmaya başladım. Elimde bir akustik gitar vardı ve kelimenin tam anlamıyla gitarı tıngırdatıp mırıldanıyordum. “Maç Başladı” da Bodrum’da bir konser öncesi soundcheck esnasında ortaya çıktı. Tribünvari koro vokaller de ekledik ve şarkıyı trajik bir kazada yok olup giden Kızıl Ordu Korosu’na ithaf ettik. En ilginci de “Ömre Bedelsin”in ortaya çıkışıydı. Albüm için şarkı seçildiği süreçte evde yüksek ateşle yatıyordum, feci hastaydım. Birden bir şeyler beni dürttü ve yataktan doğruldum. Gitara uzandım ve doğrudan doğruya “Ömre Bedelsin”in nakaratını çalmaya başladım.
Çağatay: Albüm repertuarı tamamlandıktan sonra da her şarkıyı prova fırınına sokup bir güzel pişiririz. Yeterli pişme seviyesine gelen şarkılar kayıt sürecine hazır hale gelir ve kayıtlar başlar.
Flört, Türkiye’deki farklı gruplardan biri... Albümün adı da “Bambaşka”... Bu albümü bambaşka yapan Flört kıstaslarına göre daha farklı kılan unsurlar neler?
Çağatay: Bu albümü anlatan en güzel kelimeydi “Bambaşka”... Her şarkının diğerinden başka ve farklı enerjilerde olması bu ismi koymamızda en önemli etkenlerden biriydi. Belki de bu durumun altını çizmek istedik.
Ozan Kotra: Dört kişilik bir grupta dört eleman da şarkı yazıp, söyleyip, vokal yapıyorsa bambaşka bir grupsunuzdur. Dört şarkı yazarı, dört solist ve sahnede de dört kişilik show... Hiçbir grup sahnede bizim kadar yorulamaz. Buna inanın.
ÇİZGİ ROMAN PROJESİ
Flört olarak bir çizgi romanda yer alacakmışsınız. Hatta bu çizgi romanın Hakan (Timsah)’ın projesi olduğu söyleniyor…
Hakan Çağlar (Timsah): Evet, böyle bir proje var. Takriben beş senedir Evliya Çelebi Seyahatnamesi hakkında bir resimli roman projesi üzerine çalışıyorum. Proje için değerli sanatçılardan oluşan bir ekip oluşturmaya başladım. Dostlarım da bu çizgi romanın başrollerinde.
FUAT GÜNER'E MİNNETTARIZ
Fuat Güner ’in Flört grubu için özel bir yeri var. Albümünüzün de süpervizörü. Güner, Flört’ün müziğine neler kattı?
Ozan: Fuat Güner'le 1992'te tanıştık. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en efsanevi grubunun müzikal beyni karşımızdaydı. “Henüz çok başındasınız ama umut vaat ediyorsunuz" demişti. MFÖ'nün tüm müzikal tecrübelerinin aktarıldığı ve doğrularıyla yoğrulduğu tek grubuz. Prozodi, düzgün Türkçe kullanımı ve müzikal temizlik açısından bir miras bırakıldı bize. Bize verdiği tüm emekler için hayatımızın sonuna kadar minnettarız ona. O MFÖ'nün F'sidir. Flört'ün F'sidir.
Para ve şöhreti elinizin tersiyle itip istediğiniz müziği yapmak için “Flört “adıyla yeniden başladınız. Psikolojik olarak insanı zorlayacak pek çok şeyi yaşamış bir grupsunuz. Olumsuzlukların üstesinden nasıl geliyorsunuz?
Ata: George Harrison, “Başta para ve şöhretin peşindeydik ve genç yaşımızda bunlara kavuştuk ama cevabın bu olmadığını anlamıştık” diyordu. Maddi olanaklarınız artsa da eksik kalan bir şeyler olacaktır. İşte Flört, o eksikleri tamamlamak ve ürettiği işlere anlam katmak için elinden geleni ardına koymayan bir yapıya sahip.
Ozan: Türk müzik sektöründe bir grubun yaşayabileceği her şeyi fazlasıyla yaşadık. Bu durum şöyle bir güven sağlıyor: Müzik sektörüne nükleer bomba atılsa hayatta kalan sadece “Flört”ler olur!