“Lady Macbeth, Walter White’ın yanında yan karakter olurdu!”

Başak Bıçak

basakbicak@gmail.com

Senaryo gurusu Robert Mckee, Uluslararası Boğaziçi Film Festivali kapsamında ülkemizi ziyaret edince biz de bu fırsatı kaçırmadık. Bilgisini tutkuyla paylaşan Mckee ile bir araya geldik.

KOMEDYENLER TOPLUMU NORMALLEŞTİRİR

Robert Mckee, Türkiye’de olmaktan dolayı oldukça keyifli görünüyordu. Ülkemizde yapılan sinemanın ve televizyon yayıncılığının geleceğine de umutla bakıyor. Masadaki sinema yazarlarıyla yaptığı görüş alışverişi sırasında da bunu çok kez dile getirdi, “gençlere inanıyorum, gelecek onlar” dedi. Ayrıca son gün komedi filmleriyle ilgili bir seminer verecek olmasından dolayı ülkemizdeki komedi filmlerinin durumunu sordu fakat ne yazık ki buna çok olumlu geri dönüşler yapamadık. Kısaca, ülkemizde sanatın ciddi bir şeymiş gibi algılandığını, komedi türünün festivallerde yer bulamadığı için sadece gençlerin izleyeceği türden ucuz işlerle temsil edildiğini aktardık. Bu bilgiye hem şaşırdı hem de üzüldü, “nelerin komedisini yapabiliyorsunuz?” diye sorduğunda ise “çok az şeyin” diyerek cevap verdik. İlginç olan ise Recep İvedik filmlerinin hikâyesini ve çatışma fikrini öğrendiğinde verdiği tepkiydi. Bu fikre bayıldığını söyledi ve “eğer fakir ve eğitimsiz biri zengin insanlarla alay ediyorsa bundan nefis bir film olur eğer o zengin insanlar aynı zamanda eğitimliyse bu daha da harika” dedi ve ekledi: “İngiliz mizah geleneğinde kutsal diye bir şey yoktur, her şeye gülebiliriz, buna kraliyet ailesi de dâhil ama insanların kusurlarıyla eğlenmeyiz elbette. Mesela Amerikalı komedyenler Trump’ın zaferini onunla birlikte kutluyor çünkü hepsine malzeme çıktı. Komedyenler toplumu normalleştirir, insanların bakış açısını değiştirir, bu yüzden komedi filmleri çok önemlidir.”

Robert Mckee esprili ve cana yakın kişiliğiyle oldukça yorgun olmasına rağmen tüm gece bizlerle sohbet etti; film okullarının ve festivallerin çok önemli olduğunu ama film çekme işinin en iyi filmi yaparken ve film yapanlarla birlikteyken öğrenileceğini aktardı. Ayrıca bir senarist olarak TV dizilerinin gelecekte sinema filmlerinden çok daha önemli olacağını çünkü dizilerin süre itibarıyla büyük bir karakter/olay yaratma avantajına sahip olduğunu belirtti. Gecenin en ilginç fikri yine ustadan geldi. “Eğer Shakespeare, Macbeth’i şimdi yazsa Lady Macbeth en fazla yan karakter olurdu. Onun birkaç karakter özelliği vardır ama Breaking Bad’in başkarakteri Walter White’a baktığınızda 16 farklı karakter özelliğini görürsünüz, böyle prizmatik bir temsil ancak dizilerde mümkün olabilir” dedi. Bu özel yemeğe katılan tüm sinema yazarları geceden Robert Mckee gibi başarılı ve ufuk açıcı bir senaristle tanışmanın ve onun fikirlerini öğrenmenin keyfiyle ayrıldı. Boğaziçi Film Festivali organizasyonuna mesleğimiz açısından gerekli bu tanışmayı sağladıkları ve bilhassa sinemaseverlere yılın en iyi ve en merak edilen filmlerini erkenden, pek çok organizasyondan daha makul fiyatlar çerçevesinde gösterdikleri için müteşekkirim. Sinemaseverlerin, Boğaziçi Film Festivali’ne daha fazla ilgi göstermesi ümidiyle…