Fettah Can: Biz Allah'ın hediyeli kullarıyız

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Onun şarkılarıyla yeri geldi “Yanan Ateşi Söndürdük”, yeri geldi “Bu Aşkın Katili Sensin” dedik… Besteci ve yorumcu Fettah Can, müzik sektöründeki 25’inci yılına, kurduğu müzik ve yapım şirketiyle devam ediyor. Ürettiği güzel şarkılar 

için “Biz Allah’ın hediyeli kullarıyız” diyen Fettah Can’la bir araya geldik… 

Fettah Bey, neler yapıyorsunuz bu sıralar gündeminizde ne var?


Cansu'nun hazırladığı şarkılarla ilgileniyoruz. Kendime şarkılar yapıyorum. Şarkı isteyen arkadaşlar var, onlara bir şeyler yapıyorum.

Müzik yapım şirketi kurmuşsunuz. Hayırlı olsun…

Evet, teşekkürler. Müzik sektöründe 25’inci yılıma giriyorum. Artık bir şeyler yapmak istedim... Cansu da çok meziyetli, sürekli üreten biri. O yüzden genç kardeşlerimize bir şeyler yapmak istiyoruz.
 
Şu an elinizde var mı, “Mutlaka patlatırız” dediğiniz biri? 

Bir sürü arkadaşımız var ama bizimle birlikte çalışacak olanlara “Beklentiyi hiçbir zaman yüksek tutmayacağız” diyorum. Çünkü “Bu şarkı yüzde yüz Türkiye’yi kasıp kavurur” diyemeyiz. Ön göremeyiz bazı şeyleri. Ülkenin gündemi her an değişebiliyor. O anlık ruh hali, şarkıyı etkileyebiliyor. Mesela bir şarkı çıkar yedi ay veya bir yıl sonra patlar. “E bu şarkı vardı, neden bunca zaman patlamadı” dersin…
 
GÜNEŞİ GÖRMEZDİM

Ne sıklıkta şarkı üretiyorsunuz?


Onun bir kıstası yok. Bazen aylarca hiçbir şey yazmıyorum. Sonra bir anda delilik geliyor oturup 5 tane şarkı yapıyorum. Ama her gün stüdyoya geliyorum ve çalışıyorum. Arajman yapıyorum, demo kaydediyorum. Bence müzisyenin ve üreten kişinin disiplinli çalışması çok önemli. Her gün erken uyanır buraya gelirim, 7-8 saat vakit geçiririm... 

Genelde müzisyenler geceyi ayakta, gündüzü uyuyarak geçirirler. Siz de durum farklı…

Ben de öyleydim, güneşi görmezdim. Sağlıklı bir şey değil tabii. İnsanın vücut yaşı diye bir şey var... Sonra bir bakıyorsun üretiminde kısırlık başlamış. Aynı çemberin içinde dönüp duruyorsun. Bunlardan çıkmak için günü, anı 
yaşamak lazım. Sadece ilhama bırakırsak mümkün değil olmuyor…    

Bu düzen evlenince oluştu galiba? 

E tabii biraz öyle oldu. Siz de bilirsiniz, müzisyenler savruk adamlardır. Bir memur düşünün sabah 00.06’da başlar mesaisi, akşama kadar çalışır. Ay sonunda da belli bir maaş alır. Müzisyen adam iki saat konser yapar, belki 10 gün yetecek parayı kazanır. O parayı çabuk kazandığı için de çok vakti olur. O süreci gece uyumayıp ayakta geçiren var, sabaha kadar playstation oynayan var… 

ŞARKI, ŞARKICISINI SEÇİYOR

Şarkılarınızı şarkıcıya göre mi yazıyorsunuz?


Bazen şarkıcının sesinden duyar, sanki o söylüyormuş gibi yazarız. Bazen de kendimize yapmak istediğimiz bir şeyler olur. 

Şarkınızı başka birine verirken seçici misiniz? 

İlla şu kişi okuyacak diye bir durum yok. İnandığım bir şey var; şarkı, şarkıcısını seçiyor. Bazen “Hiç verdiğiniz şarkı için pişmanlık duydunuz mu?” diye soruyorlar. Pişman olacak olsam neden vereyim şarıkıyı…

İlham almak için şiir ya da roman okur musunuz?

Ben çok okurum, aynı anda 3 roman okuyan adamım. Çünkü iyi cümle kurmak için, iyi cümleler kuran yazarları okumak lazım. 

Şarkı yazmanın belli bir matematiği var mı? 

Bir matematiği yok ama herkesin kendine ait formülleri var. Mesela ben şarkı yazarken ortasından başlarım, başkası direkt nakaratla başlar… 

YARIM BIRAKTIĞIMI CANSU TAMAMLAR

Şarkı yazarken Cansu Hanım’la paslaşır mısınız? 


Tabii ki. Bazen yarım bıraktığım bir şey oluyor, Cansu tamamlıyor. Bazen de ben ona yardımcı oluyorum.

Birbirinize hediye ettiğiniz şarkı oldu mu?

Olmadı, genelde istediğim şarkıyı çalıyorum (kahkahalar).

Siz hep kendi şarkılarınızı okuyorsunuz, neden? 

Evet, genelde öyle oluyor. Alper’le (Narman) yazdığımız şarkıları okuyorum. Son albümde Cansu’nun yazdıkları var. “İlla kendi yazdığımı okuyacağım” diye bir kaidem yok. Yeter ki şarkıyı bir yere taşıyabileyim, her şarkıyı okurum. Ama 
genelde albümün ilk tuğlasını kendim koyuyorum, son tuğlaya kadar kendim dizmek istiyorum… Sahnede sevdiğim arkadaşlarımın şarkılarını okuyorum tabii ki.

En son Sağanak adlı şarkınıza klip çektiniz... 

Evet, bundan sonra başka klip olmaz zaten. Belki önümüzdeki yıl bir şeyler yaparım. Bazı arkadaşlarımız var, her yıl illa albüm çıkarmak ister. Benim öyle bir derdim yok. Bekletmek istemeyeceğim bir şarkı olursa, onu çıkartırım. 

ÇALIŞIP ÜRETMEYE DEVAM 

Şarkı yazmak mı, söylemek mi?


Çok zor bir soru. Çünkü ikisinin de çok ayrı keyifleri var. Bir şarkıyı bitirip arkadaşınıza dinlettiğinizde, aldığınız haz ayrı. Sahne de yüzlerce, binlerce kişiye şarkı söylemenin hazzı ayrı… Hep söylerim, biz Allah’ın hediyeli kullarıyız. Allah, bize yetenek vermiş. Bunun farkındayız. Çalışmaya, üretmeye devam ediyoruz. 

Ün, para, şöhret insanı değiştiriyor mu sizce?

Yüksek ihtimalle değiştiriyor ama ben kendimi bildiğimde nasıl biriysem hala öyle olmaya çalışıyorum. Bazen zorlandığım oluyor, şartlar sizi oralara getirebiliyor. Ama beni hala sokakta kaldırımda otururken görebilirsiniz.

Yani sizin için “Fettah da değişti” demezler mi?

Yok, demezler. Bana bunu söyleyecek adamın benimle bir problemi olması lazım. Çünkü ben hala çocukluk arkadaşlarımla görüşüyorum. Mahalleme, Bursa’ya hala gidiyorum. Kimseyle bağım kopmadı.  

HAYATIMIZ TOZPEMBE DEĞİL

Her şeyin çabuk tüketildiği gibi günümüzde ilişkiler ve evlilikler de maalesef hemen bitiyor. Cansu Hanım’la 10 yıldır birliktesiniz. Evliliğinizi ayakta tutan ne?

Anlayış çok önemli, herkesin kendine ait sınırları vardır. Biz o sınırlar geçmemeye gayret ediyoruz. Kendimize alanlar yaratıyoruz, zamanlar ayırıyoruz. Şunu herkese tavsiye ediyorum; bir taraf durması gerekiyorsa, gerçekten durmalı. Bu bir tartışma anında ya da yaşamın başka bir alanında da olabilir. Biz, “Ben önüne geçeyim” duygusuyla hiçbir şey yapmıyoruz. İçimizden geldiği gibi yaşıyoruz. Çok keyifli bir hayatımız var. Allah nazardan saklasın. Tabii ki hayatımız tozpembe değil ama biz öyle olması için gayret ediyoruz. Sorunlarımızı kendi içimizde çözerek yaşıyoruz…

Kıskanır mısınız bir birinizi?  

Bu işler güvenle inşa edilir. Birbirinize güveniyorsanız, kıskanmanın bir anlamı yok. Binlerce kişinin önünde şarkı söylüyorum bir kere arayıp “Ne yapıyorsun” demiyor. Aynı şekilde ben de onu aramam...