‘Hayallerin ötesinde’ bir korsan adası…

GÜLAY BARBAROS ALTAN

gulay.barbaros@esmedya.com.tr

Kışın en soğuk günleri yaşanırken sizi biraz hayallerin ötesine, güneşin 365 gün eksik olmadığı bir coğrafyaya götürüyoruz. 16. yüzyıla kadar insan elinin değmediği Seyşeller, bir adalar topluluğu. Önce korsan sığınağı ardından yıllar boyu sömürge olan bu cennet adalar şimdilerde dünyanın turizm gözdeleri; gittik, gördük, yazdık…

Seyşeller, yaklaşık 150 ada ve adacıktan oluşuyor; ekonomisi tarım ve turizme dayalı. Başkent Victoria, en büyük ada Mahe’de. Takımadalar Ekvator’a çok yakın olmasına rağmen, iklim, güneydoğu alizeler sebebiyle ılıman. Hava ve deniz suyu sıcaklığı tüm yıl ortalama 29 derece. Gün her sabah 06.00’da doğuyor ve 18.30’da batıyor. Mevsime göre birkaç dakika değişiyor ama ortalama böyle. Bu durağanlık yaşayanlara da sirayet etmiş ki herkes tıpkı iklimi gibi ılıman. Yerliler Creol denen karma bir ırk. Kendi dilleri de Creolce ancak Fransızca biliyorsanız Creolceyi de rahat rahat anlayabilirsiniz. Herkes hem İngilizce, hem Fransızca konuşabiliyor; malum sömürge mirası. Seyşeller, son dönemin en popüler tatil destinasyonlarından biri. The New York Times’ın yaptığı bir ankette dünyanın 

en güzel kumsalı seçilen Anse Victorian, Seyşeller’in Fregate Adasında… Geçtiğimiz günlerde, bir grup gazeteciyle birlikte Setur Select’ten o adaya bir davet aldık. Yaklaşık 8 saatlik bir uçak yolculuğuyla, tamamen başka bir mevsime uçmak fikri çok cazipti… Karşımıza çıkan ‘cennet’ ise tahmin ve tam anlamıyla ‘hayallerin ötesindeydi’. 

KORSAN ADASINA YOLCULUK

7,5 saatlik direkt uçuşla varılan Mahe, diğer tüm adalar gibi turistik; burada da birçok konaklama seçeneği olmasına rağmen biz biraz daha özel bir deneyim yaşamak üzere, 15 dakikalık küçük uçak yolculuğu daha yaparak Frigate Adası’na uçuyoruz. 2,19 kilometrekarelik Fregate’a küçük uçak ya da helikopter ile gidiliyor. Bu adadaki tek yerleşim olan otel, ‘paket’ olarak satılmıyor; Setur Select, tercihleriniz doğrultusunda, amacınıza uygun etkinliklerle kişiselleştirilmiş bir programı size özel hazırlıyor.

Frigate, ‘ıssız’ kelimesinin tam anlamını ihtiva edecek şekilde düzenlenmiş, gerçek bir korsan adası. James Bond'un yaratıcısı Ian Fleming, Hint Okyanusu'ndaki en korkunç korsanlardan biri olan ‘Buzzard’ olarak da bilinen ‘La Buse’nin Fregate adasındaki Bel Ombre'de gizlendiğine inanıyormuş...

Uçak çimen piste iniyor. Kapılar açılıp inen küçük kafilemizi daha ilk dakikada ‘büyük’ bir sürpriz bekliyor: Hemen dibine indiğimiz görkemli banyan ağacının gölgesinde sabah uykularına devam eden bir grup dev Aldabra kara kaplumbağası. Ekibin bir bölümü süs olarak konmuş heykeller olduklarını düşünüyor haklı olarak, ama hayır! Yanlarına yaklaştığımızda kıpır kıpır uyanıyor, kafalarını o koca kabukların içine çekiveriyorlar. Her biri 300-400 kilo gelecek büyüklükte. Banyan, zaten bir efsane. Ölümsüzlük ağacı, hayat ağacı ya da yürüyen ağaç… Bunların hepsi ona verilen isimler. Kökleri yukarıdan aşağıya uzuyor, toprakla buluşup yeni bir gövde oluyor, yeni kökler gönderip toprağa yeni gövdeler ekleyip büyüyor, büyüyor. Kendi başına bir orman gibi… Tropik iklimin sıcaklığı, hafif nemli rüzgârla başımı döndürürken gördüğüm her kareyi zihnime kazıyorum; döndüğümüzde sık sık hatırlamak üzere. Zaten her dakika fotoğraf çekiliyor. Bu adaya gelirken getirilmesi gereken şeyler çok rafine olmalı, bu sadeliğe yaraşacak bir iki hafif elbise, şort, tişört ama ille de iyi bir fotoğraf makinesi. Baktığınız her yer cennetten bir parça gibi. Konumu, bitki örtüsü ve hayvanlarıyla içinizdeki Robinson Crusoe’yu açığa çıkarıyor; bir yandan da inci beyazı kumsallarda özel plajınızın tadını çıkarmanızı sağlayacak ‘lüks’ tanımının içini dolduracak her şeyi sunuyor. 

NADİR BULUNAN HAYVAN VE BİTKİ CENNETİ

Fregate Island Private, nadir bulunan flora ve fauna için iddialı bir koruma programı uyguluyor. Bu açıdan çocuklar için de muhteşem bir tatil seçeneği. Banyan ve türlü çeşit palmiyenin dışında nesli kurtarılan takamaka ağacını 

burada görebilirsiniz.1965 yılında, dünyada sadece 12 tane kalmış olan Magpie Robin yani beyaz çizgili saksağan sayısı da yapılan çalışmalarla 300’e ulaşmış. Hawksbill ve dev Aldabra kaplumbağaları da bu adanın asıl sahipleri statüsüne yeniden yükseltilmiş. Sahiller yine nesli tükenmekte olan su kaplumbağaları için de korunaklı bir yaşam alanı. 

YAPMADAN DÖNME!

- Turkuvaz renkli sularda rengârenk balıkları izleyebileceğiniz tüplü dalış ya da şnorkeling…

- İnci beyazı kumsallarda dalgalara bakarak yoga.

- Uzmanlarla gece yürüyüşü, ışıl ışıl yıldızların aydınlattığı yolda, tümüyle zehirsiz yılan ve akrep keşfi.

- Uzmanlarla sabah yürüyüşü ve ylang ylang ya da tarçın ağacı gibi egzotik bitkileri keşif.

- Sahilde öğleden sonra pikniği ve yine ıssız kumsalda gece barbeküsü.

- Kuş keşfi; renkli kardinaller ya da kanat açıklığı bir metreyi bulabilen dev meyve yarasalarını izle…