Ekranların vakur yüzü: Nazlı Çelik

ONUR AKBAŞ
onurakbastde@gmail.com

Geçmişin perdesini kaldırdığınızda insanlık tarihinden bugüne büyüyüp giden bir meslekler mezarlığı ile karşı karşıya gelirsiniz. Bu mesleklerin büyük bir çoğunluğunun sonu gelişen teknoloji olmuştur. Ancak insan merkezli meslekler bu gelişmelerden etkilenmekle birlikte değişim ve dönüşüm geçirerek varlıklarını devam ettirmişler ve ettireceklerdir de. Bunlardan birisi eğitim sahası ise bir diğeri iletişim ve haberleşme sahasıdır. Zira en etkili iletişim yolu alıcı ve vericinin insanın kendisi olduğu iletişim yoludur. Bu yüzden sanal haber metinleri her ne kadar 5N 1K’sı yerli yerinde olsa da bir sese o seste bir tonlamaya muhtaçtır. O ses sahibi ise sadece habercilik deneyimi ile yetinmemeli kitleleri yakalayabilecek psikoloji ve sosyoloji birikimine de sahip olmalıdır. Ayrıca bahsini ettiğimiz sesin sahibi hitap ettiği kitlenin değerlerinden samimice haberdar olmalı ve nabza göre şerbet verenlerden değil, bizzat o nabzın şerbeti olmalıdır. Kulağınıza günümüzde bu hususiyetlere sahip birini fısıldayayım mı? Nazlı Çelik! Haberciliğin pek çok alanında deneyim sahibi olan Nazlı’yı belli ve haklı hassasiyetleri nedeniyle karşılaştığı zorluklar karşısında onu sanal alemde de kucaklayan büyük bir kitlenin varlığından haberdar olduğum günden beri yakından takip ediyorum. Emerson College’de (Boston) sadece habercilik değil, aynı zamanda psikoloji de okuyan Çelik, kendisini yukarıdaki şartlar altında tanıdığım günden beri, profesyonelliğinden zerre kadar taviz vermediği gibi, hiç sarsılmadan soyadına yakışır bir şekilde bildiği doğrular istikametinde vakarını koruyan bir isim. 

İZDİVAÇ TÜRKÇESİNİN HALLERİ

Evlilik programlarına bakışımı bilen bilir de hele bu programların içinde birisi var ki oradaki insanların hallerini gördükçe aklıma eski Türk filmlerindeki figüran kahveleri gelir. Ama bu programda şahit olduğum Türkçe’nin hali daha vahim. Efendim malum olduğu üzere siz bir cümleyi 'ne/ne' bağlacı ile kuruyorsanız cümleniz şekilce olumlu olmak zorundadır. Zira olumsuzca anlatmak istediğinizi zaten o bağlaç tamamlar. Tarih 18,04,2016 saat 18.50 bakın sunucumuz ne diyor: “Ne Umut’un Hanife’den ne de Hanife’nin Umut’tan nefret etmediğini düşünüyorum.” (Aslında ikisinin de birbirinden nefret etmediğini söylemek isterken ikisini de birbirinden nefret ettiriyor.)

DENİZ TOPRAK’IN YENİ KLİBİ

Deniz’in o kendine has sesini bu yıl tesadüfen çok sevdiğim bir türküyü araştırırken tanıdım. Hâlâ 'Gel bari' klipi telefonumda kayıtlıdır. 'Sebebi Sensun'u merakla bekliyoruz.