Geçmişten günümüze Adatepe ve Assos

Deniz Yılmaz Akman
denyilmaz88@gmail.com

İstanbul›dan çıkış tabelasını gördüğünüz anda zaman yavaşlar. Birbirini takip eden tabelalara baktıkça Ege›ye yol almanın verdiği huzur şimdiden yerleşmiştir içinize. Zeytin ağaçları, tarihi efsaneleri, antik kent kalıntıları, masmavi ve uçsuz bucaksız deniziyle kafanızda beliren resim sizi hızla Ege'ye sürüklemeye başlar.

Kuzey Ege’de yer alan; turistik tatil beldelerine kıyasla biraz daha bakir olan; Adatepe ve Assos da kafanızdaki Ege resmine en yakın görüntüleri içerir. Güneşin erişemediği gölgelerde eski taş yollardan yürümek ya da akşama 

doğru denizin üzerinde esintinin oluşturduğu hafif dalgalanmayı izlemek Ege’yi yeni baştan sevmenizi sağlar.
ADATEPE KÖYÜ
Adatepe'ye senelerdir gidip gelenler bilir. Zamanla konutlarla dolup taşan, ruhunu kaybeden birçok beldenin aksine burası neredeyse hep aynı. 1989›da sit alanı ilan edilen bu köyde taş evler mimari olarak aslına uygun şekilde inşa ediliyor. İda; yani Kaz Dağları’nın batısında uzanan yamaçlara kurulmuş Adatepe, 1950'lerde 500 hanenin olduğu, üç tane de zeytinyağı fabrikasına sahip bir köyken, günümüzde 17 hane ve yaklaşık 61 sakine ev sahipliği yapıyor. Evlerin ve yaşayanların zamanla azalması kafanızda ‘terk edilmiş’ bir köy algısı yaratmasın. Hâlâ yaşamın ve huzurun olduğu bir yer burası.
İlk yerleşimin Antik çağlarda başladığı, daha sonra Rumlar ve mübadeleden sonra da Türklerin yerleştiği Adatepe’de Rum tipi taş evler, taşla döşenmiş sokaklar ve tabii ki zeytin ağaçları bu köyün en karakteristik özellikleri arasında.Yerli turistin yanı sıra, yurtdışından gelen acenteler sayesinde turizm açısından yaz ayları daha yoğun geçiyor. Ziyaretçiler Adatepe’yi sakinliği, doğası, mis gibi havası ve tarihi mimarisi için tercih ediyor.
HÜNNAP HAN
Adatepe'deki konaklama seçenekleri arasında yer alan; geçmişte köyün zengini Mehmet Efendi'nin İzmir'den Çanakkale'ye giden kervan konuklarını ağırladığı, şimdilerde ise dokuz odası ve bir suiti olan konak ‘Hünnap Han’ı tercih edebilirsiniz. Dört odadan oluşan ‘Mavi Ev’ ve bahçesinde dev bir palmiye ağacının olduğu sekiz odalı ‘Palmiye’ binasını kapsayan sade bir aile işletmesi Hünnap Han. Çalışanları ise cana yakın ve her sorunuza detaylarıyla cevap veriyor. Burada yaşamış olduklarından, Adatepe'yi onlardan dinlemenin zevki bambaşka...300 yıllık bir tarihe sahip olan konağın bahçesinde geleneksel Ege kahvaltımızı yaparken öğreniyoruz ki bu yere ismini veren bahçedeki ‘hünnap’ ağacı, hatta yediğimiz hünnap reçeli de hünnap ağacından toplanılarak yapılıyor. 
HÜSEYİN MERAL  ZEYTİNYAĞ EVİ & CAFE
Adatepe'de gezintiniz boyunca karşınıza sıkça çıkan ‘Hüseyin Meral’ tabelalarını takip edip taş sokakların birinin köşesinde yer alan bu zeytinyağı evine gelirseniz natürel sızma zeytinyağlarından muhakkak alın. Kahvaltılarda kullanım için ideal. Hüseyin Meral'de zeytinyağı dışında; sabun, natürel sızma zeytin sütü bulmak mümkün. Ayrıca mekânın girişine konan sandalyelerde oturup, günü batırmak da bir o kadar keyifli.
REFİKA KAFE
Terasından Adatepe evlerinin ve yemyeşil bitki örtüsünü seyredebileceğiniz bir kafe. İsmini zamanında köyde güzelliğiyle ün salan ve sonra Sakız Adası’na yerleşmek durumunda kalan Refika karakterinden alıyor. Buz gibi ev yapımı limonatasından içerken, bir yandan da köyü izlemek ruhunuzda dinginlik yaratacak.
ZEUS ALTARI
Homeros'un İlyada Destanı’nda bahsettiği gibi; Tanrıların dağı İda Dağı'nda, Tanrılar Tanrısı Zeus'un buradan Truva savaşını izleyip yönettiği söylenir. Baş Tanrı Zeus'a adanan ve Edremit Körfezi’ni gören bu altar çevreye ve deniz manzarasına en hâkim tepe noktasına inşa edilmiş.  Geçmişe ait yazıları okuyup sonrasında uzun ağaçlı bir yoldan 
yürüyüp bu tepeye vardığınızda her şey gözünüzde bir bir canlanacak.

ASSOS
Filozof Aristo'nun Ege'deki saklı cenneti Assos diğer adıyla Behramkale; kale manzarası, filozofları kendine çeken tılsımı ve akvaryum hissi uyandıran berrak deniziyle Ege’nin en etkileyici yerleşim yerlerinden biri. Platon ve Sokrates'in burada felsefe dersleri vermesi ve tarihte birçok hikâyeye konu olması Assos’u daha da çekici kılıyor. M.Ö 7.Yüzyıldan bu yana var olan ve belgelere göre Midilli Adası'ndan gelen Methymnalılar tarafından kurulduğuna inanılan Assos'da, Athena tapınağının bulunduğu tepedeki kalesi görülmesi gereken yerler arasında. Antik limanda yer alan iskele-plajların birinden denize girebilir, daha sonra yine bu limanda yer alan restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Ayrıca köy çarşısındaki yerel satıcılardan, Ege'ye dair olan zeytinyağı, sabun, kekik, lavanta gibi doğal ürünlerinden almayı unutmayın.Konaklama seçenekleri arasında yer alan,  Ida Costa butik ruhunu kaybetmemiş fakat geniş imkânlar da sunan bir otel. Yüzme havuzu yanı sıra denize sıfır olan otel, Kozlu Köyü Altı bölgesinde yer alıyor. Sakinlik arayanlar için ideal, geniş bir alana yayılmış. Antik limanda yer alan Kervansaray ise, Assos’un en eski otellerinden. Eğer antik limana yakın bir yerde konaklamak isterseniz, Kervansaray'ı tercih edebilirsiniz.