uygartaylan@gmail.com
İlk açıldığında Berlin’in ünlü kulübü Berghain’a benzetildi. Ardından müdavimi olan ünlüleriyle anıldı. Kimi zamansa kapıdan çevrdiği magazinsel isimleriyle konuşuldu. İstanbul’da kapanan birçok mekana rağmen ayakta kalan popüler elektronik müzik kulübü Klein bugün artık 3 yaşında. Klein’ın her daim geride durmayı tercih eden ortaklarından İsmail Alper ilk defa kulüp hakkında tüm yazılıp çizilenleri cevapladı. Bodrum şubesi Eva Klein’da bir araya geldiğimiz başarılı işletmeci sorularımızı yanıtladı.
İsmail Alper kimdir? Nasıl oldu da kendinizi İstanbul gece hayatında buldunuz?
İşletmecilik hayatıma Beyoğlu’ndaki Soho Teras adlı mekanda başladım ve orada dolandırıldım. Pes etmedim ve Burak Yön ile o dönem batmakta olan Love adlı kulübü alıp kısa zamanda çok iyi bir yere getirerek ilk başarımızı elde ettik. Sonra yine Pera’daki Rehab İstanbul adlı kulübe ortak oldum ve iki yıl işletmeciliğe ara verdim. Daha sonra şu anki ortağım Burak Yön’le İstanbul’un en popüler gece kulübü Klein ve Flamme’i açtık, geçen yıl ise Klein Garten ve Eva Klein geldi. Tabii tüm bunları yaparken, stil sahibi olmanız gerekiyor ve bu da zaman alıyor. Her zaman yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalıştık ve hala onun için çalışıyoruz. Bizim sektörde hedef kitlenizi belirlemek ve buna göre hizmet sunmak en önemli şeydir. Ben hep söylerim, “Türkiye’nin kendini öven büyük işletmecilere değil, iyi işletmelere ve markalara ihtiyacı var”. Bunun için de bilgiye açık, kopyacılıktan uzak bir duruş sergilemeniz gerekiyor. Uzak ve en acımasız eleştirilere bile önem verip her zaman kendinizi kontrol etmeniz gerekir. Şimdiye kadar hiç olmadı ama olsa bile zehir zemberek yorumları, bize ayrılmış değerli birer vakit olarak görürüz. Her türlü geribildirim kaydedilir ama şöyle de bir gerçek var: Herkesi mutlu edemeyiz, böyle de bir amacımız yok. Herkesi mutlu etmek isteyen, kendi mutsuz olur.
HERKESİ MUTLU ETMEK İMKANSIZ
Kapıdaki çalışanlarınıza müşterileri mekana alıp almamak konusunda ne gibi kriterler sunuyorsunuz?
Dünyadaki bütün kulüplerde dress-code uygulaması vardır; bu doğal olarak bizim kulübümüzde de var. Smart casual dediğimiz aşırıya kaçmayan şıklık ve içinde barındırdığı sadelik bizim için yeterli. Her durumda olduğu gibi bir yere görüntünüzle kabul edilir düşünceleriniz ve duruşunuzla uğurlanırsınız. Bunda da kılık kıyafet kadar, tavırlar da çok önemli. Örneğin kapıda agresif bir tavır sergileniyorsa kesinlikle alınmaz. Bizim güvenlik anlayışımızda asla kabalık ve hakaret olamaz, olmamıştır. Biz insanların güvenliği için sıkı bir denetim mekanizmasını ayakta tutmak için çabalıyoruz.
Çalışanlarınızın kimi zaman sert davrandığı konuşuluyor. Klein personelinin müşteriye karşı olan tutumundan memnun musunuz?
Güvenlik müdürümüz Recep Hoca, kendi alanında bir duayendir ve Türkiye’nin en iyi gece kulüplerinde çalışmıştır. Lerna Narlı ve Nisan Eken de bu işi en iyi bilenlerden. Yurtdışında kulübe alınmadığınızda, asla kişisel algılanmaz. Oralarda kapıdan çevrilenler, nasıl bunu saygıyla karşılıyorsa bizde de öyle olmalı. Bunun yıllardır bu kadar büyütülmesini hiç anlamıyorum. Çünkü dediğim gibi tüm dünyada kulüplerinin belli kriterleri vardır, biz de kendi kriterlerimizi uyguluyoruz. Tüm bunları da eğlenmeyi gelen konuklarımızı güvende tutmak ve mutlu etmek için yapıyoruz. Ayrıca her iyi kulübün belli bir kapasitesi ve hedef kitlesi vardır. Herkesi mutlu etmek imkansız ama biz bunu maksimumda yapıyoruz. İnsanların kendini güvende hissederek eğlenmesi için mücadele ederken, varsın bize kızsınlar. Çok sıkıntı değil, önemli olan işimizi kendi doğrularımızla yapmak ve devamlılık sağlamak. İşin sırrı biraz da burada diye düşünüyorum.
Bir ara Deniz Akkaya’nın Klein’ın PR’ını yaptığı dedikoduları çıktı, olayın aslı nedir?
Deniz Akkaya ile ünlü fotoğrafçı Jülide Güngör sayesinde tanıştık ve çarşamba günleri keyif için “Hadi bir parti yapalım” dediler ve öyle denemelerimiz oldu. Ve Deniz o kadar mükemmeliyetçi bir insan ki, hiç para almadan çok iyi üç parti yaptı. Sonra ülkenin hüzünlü gündeminden dolayı her şey aksadı ve partiler son buldu. Bunun PR ile bir alakası yok, sadece dostane bir işti hepsi bu.
Klein’ın ünlü müşterilerle anılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şimdi ünlü deyince bunu ikiye ayırmamız gerekiyor. İlki bunu hakkıyla elde etmiş diğeri ise tamamen magazinel yani altı boş olanlar. Şöhreti hakkıyla elde edenler Klein’ı seçip burada eğleniyorsa bu bizim için iyi bir şey. Bizim ünlülerle anılmak gibi bir çabamız olmadı ama onlar sürekli bizi tercih ediyorsa bu bizim için gurur verici. Herkes gibi onların da güzel vakit geçirip, dilediğince eğlenmesi dışında bir beklentimiz olmadı, olamaz. Kendini ünlü zannedenlere ise asla müdanamız yok. Zaten onlar da kendilerini ortama ait hissetmeyip bir daha gelmiyor.
Gece hayatına yıllardır hakim olan bir isim olarak, İstanbul’un unutulmaz kulüplerini sıralayabilir misiniz?
Taxim Night Park, Türkiye›nin gerçek anlamda ilk kulübüdür. Milenium, Republic, 2019, High End ve Cyrstal de ilk aklıma gelenler. Her zaman her yerde söylediğimi burada da söylemek istiyorum: Metin Fadıllıoğlu Türkiye’nin en vizyoner işletmecisidir ve hepimizin hocasıdır. Onun sayesinde çok şey öğrendik ve ardından giderek güzel işler yapmaya çalıştık. Efsane 2019’u açan rahmetli Ceylan Çaplı da ayrı bir ekoldür. Ancak o dönemler birçok mekan ikinci senesini içinde bulunduğu ekonomik ve yönetim sebeplerinden dolayı göremedi.
ASLOLAN MARKANIN KENDİSİDİR
İstanbul’da açılan birçok kulübün genelde ömrü en fazla bir sene sürüyor. 3 yaşına giren Klein’ın başarısını neye bağlıyorsunuz?
Açıkçası biz de ilk defa böyle büyük bir kulüp işletiyoruz ve her an yeni şeyler öğreniyoruz. Bunu yaparken de bizden önceki jenerasyonun yaptığı hataları yapmamaya özen gösteriyoruz. Büyük ölçekte bir işletmeyi devam ettirmenin operasyonel ve finansal güçlere sahip olmak kadar, birlikte çalıştığınız arkadaşlarınızın çalışma şartları ve haklarının korunması da çok önemli. Biz bu konularda çok dikkatliyiz ve tüm çalışanlarımızın arkasında duruyoruz. Aynı zamanda prensip sahibi olmak ve her ne olursa olsun bunlara sahip çıkmak da son derece önemli. Gece hayatında çok zordur ama biz kurumsal olmayı da başından beri ön planda tuttuk ve o şekilde devam ettiriyoruz. Dediğim gibi, Türkiye’de sektörün iyi markalara ihtiyacı var, öne çıkan işletmecilere değil. Başından beri Klein markası için çalışan çok sayıda işletmeci arkadaşım var ama kişiler asla öne çıkamaz, aslolan markanın kendisidir. Özetle Klein kollektif bir iştir, öyle de kalacak.
Mekana gitmediğiniz günlerde bile kamerayla evden Klein’ı izlediğiniz şehir efsanesi doğru mu?
Doğrudur. Çünkü başta kendinizi, sonra işinizi hep kontrol etmek lazım. Çalışma arkadaşlarımın bana taktığı iki isim var: Biri terör diğeri kasvet. Terör demelerinin sebebi aşırı disiplinden dolayı terör estirmem, kasvet ise hep en kötü olasılığı hesap ederek konuşmam.
Elektronik müzikle yakından ilgilenen biri olarak geçmişten günümüze favori Dj’leriniz kimler?
YokoO, Satori, David August, Rampue, Oceanvs Orientalis, Adam Beyer, Nu, Nicolas Jaar, Artbat ve Rafael Cerato ile liste uzar gider. Techno da seviyorum, house müziğin etnik olanını da. Yerli Dj’lerden de Cüneyt Çilingiroğlu, Furkan Kurt, Efe Kantel, Ali Kuru, Can Evrim, Emre Şenol, Jamie S ve Macellan…Klein’dan sonra birlikte çalıştığımız tüm Dj’lerden çok şey öğrendim.