Güneş, rüzgar, jeotermal, hidrolik, biyokütle… Yenilenebilir enerji kaynakları hem ucuz hem de çevreye zarar vermiyor. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Yenilenebilir Enerji Birliği Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar’a göre, enerji güvenliği açısından tek ve kalıcı çözüm enerjinin etkin kullanımı ve yüzde “100 Yenilenebilir Enerji”ye geçiş…
GÜNEŞİN GÜCÜ
Yenilenebilir Enerji deyince aklımıza ilk olarak yeryüzünün güneşe dönük olan yüzeyine güneşten ulaşan ısı ve ışık geliyor. Havanın kinetik enerjisi de rüzgâr adını verdiğimiz bir diğer yenilenebilir enerjinin kaynağı. Dünyanın ortasında var olan yaklaşık 6 bin derece sıcaklığındaki magmanın özellikle deprem bölgelerinde jeotermal kaynaklar oluşturduğu biliniyor. Akıllıca yönetildiğinde bu kaynaklar kendini yeniler ve tükenmez. Medcezir, dalga ve okyanusların enerjisinin de kendini sürekli yenilediğini deniz ve okyanuslarda yaşayanlar çok iyi bilirler. Son olarak biyoenerjiden söz edebiliriz. Biyoenerji fotosentez ile güneşin enerjisinin bitkilerde kimyasal olarak depolanmasıdır. Özetle güneşin ısı ve ışığı, hareket halindeki havanın kinetik enerjisi, bitkilerin kimyasal enerjisi, jeotermal kaynakların ısısı ve dalgaların gücü ve potansiyeli yenilenebilir enerjileri oluşturur.
BARIŞÇI VE EŞİTLİKÇİ
Yenilenebilir enerjiler; eşitlikçidir, her canlıya ulaşır, ayrım gözetmez, ulaştığı her yerde insanları özgürleştirir. İnsanların yenilenebilir enerjiyi elde etmek ve kullanmak için kimseyi öldürmesi gerekmez, barışçıdır. Bütün bunlar yetmezmiş gibi yerel istihdam sağlar. 2014 yılında yenilenebilir enerji 7,7 milyon kişiye meslek olmuştur. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızla enerji ihtiyacımızın en az on mislini en ucuza sağlayabiliriz.
ÇEVREYE ZARARI YOK
Yenilenebilir enerjiler; doğal, tükenmez, ücretsiz ve kurallara uygun biçimde tesis edilen teknolojilerle kullanıldığında doğal çevreye olumsuz etkisi olmayan kaynaklardır. Rüzgâr güç santralleri tesisi sırasında uyulması gereken 4 konu vardır. Rüzgâr türbinleri radar faaliyetini etkileyecek şekilde ve kuş göç yolları üzerine kurulamaz. Rüzgâr türbininin gölgesi binaların içinde gölge yapmamalıdır ve en yakın binaya uzaklığı 500 metre olmalıdır. Bu uzaklık yakındaki konutların içinde türbin motorunun gürültüsünün duyulmaması içindir. Yenilenebilir Enerjiler konvansiyonel güç santrallerinin neden olduğu tüm toplumsal maliyetleri önlerler. İklim Değişimini, Ormanların tahribatını, tarım ürünlerinin yok olmasını ve kanser ölümlerinin nedenlerini ortadan kaldırırlar.
DÜNYADA DA POPÜLER
ABD'de “temiz enerji devrimi”nin başladığı 17 Eylül 2013 tarihinde Enerji Bakanı Dr. Ernest Moniz tarafından açıklandı. Avrupa Birliği ülkeleri Almanya ve Danimarka öncülüğünde 2050’de yüzde “100 Yenilenebilir Enerji”ye geçmeyi hedefleyip bugüne kadar 110 bin MW yenilenebilir enerji kapasitesi tesis etti. Çin Halk Cumhuriyeti 200 bin MW yenilenebilir enerji tesisini gerçekleştirmek üzere. Hindistan 100 bin MW’a en kısa zamanda ulaşmak için tüm karar verme mekanizmasını seferber etti.
KULLANILDIKÇA UCUZLAR
Avrupa, ABD ve Çin’de yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik fiyatı piyasa elektrik fiyatlarının altına düştüğünden petrol, kömür ve kayagazı firmaları iflas ediyor. Suudi Arabistan'ın zararı 100 milyar dolara yaklaştı. Yenilenebilir enerji daha fazla kullanılınca ucuzlar, fosil yakıtlarsa kullanıldıkça pahalılaşır. Ucuz yenilenebilir elektriğe yönelme petrol ve kömür fiyatlarını düşürüp değersizleştirir. Doğal gaz ise değersiz olsa da zorunlu olarak kullanılıyor ve yüksek fiyattan satın alınıyor. Enerji güvenliği açısından tek ve kalıcı çözüm enerjinin etkin kullanımı ve yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçiştir.
POTANSİYELİMİZİ İYİ KULLANMALIYIZ
30 Kasım 2015 tarihi itibarıyla Türkiye'nin kurulu gücü 72 bin 486 MW. Ülkemizde 150 bin MW teknik ve ekonomik potansiyeli olan rüzgâr güç santrallerinden sadece 4 bin 365 MW tesis edilmiştir. Biyoenerji güç santralleri toplamı 336 MW, jeotermal enerji tesisleri 614 MW ve lisanssız güneş ise 203 MW kapasiteye ulaşmıştır. Rüzgâr toplam elektriğimizin yüzde 5’ini karşılıyor. Bugün dünyadaki rüzgâr güç santral kapasitesiyse 400 bin MW’a, güneş PV’de ise toplam 200 bin MW’a ulaşmıştır.