Her şey plakla başlamıştı

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

Kaset, CD, MD derken ilerleyen teknolojiye rağmen plak dinlemek hâlâ süren ve hiç bitmeyecek olan bir tutku. “Rainbow45 Records” isimli plak mağazasının varlığı da bu tutkunun en güzel örneklerinden biri… Mağazanın sahipleri plak tutkunu iki kuzen Afşin Akın ve Salih Karagöz'le bir araya geldik ve Rainbow45’in hikâyesini onlardan dinledik. 

TEKRAR HATIRLADIM

“Plak”ı, plak şirketlerinde nostaljik bir ürün olarak algıladığım sıralarda kuzenim Salih Karagöz, 15 yıl yöneticilik yaptığı şirketten sırf plak tutkusu nedeniyle ayrılmıştı. Unuttuğum bir şeyi onun sayesinde tekrar hatırlama fırsatı buldum. Ardından da edindiğim çevre ve birikimi Salih’in vizyonuyla birleştirmeye karar verdik ve onun kurduğu “Rainbow45 Records” isimli plak mağazamızda birlikte çalışmaya başladık. Zamanla Rainbow45, Salih’in çabasıyla çok sempati kazandı ve plak meraklılarıyla güzel bir iletişim kurdu. 

PLAK, RİTÜELİ OLAN BİR İŞ

Plağın çok meraklıları ve koleksiyonerleri var. Dolayısıyla koleksiyonerlere hitap edebilmek için spesifik birtakım şeyleri iyi biliyor olmak lazım. Salih de bunları çok iyi biliyor. Mesela The Beatles’ın ilk İngiliz baskısının meraklıları var. Bu ihtiyacı karşılamak için de mağazamızdaki plak arşivini sürekli beslememiz gerekiyor. Bu da çok ciddi ilgi ve sevgi demek. Çünkü plak, çok kalıcı ve ritüeli olan bir iş. Size özel bir terapi gibi düşünün bunu. Pek çok insan plak dinlemek için özel bir çaba sarf ediyor ve bunun için zaman ayırıyor. En bariz değişiklik plağa dokunmakla başlıyor aslında. Çünkü bir plağı elinize aldığınız zaman kapağını açıp içindeki yazıları okuyorsunuz, plağı çıkarıp pikaba yerleştiriyorsunuz, iğnesini temizliyorsunuz, tozunu alıyorsunuz. Yani akşam evinizi gittiğiniz zaman plağınızı pikaba koymanız bence stres atıcı bir eylem. Bu etkiyi fark edenlerin sayısı gün geçtikçe çoğalıyor.    

AVRUPA’DA DA SATSIN

Rainbow45 Records’un dışında başka biz özelliğimiz de var. Yapımcıyız. Kendi yayımladığımız albümler var. İlk plağı Türk grubu olmasına rağmen ülkemizde değil de Fransa’da tanınan Nemrud’a bastık. Plaklar sayesinde burada da tanınmaya başladılar. Nemrud’tan sonra The Ringo Jets basıldı. Arkasından birlikte yaptığımız albümler başladı. BaBa ZuLa’nın “34 Oto Sanayi” albümü ve esas en çok ses getiren albümümüz Bülent Ortaçgil’in “Benimle Oynar Mısın?” isimli albümünü tekrar çıkarıp piyasaya sürmemiz oldu. Bunların yanı sıra Pinhani, Rebel Moves ve Yavuz Çetin de plak bastığımız isimler arasındalar… Şu anda yurtdışındaki dağıtıcılarla görüşüyoruz ve ilk kez Nisan 2016’da dünyanın en büyük plak fuarına katılacağız. Açıkçası Türk standı olarak albümleri orada gösterip pazarlamanın yolunu arıyoruz. Plak şirketi olarak yapımcılığımızı artırarak çoğaltmak ve ürün kataloğumuzu genişletmek istiyoruz. Bizi bu konuda en çok heyecanlandıran şey de bizim kültürümüze ait albümleri yurtdışına pazarlamak ve daha çok yayılmasını sağlamak. En büyük misyonumuz bu aslında. Yani ufak çaplı da olsa yurtdışında bazı mağazalarda bizim ürünlerimizi bulabilirsiniz. Mesela Berlin’de on tane mağaza varsa bir tanesinde mutlaka bizim ürünlerimizi görebilirsiniz. Biz istiyoruz ki Avrupa’nın her yerinde plaklarımız olsun.

GENÇ NESİL ÇABUK TÜKETİYOR

Özellikle genç nesile her şeyin plaktan başladığını anlatmak gerekiyor. Şu anda daha çok tükettikleri için işin ruhunu öğrenmeleri ve bilmeleri lazım. Bu konuda aydınlatıcı ve bilgilendirici çalışmalar yapılmalı. Bizim bu konuda da çalışmalarımız var. Artık sanatçılar da bu durumun farkında. Müziğin sadece dijital ortamdan ibaret olmadığını, tüketim şekliyle ilgili ciddi bir problem olduğunun farkında olduğunu gösteren birtakım videolar yayınlamaya başladılar. Bunun en güzel örneklerinden biri de Adele’in en son yaptığı eylem… Albümünün fiziksel satışını daha çok önemsediği için Youtube dışında başka hiçbir dijital ortamda albümünü paylaşmadı. O yüzden sadece Adele’in CD satışı 2,5 milyon gibi rakama ulaştı. Mesela bu önemli bir tavır… 

PİKAP SATIŞLARI ARTIYOR

Taş plaklar, plak, kaset, CD, MD derken, plaklar yeniden girdi hayatımıza. Evet, teknolojik gelişimle orantılı olarak formatlar değişiyor ama her şey plaktan çıktı sonuçta. İlk defa kayıt edilen müziklerin plaktan dinlenildiğini öğrenenler, direkt plağa yönelmeye başlıyorlar. Pikap satışları artıyor, daha çok plak satışı oluyor, daha çok plak ithal ediliyor ve zincir mağazalarda plak satışları artıyor. Biraz geç de olsa bu kültür bizde yeniden oturmaya başladı.