Cumhuriyetin ilk yıllarındaki aşırılıklardan hareketle birtakım uygulama girişimleri üzerine yazmaya başlamıştık. Bir önceki yazımızda 1926 yılından bir örnek aktarmıştık. Eğer girişim başarılı olabilse Sultan Ahmet Camii bugün karşımızda bir resim galerisi yer alıyor olacaktı! Caminin içi yeterli ışık almadığı için kubbede açılacak delikler yüzünden kubbe bugün yerinde olur muydu bunu bilebilmemiz mümkün değil. Ayasofya Camii’nin sahte imza müze yapılması üzerine tuğla kalınlığında kitap bile yayınlandı! Bu aşırılıkların hepsinin temelinde Osmanlı geçmişimizden kurtulma isteğinin yanı sıra yeni bir ulus inşa etme tasavvurunun bulunduğunu da akıldan çıkarmamak gerekiyor! Yeni bir ulus inşa edilebildi mi onun da ayrıntılı bir biçimde tartışılması lazım aslında! Ulus inşa etme girişimlerinin toplumsal
Düşünürlere bırakalım
Osmanlı geçmişimizden kurtulmak o kadar kolay olmadığı için birçok aşırılık herhangi bir karşılık bulamamış. İyi ki de bulamamış mı demek gerekiyor acaba? Bu konuda görüş serdetmeyi tarih felsefecileriyle düşünürlere bırakalım! Böyle bir konuda görüş belirtmek hem bizim boyumuzu aşar, hem de haddimize değil! Uygulanmak istenen aşırılıklardan masal kahramanlarının isimlerinin değiştirilmesi girişimi var mesela! Aslında tam olarak isim de denilemez, belki sıfat denilebilir değiştirilmek istenen kahraman niteliklerine! Neden bahsettiğimizi belirtelim hemen: Masal kahramanlarından padişah-şehzade gibi kahramanların sosyal konumlarının isimleri değiştirilsin istenmiş! Gerekçe de cumhuriyetin Osmanlı geçmişinden kurtulmak istemesinin önemli bir delilini oluşturuyor!
İpuçları veriyor
Ayrıca cumhuriyetin yeni bir ulus inşa etme tasavvurunun da ipuçlarını veriyor! Padişahsız-şehzadesiz masal yazmanın gerekçesi şu: “Çocukların cumhuriyet düzenine olan bağlarını gevşetebilir.” Bu girişimi nereden öğreniyoruz? Türk kültürünün en önemli ilk folklorcusu Pertev Naili Boratav’dan! 1967 yılında çıkmış Kültür Emperyalizmi kitapta aktarıyor bu şahitliğini Pertev Hoca! Boratav’ın şahitliğini aktaralım bu noktada:
Çocuk kitapları sorunu
“Bizim geçmiş çağlarımızın kültür ürünleri de zaman zaman sağdan soldan gelme önyargılarla çekince (tabu) konusu olmuştur. Bir ‘Maarif Şurası’nda, hatırlarım, çocuk kitapları sorunu üstünde tartışılırken, ‘Masallarda padişahtan söz edilmesi çocukların Cumhuriyet düzenine olan bağlarını gevşetebilir; padişahsız, şehzadesiz masallar yazmalı çocuklar için’ biçiminde düşünceler ortaya atılmıştı.”