Hayal kırıklığı yaşamaktan korkuyoruz…

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

Kendinizle barışmak, kendinize liderlik etmek ve korkularla değil de cesaretle yaşamak istiyorsanız hayatınızın direksiyonuna geçin. Nasıl mı? “Hayatın Direksiyonuna Geç” kitabının yazarı Kemal İslamoğlu’na kulak verin…

“Hayatın direksiyonuna geç” derken tam olarak ne anlatmak istiyorsunuz?

Hayatın direksiyonuna geçmek; kendinize liderlik edebilmektir, duygularınızı, değerlerinizi, ihtiyaçlarınızı ve davranışlarınızı tepkisel olarak değil, her seferinde seçerek yaşayabilmektir, herkesle yapıcı iletişim kurabilmektir, şartlar ne olursa olsun kendiniz ve sevdikleriniz için yararlı olan seçenekleri üretebilmek ve hayata geçirmektir, korkularla değil cesaretle yaşayabilmektir. Ve şartların, olayların ve kişilerin karşısında asla kendinizi kurban olarak hissetmemektir.

İnsan potansiyelinin farkına nasıl varır?

Her şeyin başı farkındalık. Bunun için de kendinize sorular sormanız ve gerçekten dürüstçe cevaplamanız şart: “Gerçekten ne istiyorum; sahip olduklarım, bugüne kadar elde ettiklerimden ne kadar memnunum; çok daha fazlasını yapabileceğime ne kadar inanıyorum?” Çok daha etkili ve basit şu 3 soru bu konuyu daha da netleştirmemizi sağlıyor: “Yaşadım mı?, Sevdim mi?, Fark yarattım mı?” bu 3 soruya da tereddütsüz “Evet” diyene kadar potansiyelinizi keşfetmeye devam etmelisiniz.

İnsan bir başkasını kolaylıkla motive edebilirken neden aynısını kendine yapamıyor?

"Terzi kendi söküğünü dikemezmiş” veya “Mum dibine ışık vermezmiş” sözleri tam da bunu anlatıyor. İnsanoğlu en çok kendisine kördür derler. Kendimizi yeterince tanımıyoruz. Bu dünyada en yakın olmamız gereken insana o kadar uzağız ki… Binlerce yıldır tüm kadim öğretiler, semavi dinler hepsi aynı şeyi söylüyor: “Kendini bil.” Ancak bu sözü anlamanın ve hayata geçirmenin oldukça uzağındayız. Kendimizle yüzleşmiyoruz. Dürüst davranmıyoruz. Bazılarımız için hayalleri gerçekleştirmektense onları hayal olarak tutmak daha iyi. Böylece kendimizi çok daha iyi hissediyoruz. Çünkü hayali gerçekleştirmeye kalktığımızda başarısız olup hayal kırıklığı yaşamaktan korkuyoruz. Deneyip başarısız olmaktansa o hayali hep sıcak tutmak daha kolay geliyor.

Yazmak istiyorum, vaktim de var ancak tek engel kendim oluyorum. Bunu çözmenin yollarını anlatır mısınız?Mesela; yazmana tam olarak ne engel oluyor? Hayalindeki kitabı çıkardığın zaman nasıl birisi olacaksın? Sana engel olan tarafına bir sor bakalım asıl amacı neymiş?

Diyelim bir hedefim var. Belgesel çekmek ya da kitap yazmak istiyorum. İlk adımım ve sonraki adımlarım ne olmalı?

Bu ilk adım ve son adım soruları aslında "Ne yapacağım?” veya “Nasıl yapacağım”la alakalıdır. Bu sorular önemli ama 2. ve 3. derecede. Asıl önemli olan “Niçin?” Bu soru net cevaplanırsa hayatın direksiyonuna geçen insanlar ilk ve son adımlarına çok daha rahat karar verir. Bu arada önemli  bir noktanın da altını çizmek isterim: “Niçin” sorusuna net yanıt verdikten sonra atacağınız adımlara en sondan geriye doğru gelerek cevap verirseniz planlamanızı daha verimli hale getirebilirsiniz.

KIRIK CAMLARIN ÜZERİNDE YÜRÜYEBİLİR MİSİNİZ?

“Boğazınızla ok kırabilir misiniz? Kırık camların üzerinde yürüyebilir misiniz? Hiçbir şey imkânsız değildir, yeter ki direksiyonda sen ol!” diyorsunuz. Bunu açar mısınız? Yani düşünce gücüyle bu dedikleriniz mümkün mü?

Düşünce önemli ama yetmez. Dünyayı düşünenler değil, düşündükleri doğrultusunda eyleme geçenler dönüştürdü ve dönüştürmeye devam edecek.Eğer güçlü bir “Niçin”iniz varsa, evet çok zor, imkânsız gibi gelen unsurları gerçekleştirir ve hedeflerinize ulaşabilirsiniz. Aksi takdirde gittikçe daralan bir konfor alanı içinde yaşar, sürekli hayal kurar ve neden gerçekleştiremediğinize dair bahanelerinizin arkasına sığınırsınız. Bunların mümkün olduğunu ve hatta çok daha fazlasını nasıl gerçekleştirebileceklerini eğitimlerimde katılımcılara sadece anlatmıyorum aynı zamanda deneyimletiyorum.