Mevzu kıyafet mi?

 onurakbastde@gmail.com 

İmgeler sadece kurgusal metinleri yansıtmaz. Hayatımızı geçmişten günümüze açıklayan suskun sözlerdir imgeler. Bilişim teknolojilerinin hayatımızın her alanına girmesi imgelerden oluşan sanal alemle birlikte artık tesirleri daha da güçlendi. Hem sosyal medya kaynaklı hem de imgeler üzerinden TV’de hakim bir konuya değinmek istiyorum. (Reklam olmasın diye ismini zikretmeyeceğim) bir ünlünün kızı ile seccade üzerinden açılan arkaik kıyafet tartışmaları. Başka yerlerde geçerli olabilir mi bilmem ama Türkiye’de kıyafet üzerinden yapılacak düz çıkarımlar beyin yakmaktan öteye geçemez. Zira kıyafet olarak dindarmış gibi görünen bir kadın, sonradan görme, kaba ve hakka hukuka yer vermeyen dar kursak bir duruşa sahip olarak görürsünüz. Sahil kenarında bir şezlongda şort, bikini ya da mini etek giymiş bir kızcağızın kötü durum karşısında tahtaya el vurup şeytanın kulağını yaylım ateşine tuttuğunu gördüğünüzde sosyoloji ilminin henüz nerelere varamadığını anlarsınız. Tersi de mümkündür elbet de. Ojeli ojesiz, ters ya da düz seccade üstünde olsun nasıl olursa olsun ben edebiyatçıyım kalbe bakarım ahkama müftülüler baksın, orası beni ilgilendirmez. Bana saygı duymak düşer. İronik olan sosyal medyayı aşarak TV ekranlarına yansıyacak şekilde ucuz maliyetli reklama başvurmaktır.

EVLAT ACISI 

Farklı siyasi düşüncelere sahip medya organlarını sevmeye bilirsiniz. Ama bunlardan yola çıkarak çalışanları hırpalamak sadece zulümdür. Ersin Çelik kim olursa olsun ve nerede çalışıyorsa çalışsın bir baba hem de kızını kaybeden bir baba. Onun bu acısına sevinircesine tweetini haber ekranlarında gördüğüm insan hakkında şunu düşünmeden edemedim: “Evladı var mı bilmem; varsa Allah acısını göstermesin ama; insan olabilmek için o seviyede bir acı yaşamasına da