90’lı yıllarda altın çağını yaşayan FIFA, 2000’li yıllarda ezeli rakibi KONAMI’nin Pro Evolution Soccer’ı altında kalsa da, 2010 yılında yapılan köklü oynanış ve motor değişikliği sonrası yeniden o şaşalı günlerini yakalamıştı. 2010 yılında şu güne kadar her yıl oyun satışlarında ve incelemelerde Pro Evolution Soccer’ı geride bırakmayı başaran FIFA, Türkiye’de de son yıllarda popüler hale gelmiş durumda. Yeni oyun motorunun desteği ile çok daha gerçekçi görselleri ve fizikleri bizlere sunmayı başaran FIFA 17, FIFA 16’da eleştiri alan birçok yönünü de kotarmayı başarmış. Oynanış konusunda bir diğer ilgi çekici durum ise artık ara pasların çok daha isabetli bir hal almış olması. FIFA 16’da yaptığımız ara paslar genelde istediğimiz oyuncunun ya çok önüne, ya da çok gerisine ulaşırken, FIFA 17’de bu durum bir hayli düzeltilmiş. Ancak burda ara paslar ile çatır çatır kendinizi rakip kalenin önünde bulacağınızı düşünmeyin. Siz ara paslar ile rakibin son defansının arkasında kalırken, rakip defans oyuncularının elleri armut toplamıyor. Gelelim futbolun en zevkli yanına, şut çekmeye. FIFA 17 bu konuda başarılı. Ronaldo ile topu yararcasına şutlar çekebiliyor, monitörlerimizin tepki süresini benchmark testine sokabiliyoruz. Artık şutlarımız çok daha hızlı, çok daha sert, çok daha beklenmedik, ve uzaktan gol atmak, çok daha keyifli. FIFA 17’yi, futbol oyunlarını seviyosanız, FIFA’lar sizin oynanış tarzınıza uygun yapımlar ise zaten satın almışsınız, veya alacaksınızdır. Eğer futbol oyunları ile aranız pek iyi değilse, ya da ne bileyim serinin hastası veya çok da hevesli değilseniz, biraz beklemenizde fayda var. Çünkü FIFA 17 şuan için başarılı bir yapım olsa da, seriye veya türe pek yakın olmayan oyuncuların zorlanabileceği bir yapım olmuş.