EYÜP ile ilgili bilinen bilinmeyen her şey...

İstanbul'un en eski semtlerinden olan Eyüp ile ilgili ilk defa bu kadar kapsamlı bir kitap çıktı. Eyüp'ün bilinenleri ve bilinmeyenleriyle ne kadar gizemli, bir o kadar da güzel bir yer olduğunu sade bir dille “İstanbulun önsözü Eyüp” kitabı anlatıyor. Bu eşsiz eser kitapçılarda kütüphanelerde yerini aldı ve biz de kitabın yazarı Dr. Süleyman Faruk Göncüoğlu ile görüştük.

ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr

Faruk bey bu kitap fikri nerden çıktı?

1995 yılında bir Fransız dostum bir Amerikalı ile ziyaretime geldiğinde Eyüp’te Piyer Loti tepesine gittiklerini oradan İstanbul panoraması seyrettiklerini ama Eyüp hakkında hiç malumatları olmadığını ifade etti. Gezi rehberi aramışlar Eyüp’le ilgili bulamamışlar, Eyüp’ü gezmelerine yardımcı olmamı istediler. Eyüp’te ilk gezimizi bu arkadaşlarla yaptık. İbni Sina tekkesine kendilerini götürmüştüm tekkeyi gezdirirken o zamanın bir gazetesinde o aileyle ilgili bir haber vardı. Çerçeveletip duvara asmışlardı. Bunun ne olduğunu bana sorduklarında ben de ailenin tarihiyle alakalı ve orada geçen kuruluş tarihi ibarelerini söyleyince, Amerikalı şahıs, “nasıl ya” dedi, bu tekkedeki ailenin buradaki varlığı, Amerikan varlığından eski. “Evet” dedik ve onun için bir şok olmuştu. Amerikan tarihinden daha eski bir geçmişe sahip olan bir tekke ve o tekkenin o güne kadar ki devam eden ailenin varlığı. İşte süreç içerisinde Eyüp’te misafirler her gün yeni bir şey keşfettiklerinde, imareti gördüklerinde inanamadılar. Dünyanın ilk özel hayır kurumlarından olması, o dönem içerisinde fakir fukaranın karışılıksız gıda yardımının yapılması, yemek pişirilip dağıtılması, inanılmazdı. Eyüp Sultan İstanbul’un ilk selatin camisi olması, Eyüp Sultan’ın Osmanlı’daki süreci ile beraber o geziler bir hafta devam etti. Beni o kadar zorladılar ki benim de Eyüp hakkında çalışmam gerekti. Gördüm ki Eyüp hakkında doğru dürüst bir yayın mevcut değildi. Eyüp Belediyesi Eyüp hakkında hiç fikri olmayan, ortaokul, lise ve üniversitede eğitim görenlere hitap edebilecek, ağdalı bir dili olmayan, görsel malzemelerle söylenenlerin desteklendiği bir çalışma talebi oldu. “İstanbul’un önsözü Eyüpsultan” kitabı da bu şekilde ortaya çıktı.

Neden kitabın ismini “İstanbul’un önsözü Eyüpsultan” olarak belirlediniz?

 Kitabın başlığını İstanbul’un önsözü Eyüpsultan olmasını sebebi başta da ifade ettiğim gibi İstanbul’un kuşatıldığı ve fethin böyle adım adım yaklaşıldığı İstanbul’da o esnada Eyüpsultan hazretlerinin kabrinin Akşemsettin tarafından bulunması ve ilk Osmanlı İstanbul’undaki türbenin inşası ve akabilinde Eyüpsultan caminin yapılması ve İstanbul’un ilk selatin camisi olması gibi pek çok ilkleri barındıran İstanbul medeniyetinin Türk İslam medeniyetinin ilk hayata geçtiği İstanbul’daki nokta olan Eyüpsultan İstanbul’daki Türk İslam medeniyetinin bir önsözü niteliğindeydi. Buradan yola çıkarak İstanbul’un önsözü ifadesini kitabımızda başlık olarak değerlendirdik.

Bu çalışmalarda Eyüpsultan’ın Osmanlı öncesi gelişinden itibaren, Osmanlı medeniyeti içerisine kattığı değerler ve kendine has karakteristik özelliklerini de aktarmaya çalıştım. Bunlardan örnekler vercek olursak; ilk yalı kültürünü Eyüp Bahariye’de hayata geçmeye başladığını, daha sonra Boğaziçi medeniyeti diye aktarılan en önemli aktörlerinden olan yalı geleneğinin mimari özelliğinin ilk Eyüp’te başlaması, ilk çiçek bahçelerinin Eyüp’te teşekkül ettirilmesi, ilk mesire alanının eski Eyüp sınırları içinde olan, Kağıthane’deki Sadabat’ta vücut bulması. İlk fetih şehitliğinin oluştuğu yerin Eyüp’te olması, İstanbul fethini görmek için yola çıkmış sahabenin kabirlerinin burada olması, Eyüpsultan’ın en karakteristik özelliği olarak ortaya çıkmaktadır. Bunların dışında, kandillerde, pastanelerde, sokaklarda, satışa çıkan kandil simidi geleneğinin ilk başladığı yer Eyüpsultan’dır. Bugün Eyüp halkası dediğimiz bir kurabiye çeşidinin daha sonra kandil simidine dönüştüğü ve kandillerde dağıtılması, satışının olmasının ilk noktası Eyüp’tür. İstanbul’da ilk fasf food olan simit gibi Eyüp Güveci denilen bir pide çeşidinin sadece Eyüp’te üretiliyor olması ve ona has bir lezzetinin mevcut olması karakteristik özelliklerindendir. Eyüpsultan İstanbul’un bir manevi noktası gibidir. Nasıl İslam dünyasında Mekke Medine önem arz ediyorsa, İstanbul’un Medine’si olan bir Eyüp tarihiyle karşılaşıyoruz. Kitabımızda bütün bunların kısa öz ve net bir halde görsel malzemeyle desteklenmiş bir şekilde Eyüplülere, Eyüp meraklılarına bir kitap olarak ortaya çıkarmaya çalıştık.