ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr
Bir motosiklet kazasıyla hayatı değişen Sara, hayat yolculuğunda şimdi birçok kişiye yardım edip yol gösteriyor ayrıca bu yolculuğu bir kitapla süslemek istemiş. Motosiklet hâlâ hayatında var. Sara ile ilişkileri, bilinçaltını, kadını , erkeği ve yeni kitabını konuştuk.
Sara ilginç hayat hikâyeni senden dinleyelim...
Geçirdiğim bir trafik kazası sonrası hayatımın en güzel yolculuğuna başlamış oldum. Bu tekamül yolculuğumdu. Hayat alfabemi yeniden yazdım ve geçmişteki anılarımı toparlayıp muazzam dersler aldımBu yola ilk adımımı attım. Babam azeri ve ispanyol göçmeni, annem iranlı, 13 sene önce Türkiye’ye geldim. Annem ve babam doktor, farsça, azerice, ingilizce, Osmanlıca ve türkçe konuşabiliyorum. Gazi Üniversitesi’nde eczacılığı bitirdim ve doktora yaptım. Türkiye’ye ayak uydurmam zor olmadı. Türk asıllı olduğumdan ve Azerice bildiğimden türkçeyi aksanlı da olsa rahatlıkla konuşup anlaşabiliyordum. Ankara’da eczacılık okurken, 3 yıl kadar oyunculuk eğitimi de aldım, sonra İstanbul’a taşınma kararı aldım. Hiç tanımadığım ve bilmediğim bir okyanusa açıldım. O dönemden beri hep bir arayış içindeydim, bir eczanede çalıştım 2 yıl kadar. İtalya’ya gittim, bilinçaltı temizliği ve hipnoz eğitimlerine katıldım. Döndüğümde motosiklet merakımdan dolayı bir hız motoru aldım. Motosiklet hayranlığı, hız tutkusu veya merak, beni motosiklet almaya ve motosiklet gruplarına girmeme neden oldu. İlk başlarda çok güzeldi hoşuma gidiyordu. oldukça rahat bir hayat sürüyordum. Hayatı umursamıyordum. Ta ki 4 sene öncesine kadar, bir motosiklet kazası geçirdim. Bu kaza benim mihenk taşım oldu. Kaza esnasında kendimi bıraktım ve takla atarken “Korkma ben yanındayım” hissi oluştu. Kaza esnasındaki saniyeler bana saat gibi düşünme fırsatı verdi. Ve hayatın ne kadar kısa olduğu aklımdan geçti, kendime bir söz verdim, eğer sağ kalırsam hayatımı değiştireceğim dedim. Yalvararak yere çakıldım. Allah bana bir şans daha verdi. Kazadan sonra ciddi anlamda hayatım değişti, “içsel yolculuk akademisini” kurdum, İtalya’da aldığım hipnoz ve bilinçaltı eğitimlerini uygulamaya başladım. Şimdi, danışanlarımla bunun için yolculuk ediyorum Ayrıca ilişki koçluğu eğitimlerimi alarak, bilgilerimi danışanlarım ile buluşturmaya başladım. Dediğim gibi onlara yolculuklarında eşlik ediyorum.
İlişki koçluğu da yapıyorsun...
İlişkilerde ciddi anlamda bir yozlaşma var sadece Türkiye’de değil tüm dünyada sıkıntı var. Avrupa ve amerikada zaten ilişkilerde yozlaşma vardı, şimdi Ortadoğu ve Türkiye’de de yozlaşma görülmeye hatta oranı yükselmeye başladı. Teknolojinin artmasıyla insanlarda, tatminsizlik, doyumsuzluk oluştu. Dine yönelen insanların ilişkilerinde bile yozlaşma meyli oluştu bu dönemde. Bazı şeylerde doyuma ulaşmış kişiler bir şekilde onu aşmaya çalışıyorlar Ben bunlara yol gösterici olmaya çalışıyorum.
Bilinçaltı nasıl temizlenir?
Herkes istiyor ki bir sihirli değnek değsin, hayatım, hislerim, ilişkilerim, düzelsin istiyor ve hatta bunun için kurslara gidiyorlar. Kendini tanımadıkça farketmedikçe mutlu olamazsın. Bilinçaltı bir tarladır, ben öyle düşünüyorum, geçmişinde oraya bir tohum ekilir o tohum büyüdükçe bir ağaç olur bu bir anda sökülüp atılabilir mi? Onu adım adım söküp yerine istenilen tohumu dikeceğiz,
Yakında bir kitabın çıkıyor, neler var kitapta?
Evet 2 ay sonra kitabim çıkıyor ve bir yayıevi ile anlaştık. Bişeyler aktarmak istiyordum, kalıcı bişey olsun diye kitap yazdım. Kaza anında, hayat hakkında bir sır, sihirli gücü keşfettim. Aslında bu kitabı yıllar önce yazmaya karar vermiştim, başlayamadım. Bu kitabı yazmak için bir haber bekliyordum, bir işaret. Hayal edip ve evrensel bilince yani yaradanın gücüne teslim oldum. Bu kitapta bir sihirli değnek veriyorum, Adı “Evrensel Bilinç’’ Bu yolculukta aldığım bilgileri aktarıp, hayata dokunmak istedim. Tabi dokunmak dediysem de vurup kaçmak gibi algılamayın sakın, bas baya hayata yeni bir rota çizdim, hem de kimseden destek almadan yardım istemeden, sadece içerdeki o saklı gücü açığa çıkararak.
Peki aldatanın beden dili nedir?
Normalde davrandığı gibi davranmıyorsa ya bir şeyler saklıyordur ya da yalan söyleme çabasındadır. Karşısındaki kişiye aşırı ilgi gösterir. Mesela eşine senelerce sürpriz yapmayan, çiçek almayan birinin ansızın çiçek alması gibi. Telefonun sesi sürekli kısıktır, masaya oturduğunda ters çevirir, telefonunu kapatır. Normalde üstünü başını önemsemezken kendine yeni kıyafetler alır. Aldatan kişi yalanını uydurmak için vakit kazanmaya çalışır ve soruya soruyla cevap verir, lafı değiştirmeye çalışır, öfkelenir, blöf yaparak üste çıkmaya çalışır. Fakat bunları gözlemlediğinizde “kesin bu kişi aldatıyor” demek yanlış olur. Gözlemleyip normal haliyle karşılaştırma yapmak lazım.