Fado’nun kraliçesi Mariza, yeni albümü ‘Mundo’nun dünya turnesi kapsamında unutulmaz şarkıları ve yeni albüm repertuvarıyla 8 Nisan’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda hayranlarıyla buluşacak. ‘Dünya Müziğinin Divası’ olarak gösterilen sanatçı, konser öncesinde sorularımızı yanıtladı ve “Amacım müziğimle dünyadaki farklı kültürlere ulaşmak. Müziğin iyileştirici gücüne inanıyorum” dedi.
Unesco’nun Kültürel Miras listesine aldığı Portekiz’in Fado geleneğinin en tanınmış temsilcilerinden biri Mariza… 2001’de çıkardığı ve tüm zamanların en çok satan Fado albümü Fado Em Mim ile Portekiz’de dört kez platin plak alarak kariyerine başarılı bir başlangıç yaptı. Portekiz'in halk türkülerini tüm dünyaya ulaştırdı. Efsane Fado şarkıcısı Amalia Rodrigues’in adını taşıyan vakıf tarafından ‘Fado’nun Sesi’ unvanını aldı. 'Terra’ albümüyle Latin Grammy ödüllerini kazandı. 3 kez Grammy’ye aday oldu ve üst üste 3 kez ‘Avrupa’nın En İyi Sanatçısı’ seçildi. The Guardian tarafından ‘Dünya Müziğinin Divası’ olarak gösterildi. Bütün bu ödülleri ve başarıları onur verici bulsa da onu aslı mutlu eden müziğini dünyadaki farklı kültürlere ulaştırmak. 8 Nisan’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki konseri öncesinde sorularımızı yanıtlayan sanatçı, dünyanın geçirdiği zor zamanlarda müziğin iyileştirici gücüne de inanıyor.
Son albümünüz Mundo'yu diğerlerinden ayıran ne sizce?
Mundo’nun en önemli özelliği benim için yazılmış şarkılardan oluşması. Söz yazarları ve besteciler benim müzikal dünyamı çok iyi bilen aynı zamanda da yakın arkadaş çevremden müzisyenler. Mundo dünya müziği soundunu taşıyan bir albüm. Önceki albümlerimle kıyaslamam gerekirse ‘Terra’ albümünün bir uzantısı diyebilirim.
Kariyeriniz boyunca Portekizce şarkılar söylediniz ama son albümünüzde ‘Alma’ şarkısını İspanyolca kaydettiniz. Bu Portekiz’de nasıl karşılandı?
Alma'yı İspanyolca söylemenin kendine has bir karizması olduğunu düşünüyorum. Şarkı, beni düşünerek Javier Limon tarafından yazıldı. Portekiz’de birçok farklı tepki aldım ama aynı zamanda Latin dünyasından çok olumlu geri dönüşler oldu. Bu oldukça heyecan vericiydi.
Bu albümde ikinci kez Javier Limon'la çalıştınız. Sizin için nasıl bir deneyimdi?
Javier, benim için çok özel bir isim. Onunla çalışmayı seviyorum. Onun yaratım süreci, espri anlayışı müziğe olan tutkusu benim için oldukça heyecan verici ve hayranlık uyandırıcı.
Lenny Kravitz, Miguel Poveda, Tito Paris, Peter Gabriel, Youssou N’Dour gibi isimlerle aynı sahneyi paylaştınız. Bu müzikal işbirlikleri devam edecek mi?
Bunlar planlanmamış, keyif aldığım, beslendiğim projeler. Şu an yoğun bir turne içerisindeyim ama gelecekte bu tarz işbirliklerine her zaman sıcak bakıyorum.
MÜZİĞİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ VAR
Mariza'nın Mundo albümünden sonraki projeleri neler?
Şu an en önemli projem son albümüm Mundo. Oldukça yoğunbir konser programım var ancak sonrasında yeni projeler üzerinde çalışma fırsatım olacak.
Kariyeriniz boyunca Grammy başta olmak üzere birçok ödülle onurlandırıldınız. Sizce başarınızın sırrı ne?
Ödül almak tabii ki onur verici ama asıl önemli olan şey ödüller değil. Asıl önemlisi müziğimle dünyadaki farklı kültürlere ulaşmak ve kendi müziğimi onlara tanıtabilmek. Benim için en unutulmaz anlar dinleyicilerimin müziğimi anladıklarını hissettiğim ve müziğimle onlarla iletişim kurduğum anlar.
Dünyada kötü olaylar, savaşlar var. Barış şimdilik uzak gibi görünüyor. Sizce müziğin böyle zamanlarda nasıl bir etkisi var?
Ben zor zamanların üstesinden gelebilmek için müziğin iyileştirici bir gücü olduğunu düşünüyorum. Bana göre müzik çoğu zaman insanlara umut vermenin en güzel yolu.
BOĞAZ’DA DENİZİN KOKUSUNU HİSSEDEREK ÇAY İÇMEK BÜYÜK KEYİF
Daha önce birkaç kez İstanbul'a geldiğinizi biliyoruz. Önceki ziyaretlerinizden aklınızda ne kaldı?
İstanbul çok eğlendiğim keyif aldığım bir şehir. Kozmopolit yapısı beni gerçekten çok etkiliyor. Aynı zamanda yaşadığım şehri hatırlatıyor. İstanbul’da alışveriş yapmaktan, çay içmekten, Boğaz’da denizin kokusunu hissetmekten büyük keyif alıyorum
Türk müziği hakkında neler biliyorsunuz?
Açıkçası Türk müziği hakkında çok fazla bilgiye sahip değilim. Arkadaşlarımın hediye ettiği CD’leri dinliyorum. Sadece küçük bir bölümünü bilsem de çok geniş ve derin bir müzik türü olduğunu söyleyebilirim ama Türk bir orkestra eşliğinde söylemeyi çok isterdim.
8 Nisan'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda dinleyicilerinizi nasıl bir repertuvar bekliyor?
Temel olarak Mundo albümü şarkılarının ağırlıkta olduğu ama şu ana kadar tüm albümlerimden şarkılarıma da yer verdiğim bir repertuvar olacak. İstanbullu dinleyicilerimle tekrar buluşacağım için çok heyecanlıyım.