Maceracı Alice olmak isterdim

SİBEL ATEŞ YENGİN
sibel.ates@aksam.com.tr

Ay’a gitmeyi, mümkünse bir uzaylıyla karşılaşmayı umut ediyor Betül Çobanoğlu. Peki, bir masal kahramanının yerine geçme şansı olsa? “Alice Harikalar Diyarında’ki maceracı Alice’i olurdum” diyor. 

Bugün güne nasıl uyandınız?

Güzel bir gün olmasını dileyerek uyandım.
Gecelerin insanı mı yoksa gündüzlerin insanı mısınız?
Geceleri enerjim daha yüksektir, oyunculukla ilgili bir şey bu tabii. Akşamları sahneye çıkıp bir performans gösteriyorsunuz, vücut da kendi ritmini ona göre ayarlıyor. Gündüzlerin de insanıyımdır aslında ama bana sabah erken saatlerle gelmeyin (gülüyor).
Ben de sabah erken saatlerini sevmem ama biz yine de bir gün kapınızı sabah çalsak ne olur?
Suratımı görünce kaçmazsanız ve gözümü açabilmişsem bir çayımı içersiniz (gülüyor).

UZAYLI GÖRMEK İSTİYORUM

Bize kendinizi iyi hissettirecek bir şey söylemenizi istesek…
Bu evrende yalnız olmadığımıza ve başka yaşamlar olduğuna inanıyorum. Yalnız umarım en gelişmiş seviye bizimki değildir. Uzaylı görmeden ya da başka bir gezegene -hiç değilse Ay'a- gitmeden bu dünyadan göçersem gözüm açık gider. 
Madem öyle karşınıza bir uzaylı çıksa ona ne derdiniz?
Valla biraz şakalar filan yapıp samimi bir ortam olunca “Yer var mı?” diye sorarım. Sonra derim ki “Kaç kişilik yer var?” İşte eşrafı toparlayıp giderim yani.
Canınızı ne sıkar?
İşler ters giderse canım sıkılır, haksızlık yapıldığında canım sıkılır, memlekete canım sıkılır. Canım çok şeye sıkılır benim.
Canınız çok şeye sıkılıyorsa bu sıkıntılı anlardan da çıkma formülünüz vardır herhalde…
Çalışırken işime konsantre olduğumda unutabiliyorum bir süre sıkıntıları. İnsanın severek yaptığı bir işi varsa bu herkes için geçerlidir.
Sosyal medyada hangi paylaşımlara sinir olursunuz?
Hakaret içerenlere ve yalan haberlere. Bir de dikkat çekmek için atılan, saçma sapan haber başlıklarına     çok sinir oluyorum.

KORKUSUZ VE MERAKLI

Oynamak istediğiniz en kötü karakteri bize anlatsanıza…
Batman The Dark Night filmindeki Joker gibi. Bir kere çok zeki. Alışılmış düzene, sisteme karşı işletiyor zekâsını. Sorgulatıyor. Bilmeceli şeyleri kullanıyor, oyun oynamaktan zevk alıyor, eğlenceli. Ve tabii acımasız! Karakter güzel yazılmış ama Heath Ledger'ın efsane oyunculuğuna bir selam buradan.
Masal kahramanı olsanız kim olurdunuz?
Alice Harikalar Diyarında’ki Alice olmak isterdim. Bu benim en tutulduğum masaldı çocukluğumda. Cesareti olan bir kız 
Alice ve maceranın içine atlıyor doğrudan. Korkusuz ve meraklı. Kendi macerasını yaşıyor beyaz atlı prens mevzularına takılmadan.
Ben sizin yaşadığınız en büyük macerayı sorsam…
Yani sorduğunuz manada ilginç bazı maceralarım var elbet ama bu röportaja uygun olmayabilir. Ama şunu söyleyebilirim ki çocuk sahibi olmak gerçekten müthiş bir macera. Aksini söyleyen olursa şaşarım. Kapasitenizi sonuna kadar zorlarlar, sürekli şaşırırsınız hatta bazen aklınızı kaçıracak gibi olursunuz. Ve sevgisinden, bir tatlı sözünden, bir gülüşünden kalbinizin kalp olduğunu hissedersiniz. Bir büyür bir küçülürsünüz. Kısacası Cemre'm benim en büyük maceram (gülüyor).
Bir romanın içinde  vyaşamak isteseydiniz bu hangi roman olurdu?
Yaşamaksa bir romanın içinde güzel bir yerde mutlu yaşamak isterim. Çok sevdiğim pek çok roman trajik kahramanları ve zor koşulları bakımından yaşamak için pek çekici gelmiyor bana. Zaten hayat zor, bu dünyada umudumuzu kaybetmeden yaşamaya çalışıyoruz. Hobbitler’in huzur, mutluluk, bolluk, barış içinde yaşadığı o güzel köyde yaşamak isterdim mesela... Ayrıca Paul Auster'ın bütün romanları. Olağandışı pek çok şeyin olabilirliğini anlatışını çok seviyorum. Puslu Kıtalar Atlası da çok sevdiğim bir roman. Ya da Murakami'nin Sahilde Kafka'sı. Zaten roman okurken zaten bir nevi yaşıyormuş gibi olmuyor muyuz? 

ÇEKİNGEN DEĞİLDİM

Siz de mi çocukken çekingen olup oyunculuğu seçenlerdensiniz?
Çekingen bir çocuk değildim pek. İlk tiyatroya gittiğimde çok etkilendiğimi anımsıyorum. Sahiden büyülenmiş gibiydim. Dekorlar, kostümler ve tabii oyuncular. Sahne kocaman bir oyun alanı ve siz oynarken birileri sizi izliyor. Çocuklar evde hep bunu yapmaya çalışır ya zaten. Düşünsenize ne kadar cezbedici bir şey onların gözünden ve hatta yetişkinlerin de.
Sizi bu kadar etkileyen oyunun adı neydi? 
Adını hatırlamıyorum ama Derya Baykal vardı oyunda. Çin Can Cin gibi bir şeydi galiba adı.

DALGAMI GEÇER GÜLERİM KENDİME

Dalga geçtiğiniz bir özelliğiniz var mı?
Var tabii. Bazen çok ciddiye alırım kendimi, ahkâm keserken bulurum bir anda. Farkına varabilmişsem ne ala, dalgamı geçer gülerim kendime.
Arkadaşlarınız sizin  en çok hangi özelliğinizle dalga geçer?
Hiç dalga geçmezler benimle. Çünkü korkar, çekinirler. Şaka bir yana böyle saftirik hallerim vardır. Küçücük 
bir şey yüzünden dünya  başıma yıkılır, çok büyütürüm bazen, o hallerim olabilir (gülüyor). 
Bir sabah uyandığınızda kendinizi bankada çalışırken bulsanız ne yaparsınız?
Benim sayılarla aram pek iyi olmadı hiç. Çalışmak için kendimi en son bulacağım yer bankadır herhalde. Bulduysam da kısa sürede kapının önüne koyarlardı beni zaten (gülüyor).

AŞK ACISI ZORDUR 

Dizinin adından yola çıkıp da sorayım "Aşk laftan anlar mıyoksa anlamaz mı?"
Aşk çok güçlü sürükleyici bir duygudur, laftan anlasın istemezsiniz.
İlk aşkınızı hatırlıyor musunuz? 
İlk aşk diye tanımladığım biri yok galiba. İlk aşkın çocukluk ve ergenlik yıllarına dair anımsattığı o karmakarışık ve arayış dolu duygular var belleğimde.
Peki ya ilk aşk acısı çektiğiniz o günleri hatırlıyor musunuz? 
İlk aşk acısı demeyeyim de aşk acısı zordur ya gerçekten. İyi dostlarınız varsa sarmalarlar sizi, biraz zaman geçer unutursunuz ve hayat devam eder öylece işte.