İran'da 'affetme' akımı başladı

ERCAN ÖZTÜRK
ercan.ozturk@aksam.com.tr

1

2014 yılında İranlı Samareh Ali Nezhad oğlunun katilini idam edileceği sırada affederek hayatını bağışlamış ve bütün dünyada gündem olmuştu. İran'da bir 'affetme' akımının başlamasına vesile olan bu olayın kahramanı Samareh Ali Nezhad evinin kapılarını AKŞAM Pazar'a açtı. İşte bütün dünyaya affetmenin güzelliğini hatırlatan annenin anlattıkları...

2014 yılında İranlı bir annenin oğlunun katilini idam sehpasından indirmesi tüm dünyada geniş bir yankı bulmuştu. Bu sahnenin yaşanması İran’da bir anda yeni bir akıma neden oldu. Evinin kapılarını AKŞAM’a açan anne Samareh Ali Nezhad, “İdam gerçekleşmeden bir gece önce oğlumu rüyamda gördüm. Affetmemi istiyordu. Cezaevine giderken kararsızdım. Tokatlayıp hırsımı aldım. Şimdi çok huzurluyum” dedi. Samareh’in bu hareketinden sonra İran’daki çok sayıda anne çocuklarının katillerini ipten almış. Samareh’in Tahran’a 300 kilometre mesafedeki evine ise şimdiye kadar 12 ülkeden çok sayıda kadın ziyaretçi gitmiş. Maltepe Belediyesi’nin Tahran’ın 22’nci Bölge Belediyesi ile  ‘Kardeş Belediye’ protokolü için İran’a gittik. Tahran’da 2 günlük görüşmelerin ardından Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın İstanbul’a getirip ‘Yılın Annesi’ ödülünü verdiği Samareh Ali Nezhad’in Tahran’a 300 kilometre mesafedeki Royan şehrinde yaşadığını öğrendik. Başkan Kılıç istememiz halinde oraya gidebileceğimizi söyleyince açıkçası heyecanlandık. 10 kişilik bir heyetle tüm dünyanın tanıdığı İranlı annenin Hazar kıyılarına yakın bir kasabada yaşadığı Royan’a hareket ettik.

ÖNCE TOKATLADI SONRA KURTARDI

Abdullah Hüseyinzade, 2007’de 18 yaşındayken, İran’ın Mazandaran bölgesinde çıkan bir sokak kavgasında arkadaşı Balal tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü. Balal idama mahkum edildi; İran yasalarına göre bazı cezalarda dini önderler, cinayet davalarında ise annelere çocuklarının katilini affetme hakkı tanıyordu. İdam gününe kadar oğlunun katilini affetmemekte kararlı olan Samareh, oğlunun katilinin ipini çekmek için yanına gittiğinde önce ağlamaya başladı. Daha sonra da  Balal’a tokat atmaya başladı. İdamı izleyecek olanlar bu manzara karşısında adeta şoke oluyordu. Bir oğlunu trafik kazasında bir oğlunu da cinayette kaybeden acılı anne son anda karar değiştirerek katili ipten alıyordu. İşte o annenin yaşadığı Royan’daydık.

ALLAH'IN YARDIMIYLA AYAKTAYIM

Meyveler, tatlılar ve çaylarla bizi karşılayan Samareh Hüseyinzade’nin hikâyesi biraz da Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzalez İnarritu’nun film senaryolarını andırıyor. Acılı anne hikâyelerini anlatmaya başlayınca adeta İnarritu’nun Amores Perros  veya 21 Gram filmlerinin senaryoları yüzümüze çarpıyordu. Acılı anne  ilk olarak büyük oğlunun ölümünü anlatıyor, “2003 yılına kadar iki oğlum vardı. O yıl içerisinde meydana gelen kazada ilk evlat acısını yaşadım. Büyük oğlumu motor kazasında kaybettim. Kaza normal bir trafik kazasıydı. İran’da araç kullanımı yaygın olduğu için trafik kazaları da çok olur. Bu kazalar da onlardan biriydi. Kaza anında motorda bir kişi daha varmış. O da ikinci oğlumun katili Balal’dı. Ben bunun imtihan olduğunu düşünüyorum. Allah bizi bu olayla imtihan etti. İmtihan ederken de kullarına sabır ve dayanma gücünü verir. Bu olaylar benim için zordu. Allah’ın yardımıyla ayakta kaldım.

KÜÇÜK OĞLUMUN DA KATİLİ OLDU

2007 yılında da küçük oğlum Abdullah Hüseyinzade Mazandaran’da çıkan bir kavgada 18 yaşındayken Balal tarafından bıçaklanarak hayatını kaybetti. Bu bir tesadüftü. Balal ile oğullarım arkadaştı. İkinci oğlumu kaybettikten sonra ayakta durmakta güçlük çekiyordum. Kızım, kocam ve komşularımın desteğiyle ayakta kalmaya başardım.

BANA YALVARIYORDU

Abdullah’ın cinayet davası 2014 yılında karara bağlandı. İran yasalarına göre cinayet davalarının karşılığı idamdı. Balal da idama çarptırıldı. Nur Cezaevi’nde yatan Balal idam edilecekti. İlmiği de annesi olarak ben takacaktım. İdamdan bir gün önce oğlumu rüyamda gördüm. Rüyamda benden Balal’ı affetmemi istedi. Oğlumun arkadaşları da Abdullah’ı rüyalarında gördüğünü söylüyordu. Kocamla Nur Cezaevi’ne girerken Balal’ın idam edilmesinde kararlıydım. Oğlumun katili artık idam sehpasındaydı. O an ilmiği takmaktan başka bir şey düşünmüyordum. İlmiği atmak için Balal’ın yanına gittiğimde bana yalvarıyordu. 'Annem ve babam için beni affedin’ diye bana yalvarıyordu. Ben de ona sen oğlumun annesi ve babasına merhamet gösterdin mi dedikten sonra ilmiği boğazına taktım. Ancak ne olduysa ondan sonra oldu.

O AN OĞLUM GÖZÜMÜN ÖNÜNDEYDİ

İşte o anda oğlumu gördüğüm rüyam aklıma geldi. İlmiği önce boğazından çıkardım ardından ona tokat atmaya başladım. Bir taraftan ağlıyorum diğer taraftan tokat atıyordum. Hırsımı alıyordum. Oğlumun katilini affetmiştim. Bu olayın ardından orada bulunan Balal’ın annesi oğlunu affettiğim için ayaklarıma kapandı. Ayaklarımı öpmeye çalışıyordu. O da bir anneydi. Buna izin vermedim ve onu kaldırdım. O an bu kadar huzura kavuşacağımı düşünemiyordum. Ben Allah’ın merhametli olduğuna inanıyorum. En iyi kararı onun vereceğini biliyorum. Allah’ın merhametine inanarak affettim. İyi ki de affetmişim.

İDAM SEHPASINDAN İNDİRDİ

Oğlumun katilini idam sehpasından indirmem İran’da geniş yankı buldu. Buradaki bütün televizyonlar ve gazeteler benden bahsediyordu. Ancak benim uluslararası üne kavuşmam Maltepe Belediyesi tarafından ‘Yılın Annesi’ ödülünü almamla oldu. İşte o ödülden sonra dünyanın dört bir yanından kadınlar evime geldiler. Almanya, Lübnan, Fransa, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 12 ülkeden yüzlerce anne evime geldi. Acımı paylaşıp bana destek oldular. Bu olaylardan sonra İran’ın dört bir yanında çok sayıda kadın çocuklarının katillerini ipten aldı. Affetme olaylarında büyük bir artış oldu.

CEZAEVİNDEN DE ÇIKARDI

İdamdan sonra Balal cezaevine geri gönderildi. Ancak ben oğlumun katilini affettiğime göre onun cezaevinden de çıkması gerekiyordu. Buradaki mahkemeye başvuru yaptım. Mahkemeye ‘Madem ben bunu affettim siz de bu kişiyi özgürlüğüne kavuşturun” diye dilekçe verdim. Oğlumun katilini bu defa da cezaevinden çıkartıyordum. Cezaevinden çıktıktan sonra Balal bizimle görüşmek istedi ama bunu kabul etmedik. Onu buralarda görmek istemiyorduk. Şimdi bize uzak bir yerde oturuyor” diye konuştu.

SAMAREH BENİM TEK KIZ KARDEŞİM

Acılı anneye ‘Yılın Annesi’ ödülü vererek ününü tüm dünyaya yayılmasında katkısı olan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ise, “Bu olay olduktan sonra İran Başkonsolosuyla irtibata geçtim. Dünya Barış günü dolayısıyla Samareh ile güvercin uçurarak bütün dünyaya mesaj vermek istedik. Kısa süre bizim davetimiz olumlu karşılandı. Özellikle belediyemizde çalışan kadın çalışanlarımız çok heyecanlıydı. Hepsi onunla bir an önce tanışmak istiyordu. Samarah bacım  Maltepe’ye geldikten sonra ona ‘Yılın annesi’ ödülünü verdik. Ona 6 erkek kardeş olduğumuzu hiç kız kardeşimin olmadığını, bundan böyle bir bacımın olduğunu söyledim. Çok memnun oldu. Bir de iki yıl önce ona Royan’a gelerek evini ziyaret edeceğimin sözünü verdim. O sözü tuttuğum için çok mutluyum” diye konuştu.