Joko'nun 'kamburu'

Hande Sönmez

hande.sonmez@gmail.com

Fransız yazar Roland Topor’un kaleme aldığı “Joko’nun Doğum Günü” insanların “tepesine binilen” ve “tepeye binen” olarak ayrıştığı sisteme laflarını sistemin absürdlüğünü gözler önüne sererek cevap veren bir oyun. Yolcu Tiyatro her bakımdan meşakkatli bu oyunun altından büyük ustalıkla kalkmış.

Yolcu Tiyatro’nun geçtiğimiz sezon sahnelemeye başladığı “Joko’nun Doğum Günü” seyirciden de jüriden de tam not almayı başarmıştı. Oyun, yaratılması çok güç bir atmosferi başarıyla tasarlarken; seyirciyi “olsa şaşırmayacağımız” bir distopik dünyaya yolculuğa çıkartıyor.

Taksinin ikamesi  “insan sırtı”

Joko’nun Doğum Günü “literal” olarak alt sınıfın sırtına binen bir üst sınıf barındırıyor. Taksi ile ikame edilen “insan”ı görmek kuşkusuz distopik ama kesinlikle şaşırtıcı değil. Söz konusu durumun yakın bir gelecekte yaşanmayacağını kim garanti edebilir ki? Evinin tüm yükünü sırtlanmış Joko’nun kamburu sırtına binenlerle daha da büyüyor ve son ana kadar kendisi dahil ailesinden de hiç kimsenin aklından itiraz etmek geçmiyor.  Başta durumu garipseyen Joko bile kazandığı altınlarla bir süre “idare ediyor”. Topor’un içinde bulunduğumuz koşullara başka bir açıdan baktığı ve gördüğü benzerlik üzerine metni kaleme aldığı aşikar. Sonuçta hepimiz sistemin gerektirdiği koşulları yerine getirmekle yükümlüyüz. Joko da sisteme uyumunu sağlıyor sağlamasına ama elbette o da bir yerde tükenecek.

Zorlayıcı roller

Kalabalık sayılabilecek oyuncu kadrosunda her bir oyuncu üstlendiği fiziksel yükün altından başarıyla kalkıyor. Yönetmen Ersin Umut Güler söz konusu atmosferi en iyi şekilde sahneye taşımış. Ayrıca sahnede kullanılan dijital duvar (mapping) oyunun amacına en iyi şekilde hizmet ediyor. Joko’nun Doğum Günü, her doğum günü sırtımıza eklediği yeni sorumlulukları da hatırlatıyor. Yıllar geçtikçe kutlanacak bir şey olmamaya başlaması belki de bu yüzdendir. Joko’nun Doğum Günü mutlaka izlemeniz gereken oyunlardan. Söyleyecek sözü olduğu, sahneye çok iyi taşındığı, yaratıcı bir dünyası olduğu, çok iyi performanslar sunduğu ve daha pek çok şey için. 25 Mart’ta Artı Sahne’de  29 Mart’ta MOI Sahne’de izlenebilir.