Eyvah çocuğum obez!

SEREN AKSÜS

seren.aksus@diyetaktif.com

Ülkemizde 6-9 yaş arası, her 10 çocuktan biri aşırı kilolu ve bu oran gün geçtikçe artıyor. Obeziteyi artıran, çocuklarımızı sağlıksız gıdalar yemeye iten çevre bunun en büyük nedenlerinden biri… Peki biz aileler olarak neler yapabiliriz? Yanıtları bu yazıda…

Çocukları Hareket Ettirin

Biliyorum bunu söylemek kolay yapması zor. Ben de ülke insanımızın yüzde 90’ı gibi şehirde yaşıyorum. Bu yüzdenin fazlalığı şehirlerimizi daha sıkışık hale getiriyor. Zaten bina sayısı fazla, parkların az olduğu yaşam alanlarımızda çocuklarımıza yer bırakmıyor. Bu ortamda çocukları götürecek güvenli bir park bulamayan aileler, eve mahkum kalıyor. Aynı sorun benim ailem için de geçerli. Lakin her şeye rağmen bunu aşmak zorundayız. Ne yapıp edip çocuklarımızı hareket ettirmeliyiz. Bunun için elbet önce kendimiz hareketlenmeliyiz. Türkiye genelinde, 6-11 yaş grubu çocukların yüzde 75’i düzenli egzersiz yapmıyor. Düzenli egzersizden kasıt, 30 dk ve üzeri hareket demek. Bunun için illa bir spor salonuna yazılmanız gerekmiyor. Ailenizle birlikte yürüyüş yapmak da buna dahil. Markete, akrabaları ziyarete giderken yürüyerek gitmek bunun bir parçası. Daha güvenli ve düz alanlar bulduğunuzda çocukların koşmasına, zıplamasına, terlemesine müsaade etmenizde kabulümdür. Ne kadar hareket o kadar iyi. 

Çocuklar diyet yapar mı?

Cevabı hayır. Eğer akut/kronik (çölyak, pku, diyabet, ishal) metabolik bir rahatsızlığı yoksa çocuklar dönemsel diyet yapmaz. En doğrusu çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığı edindirmektir. Bu da uzun soluklu bir süreçtir. Bunun için önce sizin market arabanızda, buzdolabınızda ve sofranızda sağlıklı yiyecekler ve seçenekler olmalıdır. Abur cuburla dolu bir sofrada çocuğun sağlıklı olanı seçebilmesi beklenemez. Bu yüzden önce marketi ve buzdolabını, akabinde sofranızı sağlıkla donatmanız gerekecek. Çocuğunuzu işin içine katmanız bu süreçleri kolaylaştırır. Yapılan araştırmalar özellikle erkek çocukların market alışverişi yapmadığını gösteriyor. Markete giden, gıda seçiminize şahit olan, hatta bizzat katılan çocuğun beslenme bilinç düzeyi artar. Sizin sağlıklı gıdaları nasıl ve neden seçtiğinizi görerek öğrenen çocuk, siz yokken de ister istemez bu besinlere yönelir. Çocuğunuz ile birlikte yürüyerek alış-verişe gitmek, bakkaldan, marketten, manavdan, kasaptan bir şeyler almak, onları kendiniz taşımak müthiş bir aile aktivitesidir. Bunun yanında çocuğunuzla konuşarak, tercihlerini sorarak sepetinizi doldurmanız, hem kendisini değerli hissetmesine yardımcı olacak, hem sağlıklı gıdaları içselleştirmesini sağlayacaktır. Bu besinler ile arasında bağ kuran çocuğun, onların tadına bakması, yemesi daha rahat olur.

Küçük şeflere yer açın

Alışverişte olduğu gibi, yemek yaparken de çocuğunuzun yanınızda olması kendine olan güvenini ve beslenme bilgisini artırır. Besinleri tek tek ellemesine izin verin. Ayıklama, yıkama işlerini ona yaptırın. Emin olun çok eğlenecek, bir o kadar da öğrenecektir. Yapım sürecinde yaşayacağı ve çok mutlu olacağı bu deneyim, çocuğunuza sağlıklı yaşamın kapılarını açacaktır. Özellikle elle yapılan işler, çocuğunuzun beyninde farklı bölgelerin çalışmasını sağlayarak zekâsının gelişimini artıracaktır. Zekâsı, düşünme yeteneği, alışveriş ve yemek kültürü artan çocuk yaşamı boyunca sağlıklı tercihler yapabilecektir.

Reklamları İzlettirmeyin

Bu kısım oldukça çaba göstermeniz gereken bir konu. Çoklu ekrana bakma durumu hayatımıza girdiğinden beri bu kısım oldukça zorlaştı. Televizyon, telefon, tablet, bilgisayar derken çocuğun baktığı ekran arttıkça maruz kaldığı reklam sayısı da bir o kadar fazlalaştı. Üzerine bir de yolda, otobüste, metroda, dergide, gazete gibi mecralardaki reklamları da eklerseniz çocuğunuzun minicik zihninin maruz kaldığı reklam taarruzunu daha iyi anlayacaksınız. Ne yazık ki bu reklamların çoğu gıda bile olmayan, aşırı şekerli, aşırı yağlı ürünlerin reklamı. Porsiyonları oldukça büyük, çocuğun günlük ihtiyacının çok üzerinde kalori veren bu ürünlerden çocuğu korumak sizin göreviniz. Ailedeki herkesi bu bilinçle eğitmeniz gerekecek. 

Okul mönülerine dikkat

Çocukla en yakından ilgilenen kişi hangi aile ferdi ise, mutlaka okula gidecek, mönülere bakacak. Kantini inceleyecek. Çocuğuna seçebileceği, seçemeyeceği alternatiflerin bir listesini yapacak, bunu çocuğa anlatacak. Eğer o gün okulda çıkan mönü sağlıklı değilse, çocuğun yanına bir alternatif koyacak. Yok olmadı, yetişmediyse, bu yöntemle çocuk okulda kantinden hangi seçenekleri alabileceğini bilecek. Siz yine de her ihtimale karşı çocuğun yanına ara öğün seçenekleri, su, sandviç koyun. 

2-3 saatte 1 öğün

Çocuğunuz okula gittiği için hem bedenini ders gördüğü için hem beynini aktif olarak kullandığını anlatın. Bu yüzden aynı arabada olduğu gibi benzininin azaldığını, yakıt (besin/gıda) alması gerektiğini iletin. Bilsin ki, yaklaşık 2-3 saate bir kez bir şeyler yemeli ve su içmeli. Sabah-öğle-akşam ana öğünleri haricinde, aralarda günde yaklaşık 1-3 kez hafif ara öğünler yiyebilir. Meyve (taze-kuru), yoğurt/ayran/süt, kuru yemiş, tost en sağlıklılarıdır. Bunları çeşitlendirerek vermeniz, hem çocuğunuzda bugün ne çıkacak merakı uyandırır, hem daha kolay tüketmesini sağlar. Bu ara öğünleri mutlaka çocuğunuza danışarak, sevdiği seçeneklerden hazırlayın. Bir gün elma oluyorsa, bir gün mandalina, bir gün leblebi oluyorsa, bir gün fındık şeklinde her zaman değiştirerek bu öğünleri hazırlayın. 

Çantasını kontrol edin

Yanına sağlıklı seçenekler hazırlayarak çantasına koyduğunuz çocuğunuzla konuşun. Okul dönüşünde bu besinleri rahatlıkla yiyip yiyemediğini, sevip sevmediğini, okula götürmenin pratik olup olmadığını sorun. Çantasında size söylediğiyle orantılı miktarlarda tüketebilmiş mi kontrol edin. Eğer yedim dediği halde, bu besinleri dokunulmamış halde görüyorsanız bu kaçamak yaptığı anlamına gelebilir. Bu durumda çocuğunuz ihtiyacı olmadığı fazla şeker/yağ/kalori almış olabilir.