Hayallerin gizli kahramanı ‘kâğıtlar’…

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

Deniz ve Türker Akman, günlük hayatta çok kullanılan ‘kâğıttan’ heykeller tasarlıyorlar, hayallerine başka hayalleri de ortak edip birbirinden şahane figürlere imza atıyorlar. İkili, izledikleri bir filmle başladıkları maceralarına ‘Papier Atelier’ adını verdikleri şirin bir atölyede devam ediyor...

Hafta başında mail kutuma düşen bir e-posta dikkatimi çekti. “Efsaneye göre, kâğıttan bin turna kuşu katlarsanız dileğiniz kabul olur. Mesela dileğiniz Woody Allen ile tanışmaksa, zahmet etmeyin bize gelin” diye yazıyordu… Doğrusu ben de Tim Burton ile tanışmayı çok istiyordum. Hemen mail kutumdaki adresi aradım. Ardından Deniz ve Türker Akman çiftiyle bir araya geldik ve mail kutumdaki mesajın sırrını onlardan dinledim. Meğer bu ikili, hayallerinizi kâğıttan heykellere dönüştürüyormuş. Papier Atelier adını verdikleri şahane de bir atölyeleri var. Sizin de gerçekleşmesini istediğiniz bir hayaliniz varsa Papier Atelier’ye bir uğrayın. Belki siz de hayalinizin kahramanıyla buluşabilirsiniz.

HAYALİN ESKİZİNİ ÇİZİYOR

İkili, ‘Away We Go’adlı filmi izledikten sonra birkaç basit denemeyle başladıkları serüvenlerine kâğıttan heykellerle devam ediyorlar. “Önce çok basit formlardan maketler yapmaya başladık. ‘Bir tane daha’ derken devamı geldi. Olumlu tepkiler aldığımızı görünce de ‘Neden başkalarına da yapmayalım?’ dedik ve Papier Atelier’yi kurduk.” Heykellerin bel kemiğini Türker oluşturuyor. İlk olarak istenilen hayalin eskizini çiziyor. Daha sonra bilgisayarda üç boyutlu olarak tasarlıyor ve baskıya hazır hale getiriyor. Deniz ise kesme yapıştırma ve boyama işlemlerini yapıyor. Materyal olarak da özellikle kâğıdı kullanmayı tercih ediyorlar. “Kâğıt, günlük hayatta çok fazla dokunduğumuz bir malzeme ama işin içine yaratıcılık girdiğinde aklımıza bile gelmiyor.”    

HER ŞEY YÜZDE YÜZ EL EMEĞİ

Her biri kâğıttan tasarlanan heykellerin bazısı guaj bazısı yağlı boya bazısı da akrilikle boyanıyor. “Kendinden renkli kâğıtları çok sık kullanmıyoruz. Daha çok akralik boya kullanmayı tercih ediyoruz. Her şey yüzde yüz el emeği olsun istiyoruz çünkü. Sulu boya kâğıdı diye bilinen özel bir kâğıt kullanıyoruz. Her defasında deniyoruz ve kâğıdın bir tık daha kalınını kullanıyoruz. Mesela artık çok daha büyük boylarda heykeller yapacağız. Onlar için de belki bir konsültasyon gerekecek. Yani çok daha güçlü olması için malzeme konusunda da bir değişime gideceğiz. Şu ana kadar yaptığımız heykellerde herhangi bir bozulma olmadı. Tabii ki materyali kâğıt olduğu için üzerine basarsanız ezerseniz. Yaptığımız formu bozulmadan koruyabilmek için birtakım şeyler de düşünüyoruz. Mesela cam giydirme gibi…” İkili, siparişleri teslim etmeden önce heykelleri olası kazalara karşı dayanıklılığını denetliyor ve ondan sonra teslim ediyor.

'Sour Expressions / Ekşi İfadeler' projesi hakkında...

'Sour Expressions / Ekşi İfadeler', Nemrut'daki Tanrı heykellerinden esinlenerek oluşturduğumuz bir proje… Organik insan yüzü formunu, basit geometriye aktararak ifadeyi vermeyi amaçladık. Anadolu'dan seçilmiş karakteristik yüzler yer alıyor. Zor yaşama koşulları ve coğrafi etkilerden dolayı normalde her biri sert, ifadesiz olan bu yüzler, limon metoforuyla farklı ifadelere bürünüyor. Karakterler hayatlarında sergilemekten kaçındıkları ifadeleri, limon aracılığıyla içgüdüsel olarak yansıtıyor. Bu yüzlerden 7 tane var, geçen ay birini Lizbon'da yaptık ve sergiledik.”