Milli içkimiz 'Ayran' mıdır?

RAMAZAN BİNGÖL

ramazan@ramazanbingol.com

Gıda tarihinde, gıdaların ve alışkanlıkların aktarılmasının önüne dikilen kültürel engellerimizin nasıl aşıldığından ya da kırıldığından daha ilgi çekici bir mesele yoktur.  Bu yüzden de herhangi bir bilim dalında, bir kuşakta, gerçeklere sıkıca dayanıyormuş gibi görünen fikirlerin sonraki kuşakta alabora olması hiç de şaşırtıcı değil.  Bugünün göreneği ve modası yarın sıradan görünür. Gelip geçici kurallar işte böyle keyfidir. Ancak modanın ötesinde, kültürün mihenk taşlarını oluşturan değerler keyfi olmaksızın ölümsüzdür. Tıpkı “Ayran“ gibi.Uzun zamandır gündemi meşgul eden tartışmalardan biri: Ayran milli içkimiz midir? Sayın Cumhurbaşkanımızın bir açılışta vurgulaması sonrasında herkes uzunca konuşur oldu. Tabiri yerindeyse moda meraklıları ayranı bir kenara itip hatta köylü işi bulurken, tarihini hazmeden kitlelerse bu tespiti yerinde karşıladı. Konuya açıklık getirecek en güzel cümle ise: “Fikir sahibi olmak için önce bilgi sahibi olmak gerektiğidir.”

Göktürkler'den Günümüze 

Aslına bakılırsa ilk içeceğimiz, birçok meşrubatında başta gelen bileşeni olan 'su'dur. İlk Türk Devleti olan ve Türkçenin bilinen en eski yazılı kaynaklarını vermeleri bakımından da önem taşıyan 6. yy ile 8. yy’da hüküm sürmüş olan Göktürkler tarafından bulunan ayranın ilginç bir hikâyesi vardır: Göktürkler yaptıkları yoğurdun fazla ekşi olduğunu düşünerek ekşiliğini alması için üstüne su koyarlar. Sonrasında oluşan ayranı çok beğenirler ve yayılarak her yerde sevilmeye başlar. Böylece ayran içeceği bulunmuş olur. Ayran kelimesi ise tarihte ilk defa Karahanlı Dil Bilgini Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan Divan-i Lugati’t Türk eserinde 'sütten elde edilen bir içecek' olarak tanımlanmıştır. 

Ayran, Tan, Dugh, Leben, Lassi…

Bu isimler yabancı geldi eminim. Bazıları ayranın diğer dillerdeki hali, bazıları ise türevleri.  Dünyada Türkler ’in geleneksel içeceği olarak yer alıyor. Ancak neredeyse tüm coğrafyada kullanıyor. Ermenilerin ‘tan’ı da ayrandır. Bulgarlarda ayranı bilir, hem de Türkçe adıyla… İranlıların ‘dugh’ dedikleri ‘ayran’ ise biraz farklıdır. Genelde, ayran yapıldıktan sonra 2-3 gün dışarıda bırakılarak iyice ekşimesi sağlanır. Sonra da soğutulup, içine kuru nane ve tuz karıştırılarak içilir. Suriye ve Lübnan’da ayran benzeri bir içeceğe ‘leben’ denildiğini de biliyoruz. Bu ülkelerde, ayrana tuzun yanı sıra çeşitli otlar ve nane katılır. Ayrıca, Hindistan’da çok ekşitilmiş inek veya manda sütlerinden yapılan ve ayrana benzer bir içecek üretilir ve adı da lassidir.

Bence de Milli İçkimiz Ayrandır! 

Herkesin bildiği Brillat Savarin’e ait çok güzel ve yerinde bir söz: 'Bana ne yediğini söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim', bir diğeri 'Hayvanlar beslenir, insanlar yer; neyi, nasıl yiyeceğini akıl sahibi insan bilir sadece'… Fransız, Çin, İtalyan, İspanyol, Alman, İngiliz hatta Afrika. Günümüzde özellikle gençlerimizin yemek kültürlerine baktığımızda hepsinin etkisini görmek mümkün. Görülmeyen yüzü ise özde yabancılaşma, kültürde yozlaşmadır. Açıklığa, gelişmeye karşı değiliz elbette. Ancak değerli hazinemizin yok olmasını engellememiz gerekir. Görmezden gelmek, yitirmektir. Unuttuğumuz ve unutmak üzere olduğumuz şey, bin yılların birikimiyle harmanlanarak günümüze ulaşan temel değerlerimizdir. İşte tam da bu yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızın tespiti oldukça önemli ve yerindedir. 

Gerçek ayran nasıl olur?

Hakiki bir ayran için hakiki bir yoğurt gerekir. Eğer yoğurdunuz normal yoğurt  veya ev yapımı ise bire bir ölçülerle su ve yoğurdu kaba koyun. (bir bardak yoğurda bir bardak su) Eğer süzme ise bire iki ölçü koyun. Sonra içine bulabilirseniz kaya tuzu yok ise herhangi bir tuzu koyun. Karıştırın. Unutmayın ki gerçek ayran kesinlikle katı olmaz, sulu olur. Hafif ekşimsi bir tadı olur. 

AYRANIN FAYDALARI 

- Yan etkisi olmayan bir iki içecekten biridir.

- Kilo verdirir. Metabolizmanın hızlanmasını sağlar.

- İçinde A, B6, C, D, B12 ve E vitaminleri bulunurken magnezyum, kalsiyum, selenyum, sodyum, manganez ve demir içerir.

- Gastrit hastalığına şifadır. 

- Harareti alır.

- Kabızlığı giderir

- Kalsiyum açısından zengindir.

- Midedeki asidi kontrol altına alır.

- Vitamin açısından zengindir.

- Tansiyon düşmesine tuzlu ayran faydalıdır.

- Kolesterole faydalıdır.

- Kan basıncının azalmasını sağlar.

- Soğuk algınlığı gibi kış hastalıklarına kalkan oluşturur.

- Cilt sağlığının korunmasına yardımcı olur.