İstanbul ne kara kışlar gördü! Siz buna “kış” mı diyorsunuz?

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

İstanbul’la inatlaşmaya devam eden kış, etkisini sürdürmeye devam ediyor. Kar yağışı çocukların yüzünü güldürüyor ama çalışanları da perişan ediyor. Dondurucu Sibirya soğuklarının yeniden yüzünü göstermesiyle biz de tarihe damgasını vurmuş İstanbul’un kara kışlarını hatırladık. 1 Mart 1929 İstanbul Boğaz’ı dondu. 23 Şubat 1954 buzlar arasında ölü bedenler görüldü. 4 Mart 1987 kar kalınlığı 120 cm’ye ulaştı…

İSTANBUL DONUYOR (1929)

1 Mart 1929 yılı İstanbul, daha önce hiç yaşamadığı bir sabaha uyanıyor. Yoğun kar yağışı ve fırtına nedeniyle Boğaz donuyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde görmeye alışkın olduğumuz buzların istilasına uğrayan İstanbul’da ilk defa Anadolu ve Avrupa yakası tek bir kara halini alıyor. Hem karadan hem havadan hem de denizden gelen kar; Türkiye’yi de kasıp kavuruyor. Yollar kapanıyor, tepelerindeki kar yükünü taşıyamayan ahşap evler çöküyor, her gün birkaç kişi donarak ölüyor, vapurlar çarpışıyor, İstanbul’a aç kurt ve yaban domuzu sürüleri iniyor, banliyö trenleri kara saplanıyor, su boruları patlıyor ve halk nereye, nasıl yetişeceğini bilemiyor. 8 Mart sabahı 1929 yılının son karı yağıyor ve 12 Mart’ta, nihayet sona eriyor.

KAR 26 CAN ALDI (1987) 

4 Mart 1987… İstanbullular, tarihin en uzun soluklu kar fırtınasıyla tanıştı. Bir gece önce meteorolojinin 9 derece sıcaklık tahmini yaptığı İstanbul, gece sıcaklığın -5 dereceye kadar düşmesiyle 45 yılın en soğuk martını yaşıyordu. Şehirde hayat durmuş, telefonlar kesilmiş, trafik felç olmuş, insanlar köprüde tek sıra halinde yürüyordu. Elektrikler kesilmiş, sular akmıyor ve çöpler toplanamıyordu. 3 dalga halinde gelen yoğun kar 13 gün boyunca devam etmişti. Her yer tatildi. İstanbul, 40 saatlik ders açığının nasıl kapanacağını tartışıyordu. Aralıksız devam eden yağış 26 can almıştı. Kara esir olan İstanbul’da kar kalınlığı bazı bölgelerde 80-120 cm arasında değişirken, bazı bölgelerde ise 50-80 cm’ye ulaşmıştı. Resmen kış, İstanbul’la inatlaşıyordu. Bu efsanevi olay, 13 Mart’a kadar devam etmiş; neyse ki İstanbul, günler sonra rahat bir nefes almıştı.

BUZLAR ARASINDA ÖLÜ BEDENLER GÖRÜLÜYOR (1954)

23 Şubat 1954 yılında tarihin ikinci büyük kışı yaşanıyor, İstanbul donuyordu. Şiddetli kar ve tipi yağışı hayatı felç etmiş, vapur ve uçak seferleri iptal edilmişti. Otobüslere zincir takmak bir hayli zaman aldığı için insanlar ulaşım sıkıntısı çekiyordu. 62 yıl önce yaşanan büyük kar fırtınasında sadece İstanbul değil, Boğaz da donmuştu. Göz gözü görmüyordu ve halk Boğaz’ın bir sahilinden diğer sahiline yürüyerek geçiyordu. Gazeteler, buzların üç motoru parçaladığı Boğaz’da, verilen kurban sayısının belli olmadığını yazıyordu. 25 Şubat tarihli Akşam Gazetesi’nin “buzlar arasında ölü bedenler görülüyor” başlıklı yazısı durumun ne kadar vahim olduğunu açıklıyordu. Bu acı haberlerin yanı sıra trajikomik haberler de çıkıyordu. “Boğaz’daki bu görülmedik olayı seyretme merakına düşen binlerce kişi bu sabah Boğaz sahillerinde görülmedik manzarayı seyretmeye koşmuşlar, bilhassa Sarayburnu’na yığılan halk, burada daha vahşi bir güzellik olan buz deryasını içleri titreye titreye seyretmişlerdir.” 10-15 gün süren bu kış, çekilen fotoğraflarla, tarihe kazınıyor.