Nezle, grip, faranjit gibi hastalıklar soğuyan havayla birlikte artıyor. Sağlıklı beslenerek vücudunuzdaki toksinleri atıp bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz mümkün. Peki ama hasta olmadan kışa direnmek için ne yapmanız gerekiyor? Yanıtı bu yazıda…
Doğanın bize armağanı doğal vitaminleri her gün mutlaka alın. Mevsim değişikliğine uyum sağlayan tabiat, meyvelerini ona göre değiştirir. Kışın artan vitamin ihtiyacımızı karşılamak için, kış meyvelerine daha çok vitamin koyar. Kış meyveleri vitamin yönünden daha zengindir. Bu yüzden kış meyvelerini portakal, mandalina, elma, greyfurt vb. dönüşümlü olarak tüketmelisiniz. En sık karşılaştığımız sorunlardan biri, gün içinde meyve tüketiminin olmayışıdır. Tüm gün vitaminsiz kalan vücut, eve gidince sizden bunu talep eder. Bu durum, tüm gün yemeniz gereken meyvenin 2-3 katını, akşam yemeğinden sonra bir oturuşta yemeniz anlamına gelir. Fazla meyve, şeker ve kalori demektir.
HER GÜN YE AMA AZ YE
Bunun engellemenin en iyi yolu, sabah evden çıkarken yanınıza en sevdiğiniz iki meyveyi almak olacaktır. Bu meyvelerden birini sabahla öğle arasında, birini öğleyle akşam arasında yemeniz en sağlıklı yöntemdir. Meyve porsiyonu 100-150 gram olabilir. Yani iki meyvenin toplamı 200-300 g arası olmalıdır. İri bir bireyseniz günde en fazla 500 grama kadar meyve tüketebilirsiniz. Çoğunlukla yanında meyve taşımaya üşenen veya unutanlar meyve suyuna başvururlar. Her defasında ortalama bir adet (100 g) meyve yiyebilecek insanlar, meyve suyu içtiklerinde 3-4 meyvelik enerji alırlar. Oysa vücutlarının bir an bu kadar yüksek kalori ve vitamin alımına ihtiyaçları yoktur. Önemli olan alınacak vitaminleri ve kaloriyi gün içine yaymaktır.
BALI PEKMEZİ ABARTMAYIN
Kış hastalıklarından korunmak için kaşık kaşık bal veya pekmez yemenize gerek yok. Bunları bir öğünde abartı miktarda yemektense, çayınıza veya sütünüze az miktarda (yarım çay kaşığı) katabilirsiniz. Bitki çayları bağışıklığı arttırır. Kışın vücudumuzun savunma mekanizmasına yardımcı olabilmek için, günde ortalama 1 litre (5-6 küçük bardak) bitki veya meyve çayı tüketmelisiniz. Bu çayları güvenilir markaların ürünlerinden tercih etmeniz çok önemli. Açıkta satılan, ne olduğu belli olmayan ürünleri kesinlikle almayın. Ihlamur, rezene, kuşburnu, adaçayı, elma, böğürtlen vb. çayları dönüşümlü olarak 3-4 fincan içebilirsiniz. Oralet tarzında şekerli olanları kesinlikle almayın.
BAHARATLAR SİZİ KORUR
Gerek yemeklerinize, gerekse çaylarınıza katacağınız baharatlar sizi hastalıklara karşı korur. Nane, karabiber, tarçın, kimyon, zencefil hastalıklara karşı birebirdir. Bu baharatları kapalı paket, güvenilir üreticilerin ürünlerinden tercih edin. Açık baharattaki hile ve karıştırılan diğer ürünlerle sağlığınızı tehlikeye atmayın. Havasız ortamlarda bol bol su için. Kışın ortamın ısıtılma kaygısıyla havasız hale getirilmesi çok olağan bir durum. Havasız kalan vücutta sinir iletimi yavaşlar. Algı düşer. Hele buna bir de susuzluk eklenirse o zaman tüm vücut işlevleri bundan etkilenir. Bu durumla karşı karşıya kalmamak için susamasanız dahi su içmeniz önemlidir. Gün içinde ortalama 2-2,5 litre su tüketmeniz yeterli olacaktır.
KALİTELİ BESLENMEYENLER DESTEK ALSIN
Kaliteli beslendiğinizi düşünmüyorsanız, öğün saatleriniz dengesiz, yedikleriniz fast food ise vitamin-mineral takviyesi almalısınız. Meyve, sebze neredeyse hiç tüketmiyorsanız, sigara içiyorsanız, stress altında çalışıyor, sık seyahat ediyorsanız bu desteklerin sayısı artabilir. Bunu mutlaka diyetisyeninizle görüşerek kararlaştırın.