onurakbastde@gmail.com
Bunca zamandır doğrudan TV ekranları üzerine yazdım. Ancak bu sefer TV ekranları üzerine yazılan birkaç yazı üzerine yazacağım. Zira bu alanda müdahili olunması gereken bir tartışmaya şahit olduk. Bunlardan biri sevgili Melis Alphan’ın Acun Ilıcalı ile ilgili yazısı idi. Şunu baştan belirteyim: Sevgili Melis’in görüşleri benim için çok kıymetli olmakla birlikte kendisini Türkçeye olan düşkünlüğü ve hadiselere entelektüel kaygıyla yaklaşması itibarıyla ayrıca değerli bulurum. Ancak estetik kaygıyı önemseyen biri olarak da ben şunu belirtmek isterim ki ister kamusal ister ideolojik bağlamda ortaya konulan bir proje ne eğlendirici anlamda ne de estetik manada istenilen değere ulaşır. Son üç asırdır elimizde
NASIL BİR ENGİN GÜNAYDIN?
Dizide doksanların sonu ve iki binlerin başındaki orijinaliteyi kaybettik. Bunu farklı başlıklarda çeşitli yollarla ifade ettim. Bunlardan biri de Burhan Altıntop karakteri ile ilgiliydi. Çünkü bir millet yeni-eski, batı-doğu ikileminde kendi buhranını kendi çağında en güzel şekilde onda bulmuştu. Hem de en özgün ironi ile... Bunda Engin Günaydın’ın oyunculuğunun payı büyük. Sevgili Gülse Birsel bir film projesi için görüştüğünü söylediğinde başlıktaki soru geldi aklıma.
“SURİYELİ GELİN” İNFİALİ
Her göç ya da mülteci dalgası beraberinde sosyolojik infialler de getirir. Burada yirmi kere dolandırılan adamın yaşadığı yokluk psikolojisiyle bunu yapanın sosyolojisi acilen ele alınmalı.Bunu gündeme getiren TV8’in yaşamdan hikâyeler ekibine teşekkür ederim.
SİVRİSİNEK TEHLİKESİ
Yaz aylarının baş belasıdır sivri sinekler Discovery kanallarda 6 Temmuz günü 21:55'te bu menfur ve jurnalci (ajan) taifenin sebep olacağı ikinci salgın tehlikesi de dikkate alınarak değerlendirilecek.