Malatya Film Festivali’ne bakış…

Bu yıl altıncısı düzenlenen Malatya Film Festivali, başarıyla yürüttüğü yolculuğuna ara vermeden devam ediyor. Adana Altın Koza gibi önemli bir film etkinliğinin, sadece sinema yazarlarına kapalı halde gerçekleştirilmesinden sonra, Malatya’nın yılın en önemli yerli filmlerini bir araya getirerek halkıyla buluşturma çabası takdire şayan…

Başak Bıçak

basakbicak@gmail.com

Uluslararası filmlere ağırlık veren Malatya Film Festivali’nin bu yıl yerli filmler açısından şanslı olduğunu görmek sevindiriciydi. Böylece Adana’da, basın mensupları tarafından izlenemeyen Abluka, Nefesim Kesilene Kadar, Yarım gibi filmleri Malatya’da seyretme şansı elde ettik. Bahsi geçen yapımlar dışında yılın en iyisi olarak işaretlediğim Sarmaşık ile Çekmeceler, Eksik, 91,1, On Adım, Yeni Dünya, Misafir, Memleket ve Saklı filmleri de Malatya programı kapsamında yarışan filmler arasındaydı…

HALK ÖDÜLÜ Kemal Sunal'a

Malatya Valisi’nin katılımıyla gerçekleştirilen kapanış töreninde, hakkaniyetli bir ödül dağılımı yapılabilmesi için yine “en iyi” sözcüğüne sıkıştırılmaya çalışılan ikili ödül sistemine başvuruldu. Jüri Özel Ödülü’nü, Yeni Dünya filminden Soner Erzincan ile paylaşan Yarım filmi, Kemal Sunal Halk Ödülü’nün de sahibi oldu. Doğu’da yaşayan fakir bir Kürt kızının, daha önce hiç görmediği Ege’nin bir köyüne, çocuk gelin olarak gitmesini konu alan film, küçük oyuncusu Ece Tatay’ın etkileyici performansıyla iki ödüle hak kazandı. S. T. Coleridge’ın, meşhur Yaşlı Gemici eserinden hareketle, bir mürettebatın mahsur kaldıkları gemide başlarına gelen sürreal olayları konu alan Sarmaşık, Malatya’nın da açık ara en iyi filmiydi. Ancak Abluka’nın henüz “taze” olmasının verdiği heyecan, ödüllendirme sistemine de sirayet etti ve En İyi Yönetmen ile SİYAD ödülleri Abluka’nın oldu. Geçtiğimiz haftalarda gösterime giren yapımın, anlatımındaki eksiklikler sebebiyle bütünlük sorunu yaşayan bir film olduğunu yazmıştım. Ama sinemamızda, bazı filmlerin gereğinden fazla yüceltilmesi durumundan Abluka da payına düşeni almayı başardı. Kadın ve erkek oyuncu dallarında da ödüllerin bölüştürüldüğü Malatya’da, Çekmeceler filmindeki nefes kesen oyunculuğuyla Ece Dizdar tek başına ödülü hak etmesine rağmen Esme Madra ile paylaştı. Yine birkaç hafta önce vizyonda karşılaştığımız Nefesim Kesilene Kadar filminin başrolü Madra, seyirciye mesafeli duruşu sebebiyle benden oy kaybetmişti. Erkek oyuncu ödülünün de Sarmaşık ve Eksik filmlerindeki müthiş performanslarıyla öne çıkan Özgür Emre Yıldırım’ın, Kasap Havası’ndan İnanç Konukçu ile değil; Sarmaşık’ta harikalar yaratan Nadir Sarıbacak ya da Abluka’nın itici gücü Mehmet Özgür ile paylaşması daha doğru olurdu. 

VE EN İYİ FİLM…

65. Berlin Film Festivali’nde prömiyerini yapan, katıldığı festivallerden ödüllerle dönen Kar Korsanları, diğer dallardaki hiçbir ödülü alamadan en iyi film seçilerek bir geleneği daha yerine getirdi. Kars’ın muhteşem manzaraları eşliğinde, 80 darbesi sonrasında evlerini ısıtabilmek için kömür peşinde koşan üç kafadarın hikâyesine odaklanan Kar Korsanları, yavaş anlatımına rağmen küçük oyuncularının başarısıyla etkileyici olmayı başaran bir film. Fakat yarışmada yer alan diğer filmleri göz önünde bulundurduğumuzda, Kar Korsanları’nın şansının azaldığını görmek çok zor olmuyor. Ne yazık ki, tüm filmlere ödül verme hissiyatı, her yıl festivallerde böyle sonuçları kaçınılmaz kılıyor. Son kertede, her yıl giderek büyüyen ve gelişen Malatya Film Festivali, film festivallerinin kan kaybetmeye başladığı günümüzde değerli bir organizasyon olarak yerini koruyor. Sinemanın halkla daha fazla buluşabilmesi için yerel film etkinleri oldukça önemli, korumak gerek…