II Divo, 4 farklı ulustan 4 farklı sanatçıdan oluşan bir grup. Bu farklılığın müziğinize kattığı şeyler var mı?
Tabii ki var. Opera, tekno, Arap ve metal gibi pek çok farklı müzik türünün, kültürün farklı ezgilerine hâkim oluyorsunuz. Bu da müziğinizi zenginleştiriyor.
6 yıllık uzun bir aranın ardından 14 Eylül’de Piu Entertainment ile yeniden İstanbul’a geliyorsunuz… Daha önceki gelişinizden aklınızda kalan anılar neler?
Burada konser verebilmek bizim için bir hayaldi ve gerçekleştiği için çok mutluyuz. Elbette öncelikle muhteşem tarihiniz ve güzel kadınlar… Yeniden geliyor olduğumuz için de çok heyecanlıyız. Çok sıcakkanlı ve coşkulu bir seyirci olduğunu hatırlıyoruz. Sizinle buluşmak için sabırsızlanıyoruz.
30 milyonu aşan albüm satışı ile rekorlara imza attınız. 160 altın ve platin plakla Guinness Rekorlar Kitabı’na, müzik tarihinin en başarılı klasik crossover grubu olarak girdiniz. Geri dönüp baktığınızda tüm bunlarla ilgili ne söylersiniz?
Rüya gibi… Kesinlikle böyle büyük bir başarıyı beklemiyorduk. Bildiğimiz tek şey farklı bir şey yapmak istediğimizdi! İngiltere başta olmak üzere sayısını hatırlamadığımız birçok ülkede liste başı olduk. Şu an geldiğimiz noktada bizim için rüyanın gerçeğe dönüşmesi.
Türk dinleyicisi sizi çok seviyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Bunu onlara sormanız lazım tabii. Ama bana göre bizim müziğimizin Türk müzik kültüründen farklı olması bizi dinleme adına cezbedici kılıyor diye düşünüyoruz.
İstanbullu hayranlarınıza konserde nasıl sürprizler hazırladınız?
Öncelikle muhteşem bir müzikal ziyafet çekeceğimizi söyleyebilirim. Büyük ve unutulmaz bir eğlence onları bekliyor. Dansçıların, akrobatların ve özel videoların da yer aldığı romantik, dramatik ve duygusal anlar geçireceğiz. Tabii tüm sürprizlerimi söyleyip büyüyü bozmak istemeyiz. Hem yeni hem de eski şarkılarımızdan oluşan güzel bir repertuar hazırladık. Herkesi konserimize bekliyoruz. Daha fazlasını gelin ve görün...