Gültepe önyargıları yıktı

ARZU AKYOL

arzu.akyol@aksam.com.tr

İstanbul Gültepe’de genelde dar gelirli ailelerin çocuklarının okuduğu Gültepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi zoru başardı ve büyük bir başarıya imza attı.  Kendi tasarladıkları paketleme ve yerleştirme robotuyla Türkiye’deki şampiyonaya katıldıklarında, “Bunlar bir şey yapamaz” önyargılarıyla da mücadele etmişlerdi. Ama bu önyargıların hepsini yıkarak Robert Kolej, Darüşşafaka, Hisar Okulları, Kabataş Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi gibi önemli eğitim kurumlarının da bulunduğu 44 okulu geride bırakıp şampiyon oldular. Bu şampiyonluk Amerika vizesi demekti. “Gültepe Robotics Takımı”, New York’ta FIRST vakfının düzenlediği, NASA'nın da sponsor olduğu dünyanın en prestijli robot yarışmalarından biri olan “First Robotics Competition”a katılmaya hak kazanmıştı. Mentor öğretmenlerinin kılavuzluğunda gece gündüz çalışarak ikinci robotları “Gultepe Robotics Team 6415” i tamamladılar ama bir sorun vardı. Para yoktu. Bu yokluk da tıpkı diğer imkânsızlıklar gibi Gültepeli gençleri yıldırmadı. Basında yer alan birkaç haberden sonra Türkiye’den ve Amerika’dan yüzlerce vatandaş sponsor oldu. Kâğıthane Belediyesi kafilenin uçak biletlerini aldı. Yeme, içme ve konaklama giderleri de sponsorlar tarafından karşılanınca Gültepe Robotics yola çıktı. 6-9 Nisan 2017’de yapılan yarışmada farklı ülkelerden gelen 48 takımla mücadele eden gençler Amerika’dan 2 ödülle döndü. Çeyrek finale kadar çıkan ancak aynı takımda oldukları diğer iki okulun robotlarında sorun yaşanması nedeniyle elenen Gültepe Robotics, “En İyi Takım Ruhu” ödülünü aldı. İlk kez bu yıl yarışmaya katıldığı için "çaylak takım" olarak yarışan ekip, "En Yüksek Puan Alan Çaylak" ödülünün de sahibi oldu.  Amerika’dan döner dönmez okullarında ziyaret ettiğimiz gençler ve öğretmenleri bakın neler anlattı… 


İMKÂNSIZ DİYE BİR ŞEY YOK

Yaşar, Harun, Hakan, Emre, Ali Seccad, Habip, Mertcan, Muhammed, Sercan, Âdem, Hatice, Musa ve Ertuğrul… Onlar imkânsızı başaran “Gultepe Robotics” takımı… Yola çıktıklarında aileleri bile inanmamıştı onlara. Türkiye Şampiyonası’na katıldıklarında “Bunlardan nasılsa bir şey olmaz” diye burun kıvırmıştı herkes. Şampiyon olduklarında okulları hakkındaki önyargıları da yerle bir ettiler. Amerika’dan da ödülle dönünce artık başarı tescillenmiş oldu. Hayal kurarak çıktıkları bu yolculukta inanarak ve emek vererek her şeye sahip olabileceklerini gördüler. İlk sözü alan Emre Kalafat da bunu söylüyor. Bu deneyim ona çok şey kazandırmış. “İlk defa yurtdışına çıktım. Farklı bir dünya gördüm. Benim için imkânsızdı bu. Şimdi imkânsız diye bir şey olmadığını öğrendim.” Okuluyla ilgili önyargıları yıkan takımın bir parçası olmaktan da çok memnun Emre. “Gültepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi dendiğinde pek de olumlu şeyler gelmiyor insanların aklına. Bizi sigara içen, kavga eden, işe yaramaz gençler gibi görüyorlar. Oysa biz böyle değiliz. İmkân verildiğinde Amerika’da bir yarışmaya katılıp ödül bile alabiliyoruz.” 

HEYECANDAN UYUYAMADIM

Yaşar Kahramaner, ödül kazandıkları gece heyecandan uyuyamadığını anlatıyor. Muhammed Özdemir Türkiye’deki yarışmada kendilerini nasıl ciddiye almadıklarını hatırlatıyor. “Türkiye’de pek ihtimal vermiyorlardı derece elde edeceğimize ama biz ABD’ye Türkiye şampiyonu olarak gittik. İlk yılımızda dört ödülümüz var. İleride daha çok olacağına inanıyorum.” Ali Seccad Otay, yarışmanın ufkunu açtığını söylüyor. “Hayallerimin düşündüğüm kadar uzakta olmadığını aksine çok yakın olduğunu hissettim. Önceden yurtdışına çıkabilmek bana çok uzak bir hayal gibi geliyordu. O kadar zor olmadığını gördüm." Çalışınca her şeyi başarabileceğini öğrenmiş Sercan Yılmaz. “Türkiye’deki yarışmada insanlar bize, okulumuza tepeden, 'Başaramazlar” gözüyle bakıyordu ama başardık. Biraz hayal biraz ümit biraz da emekle robotumuz şampiyon oldu. Amerika deneyimi de özgüvenimiz arttırdı.” Harun Pelit de artık hayallerin gerçek olabileceğine inanıyor. “Yurtdışına çıkmayı hayal bile edemezken Amerika’ya gitmek, orada lisemizi, ülkemizi temsil etmek ve başarıyla dönmek çok gurur vericiydi. Takım olmayı, dayanışmayı, paylaşmayı, emek vermeyi öğrendim. Bir de hayallerin gerçek olabileceğini…”

KENDİMİZE GÜVENİMİZ ARTTI

Mertcan Algül’ün hedefi artık yurtdışında okumak. “ ‘Amerika’ dediler inanmadık ama yine de umutla yaptık robotumuzu ve başardık. Aslında yurt dışında okumak gibi bir hayalim yoktu ama yarışmadan sonra hedefim yurt dışında okumak.” Hakan Uğurlu, artan özgüvenini anlatıyor. “Kendime güvenim çok azdı hatta hiç yoktu. Tanımadığım insanlarla utana sıkıla konuşurdum ama yarışmadan sonra özgüvenim çok arttı.” Musa San farklı bir kültür tanıdığı için mutlu. “Yabancı dil konusunda kendimizi mutlaka geliştirmemiz gerektiğini öğrendik. Ufkumuz açıldı.” Habip Otay yarışmadan sonra okullarına bakışın değiştiğiniz söylüyor. “İnanmayanlar oldu, dalga geçenler oldu ama şimdi bakış açıları çok farklı. Mutluyuz.” Âdem Akdoğan Colombiya Üniversitesi'ne yapılan ziyaretin kendisini çok etkilediğini anlatıyor. “Hem yarış çok iyi geçti hem de üniversite ve müze ziyareti bize bambaşka bir pencere açtı.” Takımın tek kız öğrencisi Hatice Arslan, takımdaki erkek arkadaşlarına kendisini hiç üzmedikleri için teşekkür ediyor. Onun hayatında da bir dönüm noktası olmuş bu yarışma. “Özgüvenim çok arttı. Ekip ruhunun ne demek olduğunu öğrendim.”

ÖĞRENCİLERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ

Burhan Şengün, Dilan Yurul, İlker Özman, Birol Kama, Mustafa Akbaş, Veli Akdoğan, Mustafa Kemal Özdeş, Tarık Vural… “Gültepe Robotics Takımı”nın mentor öğretmenleri yani gizli kahramanları… Gece gündüz demeden çalışıp gerektiğinde ceplerinden harcayarak destek olmuşlar çocuklara. Burhan Şengün’e veriyoruz sözü. “Bizim için yarışmadan çok süreç değerliydi. En önemli kazanımlarımız, öğrencilerin multi disipliner çalışma bilinci ve özgüven kazanmaları, bilim ve teknolojinin insan hayatındaki yerini canlı olarak yaşamalarıydı. Şimdi 5 yıllık bir stratejik planımız var. Bu süreçte kendileri mezun olacak ama onlardan sonra gelecek arkadaşları bu vizyona devam edecek. Hepsiyle gurur duyuyorum.” Mustafa Kemal Özdeş, “Öğrencilerime hep ‘Hayalleriniz olsun ve buna ulaşabileceğinize inanın. Bir okulun marka değeri     olmasını sağlayan öğrencilerdir. Siz inanırsanız bizim okulumuz da bir marka olur' dedim. İşte bu başarı bunun bir ispatı. New York’ta, İstiklal Marşı’nı     üç Türk takımıyla birlikte okumak gurur vericiydi” diyor. Müdür Baş Yardımcısı Metin Zengin, “Öğrencilerimizle birlikte okulumuzun da ufku genişledi. Eskiden kötü bir imajımız vardı. Ben 27 yıl önce bu liseye tayin olduğum zaman ‘İşin çok zor. Tayinini bir an önce aldırabilirsen mutlu olursun’ demişlerdi. Dinlemedim. İyi ki de dinlememişim. Öğrencilerimle gurur duyuyorum”  sözleriyle anlatıyor duygularını. 

“GÜLTEPE ROBOTİCS” TİMES SQUARE'DE

Amerika’da yaşayan Türkler de yarışmaya çok ilgi göstermişler.  Bilim temalı bir yarışmada İstiklal Marşı’nın okunması onşarı çok duygulandırmış. Yarışma sonrasında da bir jest yapıp Times Square billboard’larında bir hafta boyunca “Gültepe Robotics Takımı”nı tebrik eden bir ilan vermişler.

ÖDÜLLERİ ANKARA’NIN BAĞLARI'YLA KUTLADILAR

 “Gültepe Robotics Takımı” Amerika’da ödülleri Ankara’nın Bağları türküsü ve İzmir Marşı’nı söyleyerek kutlamış. O kadar coşkulularmış ki ve o kadar renk katmışlar ki yarışmaya takımın ödülleri anons edilirken sunucu “Herkes şimdi kulaklarını kapatsın” diye espri yapmış. 

BAŞARISIZ ÇOCUK YOK, İMKÂN VERİLMEYEN ÇOCUK VAR

Okul Müdürü Tuncay Otay da çocuklarının kazandığı bu başarıdan dolayı oldukça gururlu. “Burası köklü olmasına rağmen olumsuz algı probleminden dolayı talihsizliklerini kıramamış bir okul. Ama şunu gördük ki inandığınız, emek verdiğiniz zaman çok güzel sonuçlar elde edebiliyorsunuz. Biz de çocuklarımızla ve hocalarımızla bir hayale inandık, emek verdik ve başardık. Mentor öğretmenlerimiz, hiçbir karşılık beklemeden, kısıtlı atölye şartlarımızda, gece yarılarına kadar çocuklarla çalıştı. Gerektiğinde ceplerinden para harcadı. Her biri bir meşale, bir ışık oldu.  Okulumuzla ilgili olumsuz algıları kırıldı, diğer öğrencilerimize güzel bir örnek oldu. Meslek liselerinde de çok güzel işlerin yapılabileceğini, bu tür yarışmalarda çok büyük ekonomik imkânlara sahip kolejleri bile geride bırakabileceklerini gösterdi çocuklarımız. Ve bir kez daha gördük ki başarısız çocuk yok, imkân verilmeyen çocuk var. Eğitimde fırsat eşitliği çok önemli. Bu çocuklara dokunduğunuz, fırsat verdiğiniz, elinden tuttuğunuz, bir kapı açtığınız zaman neleri başarabileceklerini, içlerinde nasıl bir cevher taşıdıklarını görebiliyorsunuz.  Bu süreçte bize destek olan tüm sponsorlarımıza, manevi desteklerini esirgemeyen İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’müze, basınımıza, mentor öğretmenlerimize, öğrencilerimize, her türlü iletişimizi sağlayan okulumuz çalışanlarından Neşe Aytekin’e teşekkür ediyoruz.”