İç görüsüz okuma. usulsüz tartışma

ONUR AKBAŞ

 onurakbastde@gmail.com 

Haftalardır TV gündemini işgal eden şu Habertürk’teki Deve muhabbetine (muhabbeti açanın ardındaki ironik oluşum ve imgeleri de dikkate alarak, alanımla ilgili yönü itibari ile) değinemeden geçemeyeceğim. Efendim bizde başlangıcından bu yana modernleşme adına her şey şekle dayalı kalmıştır. İhtiyaç olup olmadığı ayrı bir husus olmakla birlikte reformist bir hareket olacaksa da bu cübbesiz hutbeye çıkmalar yaka bağır açık üstü şaki altı garbi kıyafetlerle atık vücut toksinleri eksenli muhabbetlerle olamaz. Modernleşme söz konusu olduğunda işin elifbası olan şeyi kaçırıyoruz. Batılı modernizmi okuyarak yarattı baylar. O okuma neticesinde değil, daha başında bir dini metnin dile dair birinci hususiyetinin alegori olduğunu dile getirdi. Alegorik bir metnin tahlili için iç görü lazım ki o da bizde yok. Peki susar mıyız ne mümkün. “Sustu” derler sonra. 

ÇOCUKLAR DUYSUN VE BİLSİN

Bir kurgu metni için benim nazarımda eleştiri konusu olması gereken kurgusal yapısıdır. İşlenen konu değil; lakin ben ilk bölümde aleni verilen iletiye takıldım. Bir senaryoda mesaj açıkça veriliyorsa o kendisi için yapılan bütün masrafı heba ederek eseri propaganda malzemesine indirgemek olur. Evet, şu sıralar ülke olarak konu komşu ile Batı ile gergin olabiliriz ki bu ebedi düşman olunacağı anlamına gelmez. Ülkemizin üç tarafı denizlerle geri kalan yerleri karadaki sınırlarımıza komşu karalarla çevirili, ağırlık Egede olmak üzere belli yerlerinde derecesine göre deprem ve heyelan olabilen bir yarımadadır. Biz de bu duruma göre toplum ve birey olarak daha akılcı pozisyonumuzu aldık mı tamamdır. Nasıl diyor Amerikalılar, reel politik azizim reel politik.

OLMADI ÖMÜR BEY

Taslaman’ı programa çıkarıp İlahiyat uzmanı gibi konuşturmak Ömür Varol gibi profesyonel birine yakışmadı. Bu hususlarda başvurulacak oturaklı, mecazı anlayacak kadar edebi sanatlara hakim ve aynı zamanda muhaddis, pek çok uzman vardır, diye düşünüyorum. 

ESKİ DİZİLER

Ben onlara bu rağbet konusunda Gülse Birsel gibi düşünmüyorum. Evet ülke şartları dediği gibi olabilir ama unutmasın ki kendisi başta olmak üzere pek çok komedyan oyuncu ya da senarist ağır ekonomik krizlerde toplumun yegane başvuru kaynağı idiler.