emin.demirezen@aksam.com.tr
Deniz, kum, güneş ve cazın bir araya geldiği 3 gün süren Bozcaada Caz Festivali’ndeydik… Anladık ki İstanbul dışında da festival yapılabilir ve eğlenilebilirmiş. İşte birbirinden eğlenceli aktivitelerin yer aldığı hem tatil hem de müziğin bir arada yaşandığı festivalden sizler için deneyimlediklerimiz…
Festival denince akla ilk İstanbul geliyor. İstanbul festivallerinin kalabalığı, yol yorgunluğu ve pahalılığını düşünce insanın konsere adapte olması imkânsızlaşıyor… Oysa müziğin ruhuna aykırı bu denli kaos, hele işin içinde caz varsa. Allah’tan Bozcaada iki yıldır festival gibi bir festival gerçekleştiriyor. Hem de çok uzak değil İstanbul’a. Üstelik tatili de aradan çıkaran bir festival bu; Bozcaada Caz Festivali.
SMOOTH CAZ GİBİ BOZCAADA YOLLARINDA AKTIK
Festivalden bir gün önce arkadaşlarımla festivale gitmeye karar verdik ve bu yolculuğu bir de yeni bir araba deneyimleyerek gerçekleştirdik. Volkswagen’in Arteon ile ne yalan söyleyeyim kendimi süper star gibi hissettim zira arabanın rengi altın sarısıydı! Birde yollarda hani sakin caz türü vardır ya; smooth caz aynı öyle bir parça gibi aktık gittik. Radyoda müziklerimiz hiç eksik olmadı. Bol molayla ve şamatayla 9 saatin sonunda adaya vardık. Ada sakinliğini korkuyor ancak festival ruhunun neşesini de almış. Her yer ışıl ışıl, kafanızı nereye uzatsanız bir caz türü sizi selamlıyor. Bazen denize girmekten vazgeçip müziğe kapılıyorsunuz…
ETKİNLİKLERDEN ETKİNLİKLERE...
3 gün boyunca müzik dışında da birçok etkinlik gerçekleşti. Yemek tadımları, Pavli Bozcaada’da gerçekleştirilen Ayça Oğuş ile yoga etkinliği, Sound painting atölyesi, çocuklar ve ebeveynler için doğaçlama hareketleri atölyesi ve çeşitli gastronomi etkinlikleri… Etraf böyleydi peki konserlere gelecek olursak… Biletleri tükenen festivalin ilk gününde DJ Harun İzer ile ortam ısınmaya başladı. ‘Lazha’ projesi ile canlı müziğin açılışını yapan Cenk Eroğlu ve Mehmet İkiz’den sonra sahne alan Yarım dünya Klarnet Trio festival alanını coşturdu. Avrupa caz sahnesinin önde gelen isimlerinden Fransız trompetçi Erik Truffaz ise, Alp Ersönmez’in ‘Cereyanlı’ projesine konuk oldu. Volkan Öktem, Çağrı Sertel, Engin Recepoğulları gibi usta isimlerin de yeraldığı proje büyük ilgi gördü. Gecenin kapanışını ise muhteşem sesi ile Ceylan Ertem yaptı. Biletleri tükenen festivalin ikinci günü, Pavli Bozcaada’da ‘Ayça Oğuş ile Yoga’ etkinliği ile başladı. Sound painting atölyesi, Oğul Türkkan ile Kendine Has Lezzetler, Çocuklar ve Ebeveynler için Doğaçlama Hareketler Atölyesi ile devam etti. Müziğin dışındaki yan etkinlikler de büyük ilgi gördü. Ayazma Manastır’daki büyülü atmosferdeki canlı müzik ise Ercüment Orkut’un ‘Low Profile’ projesi ile başladı, bu yılki festivale özel bir araya gelen Bozcaada Ensemble ile devam eden gecenin finalini ‘Four in the pocket’ yaptı. Ekibe önceki gün sahne alan dünyaca ünlü Fransız trompetçi Erik Truffaz da konuk oldu. Festivalin üçüncü ve son günü Kaan Duzarat’ın şahane DJ seti ile başladı. Deniz Mahir Kartal ft. Sarp Maden ile gün batımının keyfini çıkaran izleyiciler Nilipek’ın huzurlu sesi ile büyülendi. Ardından Emir Ersoy ‘Projecto Cubano’ dinamik performansı ile herkesi dans ettirdi. Festival, Korhan Futacı ‘Pavli Experiment’ projesi ile de tamamladı.
BOZCAADA’DA NEREDE NE YENİR?
Nedense Bozcaada hakkında çok pahalı, restoranlar çok abartı ve mönüleri lezzetsiz gibi söylentiler çıkarılıyor. Bu yersiz fısıltılara kesinlikle aldırış etmeyin! Deniz mahsulleri, için önerdiğimiz Bozcaada balık mekânlarını şöyle: Cabalı, Nevreste, Asma6 ve Ozi’nin Yeri… Kahvaltıya gelecek olursak: Kardinal Bağ Evi, Çınaraltı Cafe, Alicante ve Rengigül… Eğer et gibi lezzetler denemek istiyorsanız: E La Pizza, Ayazma Restaurant ve Maya Restaurant’ı önerebiliriz.