Iğdır için yola çıktılar

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Ressam Ayşegül Sert ve sanatçı Fatma Işık Cevahir 17 Ocak’ta “Metropol” teması adını verdikleri bir ortak sergide eserlerini sergileyecekler. Serginin gelirini Iğdır Gülpınar İlköğretim Okulu’na gönderecek olan ikiliyle bir araya geldik.

Merhaba, öncelikle sizi biraz tanısak, neler yapıyorsunuz? 

Ayşegül Sert: İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ekonomi mezunuyum. Eğitimimden sonra mesleğe farklı sektörlerde İnsan kaynakları branşıyla devam ettim. Bu alanda uzmanlaşarak eğitimler verdim ve kobi firmaların danışmanlığını yaptım. 17 yıldır kurumsal çalışma hayatının içindeyim. Resim çocukluğumdan bu yana karalamalarla bugüne kadar devam etti. İlk sergimi geçtiğimiz yıl yine sosyal sorumluluk projesi olan ‘’Kadınlar Aşkına’’yla hayata taşıdım. 2 yıldır profosyonel anlamda resimle kariyerimi sürdürüyorum. 

Fatma Işık Cevahir: İstanbul Aydın Üniversitesi Peyzaj ve Çevre Tasarım mezunuyum. El sanatlarına ve doğaya olan ilgim çocuk yaşlarımda başladı. 3 yıldır sosyal sorumluluk projelerini yakından takip etmekte ve çeşitli projelerde görevler üstlenmekteyim. Hobi olarak devam ettiğim sanat çalışmalarımı ilk sergimde gönül verdiğim sosyal sorumluluk projesiyle buluşturuyor olmanın ve böyle anlamlı bir amaç için çıktığımız bu yolun heyecanını yaşamaktayım.

Metropol adlı serginizden  bahseder misiniz?

A.S: Bu sergi sosyal sorumluluk projesi olarak ortaya çıktı. Iğdır Gülpınar ilköğretim Okulu yararına düzenlenecek sergi için hazırlamış olduğumuz tablo ve maskelerin satışı yapılacak. Elde edilen gelirle de okul yenilenecek.

Eserlerinizi üretirken  nelerden ilham aldınız?

A.S: Her şeyden önce Metropolde doğmuş büyümüş ve hala metropolde yaşayan biri olarak metropolün içinde yaşayan insanlar ve üzerinde yarattığı ruh halinden ilham aldım. Metropolün zaman ve mekân algımızı nasıl değiştirip dönüştürdüğünü anlatmaya çalıştım.  Esas çıkış noktam metropolün insanların ruh haline ve duygu dünyasına yansımaları oldu.

F.C: Metropolde yaşamanın, insanların benliklerini ve hatta DNA’sını bozduğunu düşünüyorum. Etrafımızda da çokça rastladığımız gibi hemen herkes olduğundan farklı görünme çabasında. Yani aslında yüzlerimizde maskelerle dolaşıyoruz. O kadar da çok yapıyoruz ki bunu, taşıdığımız maskelerle bütünleşiyoruz adeta. Ben metropolün bizi ne hale dönüştürdüğünü yaptığım parıltılı maskelerle ifade etmeye çalıştım. 

Ayşegül Sert ve Fatma Işık Cevahir nasıl bir araya geldi? 

A.S:  Fatma ile zaten arkadaşlık geçmişimiz vardı. Var olan arkadaşlığımız önem verdiğimiz ortak değerlerle birlikte devam ediyorken bu proje ile de birleşti.

Birlikte sergi yapma  fikri kimden çıktı?

F.C: Ayşegül’ün Metropol temalı bir sergi yapma fikri vardı. Ben de bir yandan hem maskeler yapıyor hem de farklı sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak çalışıyordum. Metropolde yaşamanın insanların öz benliklerini nasıl değiştirdiği, artık duyguların bile sahteleştiği üzerine sohbet ederken fark ettik ki ortak bir sergiyle kendimizi daha güçlü bir şekilde ifade edebiliriz. Bu noktada ‘Vizyon Bu’ adlı iş geliştirme ajansından Devran Durdu’nun da organizasyon konusunda bize destek vermesiyle tam bir ekip olduk ve düşüncemizi sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirmeye adım attık. Böylece çalışmalarımız daha da anlamlı ve değerli hale geldi. 

Bu sergiyi yapmanızdaki amaç ne?

F.C:  Iğdır’daki Gülpınar İlköğretim Okulu’nun onarılması. Bunun yanı sıra İyiyi, paylaşmayı, yardımlaşmayı, evrende bizim dışımızda yaşayan canlar olduğunu, birlik ve beraberlik olduğunda aşılamayacak sorun olmadığını hatırlatmak istedik. Bu sosyal sorumluluk projesinin insanlar üzerinde bir farkındalık yaratacağını umuyoruz. Ayrıca Gülpınar İlköğretim Okulu’nun durumunu görünce her şey bir tarafa okulun eğitime daha uygun hale gelmesi ve onarımı için var gücümüzle destek olmaya çalışıyoruz.

Serginin geliri Iğdır Gürpınar  İlköğretim Okulu’na bağışlanacak.  Neden Iğdır?

A.S: Birçok zor durumda olan okullardan bizi en çok etkileyen Iğdır›da bulunan Gülpınar ilköğretim okulu oldu. Çünkü okulun bize gönderilen fotoğraflarını gördüğümüzde eğitime son derece elverişsiz olduğunu gördük.  Kırık dökük duvarın üzerindeki ‘’Hayallerinden Vazgeçme’’ yazısı hepimizi çok etkiledi. Bizde minik kardeşlerimizin hayallerinin gerçek olabilmesi için küçük bir katkıda bulunmak istedik.

F.C: Öncelikle belirtmek isterim ki ben eğitimci bir ailenin kızıyım. Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde çok zor şartlarda öğretmenlik yapmış olan babamdan dinlediğim çalışma koşulları, oradaki insanların hayatları, okulların durumu beni her zaman etkilemiştir. Bu konuları dinleyerek ve kısmen de olsa yaşayarak büyümüş biri olarak sosyal medyadan takip ettiğim köy okullarının ve orada okuyan, yaşamını sürdüren çocukların ihtiyaçlarına kayıtsız kalmam mümkün değildi. Fotoğraflardan gördüğüm kırık camlar, kapılar ve ihtiyaç listesinin uzunluğu nedeniyle Gülpınar İlköğretim Okulu’na öncelik tanımamız gerektiğini düşündüm.

Gücümüz yettiğince bu yolda yürüyeceğiz

Çocukların nelere ihtiyacı var?

A.S: Her şeyden önce sağlıklı eğitim alabilecekleri bir yapıya ihtiyaçları var. Bunun dışında her türlü kırtasiye malzemesi, kitaplık ve özellikle kışlık olmak üzere kıyafet ihtiyacı var.

Siz bu ihtiyaçların ne  kadarını karşılayacağınızı  düşünüyorsunuz?

F.C: Ayşegül’ün de belirtiği gibi ihtiyaçlar birden fazla. Yapacağımız sergi ihtiyacın ne kadarını karşılar bilemiyorum ama sizlerin de sayesinde sesimizin duyurulması en büyük katkı olacaktır.

Sosyal Sorumluluk projelerinde para kazanmak pek de mümkün olmuyor. Sizi bu projede tatmin eden ne oldu da bu projeyi kabul ettiniz?

A.S: Bu projeyi yaparken amacımız bir maddi kazanç sağlamak değil çocukların daha iyi daha sağlıklı şartlarda eğitim almalarına destek olmaktı.

Bundan sonraki projelerinizde başka okullara destek vermeyi düşünüyor musunuz?

A.S: İleride sadece okul değil farklı sosyal sorumluluk projelerinde ekip olarak yer almak istiyoruz. Dezavantajlı gruplar ( bedensel ve zihinsel engelli, otizimli, down sendromlu…) Bunların yanı sıra sokak hayvanları yararına yapılacak projelerde yer almak isteriz. Ancak bu tür projeler sponsor destekli olmak zorunda ve sponsor bulmak çok da kolay olmuyor.

F.C: Destek vermek istediğimiz başka okullar olduğu gibi, farklı konular da var. Gücümüz yettiğince bu yolda yürümeye devam edeceğiz.

Devlet projenize destek verdi mi?

F.C: Bu proje için devletten destek talebimiz olmadı. Ama bundan sonraki adımlarda katkıya ihtiyacımız olacaktır. Takdir edersiniz ki bu tür çalışmalar hem kurumların hem de bireylerin duyarlılığı ve desteğiyle yürüyor.