emin.demirezen@aksam.com.tr
Bugün 1927 yılından bu yana kesintisiz devam eden Gazi Koşusu’nun 91’incisi gerçekleşecek. 19 at Gazi Koşusu’nda birinci olmak için ter dökecek. Bu yarış öncesi Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Kadri Ekinci ve Jokey Sadettin Boyraz’la Gazi’yi konuştuk.
Bugün iki bayram bir arada yaşanacak. Bir yanda Ramazan Bayramı bir yanda da Gazi Koşusu… Ailenizle bu güzel organizasyona katılmaya ne dersiniz? Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk adına 91. yıldır aralıksız devam eden ve “Türkiye’de yapılacak 50 şey” listesinde gösterilen yarış, bugün saat 20.00’de İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda gerçekleşecek. Geleneksel bir yarış haline gelen Gazi’yi hem Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Kadri Ekinci’yle hem de 2000 ve 2008 yıllarında 2 yarış kazanmış Jokey Sadettin Boyraz’la konuştuk.
Dünyanın en önemli yarışlarından biri olan Gazi Koşusu’nun bugün 91’incisi düzenlenecek. Jokey kulübü olarak nasıl hazırlandınız?
Dünyanın en önemli yarışlardan biri bu ancak hâlâ layık olduğu yere getirebilmiş değiliz. Burada Gazi Koşusu düzenlenirken aslında yer yerinden oynaması gerekiyor. Herkes bilmez ama Türkiye’de yapılacak 50 şeyden biri Gazi Koşusu’nu izlemek... Ama dünya örneklerine bakacak olursak oralarda yüz binlerce seyirci oluyor. Bizdeyse 30 binlerde kalıyor. Bugünün bir önemi de 1927’deki ilk Gazi Koşusu’nda olduğu gibi bu sefer de bayramın ilk günü gerçekleşmesi. Bu nedenle iki bayramı bir arada kutlamış olacağız. Bu akşam bitecek yarıştan sonra da yarın sabah da 92. Gazi Koşusu’nun hazırlıklarına başlayacağız.
Türkiye Jokey Kulübü başkanlığınızın yanında siz de bir at binicisisiniz. Hatta Gazi’de şampiyonluğunuz var… Jokeyler nasıl hazırlanıyor bu süreçte?
Gazi, jokeylerin her sene hedefidir. Bunun için hazırlıklara 4 yıl öncesinden başlarsınız. Önce kendinize uygun uzun mesafe koşabilecek, dayanıklı ve sürati yüksek olan bir at bulursunuz. Daha sonra da bir kısrak… O kısrağı Gazi koşabilecek bir aygırla çiftleştirirsiniz. 11 ay sonra da tay doğar. Erkek doğarsa şansı fazladır ama dişi olduğunda bu şansı biraz kaybolur. 2 yaşına geldiğinde de sahaya getirip yarışa başlarsınız. 3 yaşında at Gazi koşmuş olur. Bu uzun bir süreç… Bunları zamanında ben de yaşadım. 2001 yılında jokey olarak Gazi’yi kazandım. Ama daha sonra bir daha bu koşuya at bile yazamadım.
Neden?
Atın “ben koşuyorum” demesi lazım… 5 bin at yazılır, şanslı 22’si koşar. Bu böyledir. Ama bu yıl atların sağlık problemleri yüzünden 19 at yarışacak. At seçmek de zor iş, meşakkatli… Elbette şans da önemli! Gazi, yılın en iyi atının ve binicisinin belirlendiği bir yarış. Şöyle diyelim, futboldaki süper kupayla eş değer. Kazanırsanız tarihe geçersiniz. Bu kadar basit!
HER KESİMDEN İNSAN katılaCAK
Bugün bayram. Peki bu durum yarış izleyici anlamında nasıl etkiler?
Tabii ki İstanbul’da olmayan, kendine bayramı tatil ilan eden kişiler burada olmayacak. Ama gerek atseverlerin gerek de yarışseverlerin bayram ziyaretlerinden sonra aileleriyle birlikte burada olacaklarına inanıyorum. Her kesimden insanın katılacağı bir Gazi olacak. Gerçi bu sene yabancı katılımı da çok az ama...
Yerli yarışseverleri değerlendirecek olursak nasıl bir katılım oluyor?
Evet, bu genelde ailelerin seyirci olarak katıldığı bir organizasyon. Gazi’de olmak da sosyal bir iş. Sadece yarış izleyenler olarak da değerlendirmemek gerekir. Kadınlar da burada. Hem yarışsever olarak hem de burada görev alarak...
Dünyadaki yarış atlarının 3 ata babası Osmanlıdan gelir
At yarışı izlemek dünyada bir prestij gösterisi. Burada da sanki bu böyle…
Gazi’yi izlemek bir prestijdir. Aslında dünyadaki derbileri izlemek istediğinizde yarışa girmeye paranız yetmez. Burada yarışı izlemek bedava denecek kadar az. İngiltere’yi örnek verecek olursak orada Ascot, yani kraliyet at yarışları denilen organizasyona her yıl kraliçe katılır. Bu 1952’den beri böyledir… Ascot’un 1 haftalık kapı girişi İngiltere’deki atçılık giderlerinin yüzde 50’sini karşılıyor. Tesis anlamında da fakiriz...
Tesis de olduğu gibi binicilik anlamında da uluslararası arenada başarısısız…
Evet, bunu aşmak istiyoruz. Bunun için binicilik ve geleneksel oyun federasyonlarıyla bir at şehri yaratmak istiyoruz. Burada da uluslararası arenada yarışacak atlar, jokeyler yetiştirmek amacımız… Sonuçta bakarsak bu bizim geleneksel bir sporumuz. Dünyadaki bütün yarış atlarının 3 ata babası Osmanlıdan gelen atlardır. Biz bu sporu başka algı dolayısıyla dışarıya kaybettik. Ama bunu aşacağız ve uluslararası organizasyonlarda daaha çok başarılı olacağız.
‘BURADA YER ALMAK HER JOKEYİN HAYALİ’
Gazi Koşusu’nun duygusu tarif edilemez. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk adına aralıksız devam eden bu büyük koşuda kazanmaktan ziyade yer almak bile her jokeyin, her at sahibinin hayali. Ben bu koşuyu iki kez kazanmayı başardım. O yüzden bu koşuyu kazanmanın nasıl bir duygu olduğu bilen biriyim. Kısmet olursa 2017 yılı Gazi Koşusu’na Ulan Bator isimli tayla katılacağım. Bu koşu, bir jokeyin mesleki yaşantısını ve bugüne kadar elde ettiği başarısını taçlandırdığı bir koşudur. Belki diğer koşular unutulabilir ama Gazi Koşusu’nu kazanmanız halinde, adınız unutulmaz isimler arasında yerini alır. Gazi Koşusu’na tüm halkımızı bu büyük mücadeleyi yerinde izlemek adına hipodroma davet ediyorum. Umarım o gün için en iyi olan kazanır. Herkesi bu güzel güne bekliyoruz.