ALİ SALİ
sabiherden@gmail.com
Nurettin Topçu da ismi geçtiğinde ilk akla gelen kavramlardan biridir isyan ahlâkı. Neredeyse bu kavramla özdeşleşmiştir bile denilebilir. Oysa Nurettin Topçu benim için isyan ahlâkından önce Taşralıdır. Bilenler bilir Topçu’nun Taşralı isimli bir hikâye kitabı vardır. Nurettin Topçu’dan okuduğum ilk kitaptır Taşralı.
BİR HÜZÜN TORTUSU
Galiba 1970’li yılların sonlarıydı o hikâye kitabını okuduğumda. Yaşıtlarım lisede okuduğu halde ben henüz ortaokulda talebeydim. Bir ortaokul talebesi için belki fazla bir anlam ifade etmeyecek hikâyeler toplamıydı Taşralı. Bir ortaokul talebesi olarak Kafka, Camus, Sartre okuyan biri olarak Nurettin Topçu’dan da hikâye okumak bir aşırılık olarak görülmeyebilir. Taşralı’yı okuduğumda zihnimde kekremsi bir tat, bir nevi hüzün tortusu bıraktığını hatırlıyorum. Bunun sebebi hikâyeler miydi, yoksa kitaba sinmiş söylem mi, şu an hatırlayabilmem mümkün değil.
İKİ MEKTUP
Nurettin Topçu’nun söz konusu mektuplarının yazılmasına vesile olan Orhan Okay’ın mektupları da yer alsaymış bir dönemin resminin ortaya çıkmasında bir pencere daha açılmış olurdu. Merhum Topçu’nun evrak –ı metrûkesi arasında Orhan Okay’ın iki mektubu bulunabilmiş sadece ve o mektupları da yazar kitaba almış zaten.