20 yaşındaki Mehmet G. Ayşegül ile güzel bir ilişki yaşıyordu. Artık iş ciddiye binmişti. Mehmet sevdiği kızı istemeye karar verdi. Çiçeğini çikolatasını alarak istemeye gitti. Aynı anda nişanda takıldı. Çok mutlulardı. Artık evlilik için planlamalara başlayacaklardı. Mehmet gece-gündüz çalışarak evini kurma hayallerine başlamıştı bile.
OĞLUM BANA 11 BİN LİRA LAZIM
Mehmet bu akşam Ayşegüllere akşama yemeğine gidecekti. Eli boş gitmemek için bir kilo baklava yaptırdı. Saat 20.00’de nişanlısının Pendik’teki evine geldi. Kayınvalidesi Necla onu güler yüzle karşılamıştı. Mehmet’in çok sevdiği kavurma pilav yapmıştı. Sıra çay içmeye gelmişti. Necla, Mehmet’i bir kenara çekti. “Oğlum bana 11 bin lira lazım. Bunu bulabilir misin” dedi. Mehmet kızarmıştı. “Bakayım anne” diyerek odadan çıktı.
BEN BU PARAYI NEREDEN BULURUM?
Mehmet evden çıkarken kafasında deli sorular vardı. Bu parayı nereden bulacaktı. Zaten iş bile bulamamıştı. Sevdiği kızın annesine mahcup olmak istemiyordu. Erkekli gururu ağır basmıştı. Ama bu parayı nasıl bulacaktı Mehmet? Kimden borç alabilirdi? Bu parayı bulması çok ama çok zordu.
ŞEYTAN AKLINA GİRMİŞTİ BİR KERE
Mehmet, İGDAŞ bürosunun önünden geçerken öylesine bir baktı. “Hayır olmaz” diye geçirdi önce aklından. “Bu parayı bulacağım” diyerek kendi kendini motive etti. Odasına çekilen Mehmet kara kara düşünmeye başladı. Şeytan aklına düşmüştü bir kere. “Soyacağım orayı” dedi. Hep Ayşegül’ü ve ona duyduğu aşkı düşünüyordu. Onu kaybetmekten çok ama çok korkuyordu.
HEMEN PARALARI VERİN
Sabah erken kalktı. Bir araba kiraladı önce. Ardından silah buldu. Bu akşam o büroyu soyacaktı Mehmet. 11 bin TL’yi bulmak için her yolu denemeye kararlıydı. Akşam 17.00 sıralarından Esen Yalı Mahallesindeki İGDAŞ tahsilat bürosunun önüne geldi. Önce içeriye bir baktı. Kimse yoktu. “Şimdi” diyerek içeri dalarak silahını çekti. “Hemen paraları verin” diye
OF! BU PARA YETMEZ Kİ
Mehmet saklandığı yerde paraları saydı. 5 bin TL çıkmıştı. Çok sinirlendi. Bu istediği para değildi. Değer miydi bu kadar strese. Hedefi o 11 bin TL’yi bulmaktı. “O zaman bir daha soyarım” diyerek ikinci planı yaptı. Aynı yere ikinci kez baskın düzenledi. Kafasında yine aynı kovboy şapkası. Bu defa da 3 bin TL çıkmıştı. Mehmet ne yapsa 11 bini bulamıyordu.
ÜÇÜNCÜ KEZ BASTI
Üçüncü kez aynı yeri bastı. Kasada bulunan tüm paraları aldı. Saydığında 4 bin TL vardı. “Oh be para tamam” diyerek
BU SOYGUNCU PROFESYONEL DEĞİL
İhbarlar İstanbul Asayiş Şube Gasp Bürosu polislerine ulaşmıştı. Kovboy şapkalı bir biri hep aynı yeri soyuyordu. Büro Amiri Hakan özel bir ekip kurdu. Bu normal değildi. Profesyonel soyguncular hep aynı yeri soymaya gitmezdi. Hakan bunu fark etmişti. Meslek hayatı bu tür olayları çözmekle geçmişti. Görgü tanıkları plakanın bir numarasını alamamıştı.
5 ARAÇ TESPİT EDİLDİ
Gasp polisleri Levent ve Ali Pendik’te her yeri didik etmeye başladılar. Eksik olan numara ihtimallerle bulunacaktı.
KOVBOY ŞAPKASINDAN ANLAŞILDI
Araba, soyulan büronun iki arka sokağında oturan biri Mehmet G. tarafından kiralanmıştı. Gasp polisi evi incelemeye aldı. Ama o plakada bir araba gelmiyordu. Mehmet arabayı evinin arka sokaklarına park ediyordu. Polis memuru Levent aracı gördü. Emniyet Amiri Hakan ekip sayısını arttırdı. 10 gasp polisi sokakları ablukaya almıştı. Mehmet evin etrafında iki tur attı. Polisin olduğundan habersizdi. Polis memuru Bülent soygunlarda kullanılan kovboy şapkasını fark etti. “Geldi” diye diğer ekipleri uyardı. Araç durdurularak Mehmet gözaltına alındı.
HİÇ SABIKASI YOK
Yapılan GBT incelemesinde Mehmet G.’nin hiçbir sabıkası çıkmamıştı. Polisler şaşırdı. Bu soyguncunun ilk işiydi. Merak ettiler ne diyeceğini. Gasp Büro Amiri “bende izleyeceğim sorguyu” diyerek odaya geldi. Mehmet hiç beklemeden suçunu itiraf etti. Sakin ve efendi duruşu polisinde dikkatini çekmişti. Bir çay söylediler Mehmet’e.
NİŞANLIMIN ANNESİ İÇİN YAPTIM
“Abi ben nişanlıyım. Nişanlımın annesine 11 bin lira borcum var. Parayı ödemem için baskı yaptılar. Bende bulacak yer bulamadığım için bu soygunları yaptım” dedi. Polisler Mehmet’in dramına üzülmüştü. Emniyet Amiri Hakan, “Değer miydi oğlum ya. Kaç yıl hapis yatacaksın” dedikten sonra odadan çıktı. Mehmet ağlamaya başlamıştı. Polisler onun dramına çok üzüldü. Ama yapacak bir şey yoktu.O bir gaspçıydı. İşlemleri bittikten sonda adliyeye götürüldü. Mehmet tutuklanarak cezaevine konuldu.