Gastronomi şehri Gaziantep

RAMAZAN BİNGÖL

ramazan@ramazanbingol.com

Gastronomi şehri Antep’e unvanını aldıktan sonra, bu kez sadece üç günlük gurme turu için gittim.Şanlıurfalı olduğumdan dolayı Gaziantep’e sık sık uğrarım, lakin bu seferki sanki bir şölen edasında oldu denebilir. 3 günlük gurme turumda ortalama 30 yere yakın ziyaretim oldu kimin de sahiden doymak için yesem de çoğun da azar azar tadımlık lezzetler tattım, dedim ya tıpkı bir şölen gibiydi... Fakat şunu  rahatlıkla belirtmek isterim ki aldığı  Unesco Gastronomi şehri ödülünü fazlasıyla hak ediyor.

MEDENİYET BEŞİĞİ

Yerleşim olarak çok eskiye dayanan bu kent Mezopotamya ile Akdeniz bölgesinin kesişme noktasında yer alıyor, hal böyle olunca bir çok medeniyete ve uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Antep tarihini de korumuştur.  Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve daha birçok uygarlığı içinde barındırmış. Aynı zamanda İpek yolunun da Gaziantep üzerinden geçişi Antep’i tarihi ve kültürel açıdan oldukça zengin kılmıştır. Bunca tarihin ve kültürün olduğu bir kentte de yemeklerin ahenk içerisinde olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Her ırkın, her medeniyetin bir iz bırakıp gitmiş  olduğu bu topraklarda, onlardan geriye bizlere kalan ya mimari eserleri yada mutfağımıza yön veren tarifleri kalmıştır, böyle böyle  Antep mutfağı gelişmiş ve günümüze kadar birincilikle gelmiştir. Umarım bu güzel değerlerimizi ileriki nesillerimize de doğru bir şekilde,  bozulmadan aktarırız... 

LEZZETİN BAŞKENTİ

3 günlük turumda sabahtan başlayan kahvaltı niyetine yenen beyran ardından sıcak baklava, katmer, oradan çıkıp başka bir lezzet arayışına... Antep’in simit kabanından, Kilis tavasından, künefesinden, baklavasından, beyranından, katmerinden, fıstığından, zerdeli sütlacından ve züngüle (bastık kızartması) kadar velhasıl kelam yediklerim bu leziz yemeklerin yanında benim için önemli, etkileyici ve dikkate değer  bir yer vardı. Gaziantep mutfak sanatları merkezi idi... İçeri girdiğiniz an güzel bir atmosfer ile karşılaşıyorsunuz her detay Antep’in Zeugma modeli ve Antep motifleri ile döşenmiş enfes bir mekan,mutfakları son derece temiz  ve özenli. Beklentimin çok üzerinde bir sunum ve lezzet ile karşılaştım mevsimsel menüleri olan ve klasik yöresel Antep yemeklerinin servis edildiği bu yer beni fazlasıyla etkiledi, ilk olarak yöresinden meze tabağı, sonrasında Antep’in meşhur yuvalama çorbasını tattım, tek tek elle yuvarlanan minik köfteler tam kıvamında pişmişti daha sonra ekşili köfte, kabaklama, cevizli zeytinli börek, soğan kebabı, burma tatlısı ve zerdeli sütlaç ile final yaptım. Sunumları son derece şık ve özenli olan mutfak merkezi adını layığı ile taşıyor. Bura da yemek  servisinden ziyade bir sanat yapılıyor.. .Yolunuz Antep’e düşerse eğer tahmis kahvesinde oturup nostalji kokan kahvede menengic içip,  Antep Kalesi’ni, çarşılarını müzelerini ve daha bin bir çeşit güzelliklerini kaçırmayın derim, ülkemizin her şehri ayrı bir cennet ayrı bir cevher... Ne mutlu ülkemde böyle güzel şeylerin olup   tüm dünyaya mutfağımızı ve kültürümüzü en iyi şekilde tanıttığımız için. Başta bu işe gönül vermiş Sayın Fatma Sahin ve  Mutfak Sanatları Merkezi sorumlusu Sayın Fikret Turan’a, Türk mutfağına ve ülkemiz adına verdikleri hizmetten dolayı teşekkür ederim. Tüm belediyelerimizin de  örnek almasını diliyorum... Gastronomi şehrine yaraşır bir iş çıkarmışlar, tebrik ederim...

Antep kebapları


Boğazını sevenler Antep’e gitmelidir.
Yemeklerde hüneri yerinde görmelidir.
Tarif etmesi kolay!  Tat vermesi marifet,
Sırrına ermek için bir ömür vermelidir.

İnsanlar yiyecekleri bin bir kılığa sokarlar
Antepliler üstelik, tadına tat katarlar
Yetmiş dört çeşit kebap yapılır bu yörede
Dükkânda , evde, kırda pişirir sunarlar.

Nisanda keme çıkar, temizlenir islenir
Kıyma ile aşık aşık, yumru yumru sislenir
Köz üstü kebaplanır, terletilir sahanda
Düz pideye durulur, ağız ağız dişlenir.

Seyfi Yurtsever (Tahmis Kahvesi Duvarı)  

KİLİS TAVA

Malzemeler : 

- Yarım kilo yağlı kıyma

- 1 adet taze kırmızı biber 

- 2 adet yeşil biber

- 1 adet domates

- Yarım demet maydanoz

- 1 adet kuru soğan 

- 4 diş sarımsak

- 2 adet ince dilimlenmiş patlıcan veya patates

- 1 yemek kaşığı domates  salçası

- 1 yemek kasığı biber salçasıkarabiber, tuz 

Yapılışı : 

Tüm sebzeleri incecik doğrayın ve bir karıştırma kabına alın. Kıymayı, tuz ,karabiber ve salca ile yarısını kaba ekleyin güzelce yoğurun. Bir fırın tepsisini yağlayıp dilimlenmiş patlıcanları tepsiye dizin. Üzerine kıymayı eşit şekilde yayın. Kalan salçaları yarım su bardağı suda eritip tepsiye dökün. Üzerine ilave olarak domates, soğan, biber dizerek 200 derecelik fırında 30 dakika pişirin.