Her hafta aynı filmi izliyoruz!

BAŞAK BIÇAK

basakbicak@gmail.com

Gün geçmiyor ki, bir çizgi roman uyarlaması daha hayal kırıklığı yaratmasın… Bu hafta gösterime giren Luc Besson imzalı Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu filmi de gösterdi ki, çizgi roman uyarlamaları giderek aynılaşıyor ve seyirci, her hafta birbirinin replikası işler izlemek zorunda kalıyor…

Daha önce kaleme aldığım “Sinemanın Geleceği” başlıklı bir yazımda, Hollywood’un giderek daralan film yapma alanından bahsetmiş ve çizgi roman-royun uyarlamalarının sektörde işgal ettiği yerin sebeplerini sorgulamıştım: “Televizyonların ekranlarının büyümesi, 4K teknolojisinin gelişi ve Netflix gibi platformların yükselişi, seyircinin gözünde sıradanlaşan 3D teknolojisiyle kalan sinemayı yeniden çareler üretmeye zorladı. Çünkü artık IMAX gibi seyir türlerine doymuş olan izleyici, evinde, rahat koltuğunda, dev ekranında dizi izlemeyi tercih ediyor. Pek çok iyi sinemacı, artık dizi setlerinde. Sinema listelerinin en üst sıralarında kendine yer bulan filmleri çekmiş bir yönetmen olan Frank Darabont bile The Walking Dead ile dizi seyircisine hizmet ediyor. Orta yaşlı ve yaşlı kesimi bir kenara bırakıp, salt çizgi roman ve süper kahraman filmleri veyahut genç işi bilim kurgu/fantastik filmler ve oyun uyarlamaları çekmekten ibaret hale gelen Hollywood’un bu durumu elbette boşuna değil. Her sene daha fazla bilet satılsa da sinemanın, özelde Hollywood’un film yapma alanı her geçen yıl daha fazla daralıyor.”


Fakat durumun vahameti sandığımdan da fenaymış zira her hafta seyirciye dayatılan yeni bir çizgi roman/oyun uyarlamasıyla köşeye sıkışmış durumdayız. Bir yanda Hollywood’un temcit pilavı gibi önümüze sürdüğü uyarlamalar, diğer yanda yerli sinemanın bir türlü vazgeçemediği “berbat” gişe komedileri ve cin teması takıntılı korku filmleri.Salonları dolduran onca gişe bombası film arasında sağlam bir iki yapım bulabilirsek ne mutlu bize. Peki, hak ettiğimiz bu mu? Bilhassa Türkiye gibi sinema biletinin bu denli pahalı olduğu bir ülkede, eli yüzü düzgün işler çıkaran birkaç yerli yönetmenin filmleri dışında tek çaremiz gişe bombası filmler ve onlarda da karşımıza çıkan işler, yaş sınırlamasından korkarak onca aksiyon, savaş ve dövüş sekansının içine tek damla bile kan koyamayan, inandırıcılıktan uzak yapımlar. Artık her hafta, tamamıyla gençleri hedef alan birbirinin replikası çizgi roman/oyun uyarlamaları izliyoruz. En son, usta yönetmen Luc Besson’un, Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu filmi gösterime girdi ve bir önceki hafta izlediğimiz Örümcek Adam: Eve Dönüş’ten ya da daha önce gördüğümüz Galaksinin Koruyucuları 2’den zerre farkı yoktu. Son birkaç seneye baktığımızda, Deadpool gibi mizah kurallarını yerle yeksan etmiş veya Logan gibi şiddeti yerinde kullanarak hikâyesini güçlendirmiş birkaç örnek dışında kaç  çizgi roman uyarlaması aklımızda kaldı, hikâyesiyle nefeslerimizi kesti? Eğlenceyse Marvel zaten “suyunu çıkarmış” durumda; DC deseniz Batman Superman hezimetini Wonder Woman’la unutmaya çalıştı fakat Wonder Woman’ın da yetişkin olmaktan fazlasıyla uzak olduğunu tecrübe ettik. 

Sizleri bilmem ama kendi adıma fazlasıyla sıkıldığımı itiraf etmeliyim. İyi ki, arada Dunkirk gibi gişe filmi nedir sorusunun cevabını veren ya da Zombi Ekspresi, Brimstone ve Baby Driver gibi sıra dışı işler geliyor da, salonlar nefes alıyor.