Dönüşün böyle mi olacaktı Black MIrror?

Hande Sönmez

hande.sonmez@gmail.com

2011’de hiç alışık olmadığımız kadar vurucu İngiltere yapımı bir dizi düştü ekranlara. Adı Black Mirror... 3. sezonuyla Netflix’te yer alacağı açıklanan dizi için iştahlar kabardı. İlk bölümü heyecanla izlemeye koyulan sadık bir Black Mirror izleyicisi olarak sormak istediğim şudur; "Dönüşün böyle mi olacaktı Black Mirror?"

The Guardian gazetesi köşe yazarı Charlie Brooker, BBC’de 'Televizyon hayatınızı nasıl mahvetti' isimlim belgeseller yapmış bir isim. İsabetli ve vurucu üslubu bir tv dizisine dönüştüğünde bunun adı elbette 'Black Mirror' oldu ve bu ayna dünyaya görmek istemediği karanlık tarafını göstermeyi başardı. İlk iki sezonunun yarattığı sansasyonun ardından üçüncü sezonunu merakla beklemeye koyulan izleyiciler geçtiğimiz haftalarda Netflix’e düşen bölümleri heyecanla sıraladı ancak ne yazık ki sonuç beklentileri karşılamaktan epey uzaktı.

FAZLA AMERİKAN FAZLA YÜZEYSEL

Black Mirror’ın 3. sezonunun ilk bölümü olan 'Nosedive'ı izlemiş biri olarak fazlaca 'Amerikan ve yüzeysel' olduğunu söyleyebilirim. Elbette Black Mirror’dan yol göstermesini beklemiyoruz. Dizi başından bu yana sadece 'göstermeyi' amaçlıyor ancak müthiş twistler bekliyoruz ve üstün körü eleştiri yapan bir yapıma dönmesini de istemiyoruz. Haliyle yadırgadık, yadırgıyoruz.

ELEŞTİRİSİ ÜSTÜN KÖRÜ

Nosedive, sözde sosyal medya bağımlılığını eleştiriyor ve geleceği bir tık ileri alıp like’ların insanların yaşam kalitesini belirlediği bir dünya sunuyor. Buraya kadar iyi, güzel. Ancak hikâye tamamen Hollywoodvari bir mantıkta ilerliyor; kız hırslanır, önündeki fırsatı gole çevirmek ister, yolda aydınlanır ve sonu kötü olsa da o kazanır. Elbette her hikâyede olmazsa olmaz kırılma noktaları var ve zaten adı üstünde bunlar o hikâyeyi hikâye yapan şeyler. Ancak Black Mirror gibi seyirciye üstünde saatlerce düşünecek malzeme veren bir yapımdan bundan daha fazlasını beklemek de en doğal hakkımızmış gibi geliyor.

SOSYAL MEDYA BU DÜZENİN SON HALKASI

Sosyal medyada ‘mış’ gibi yaptığımız yaşamlarımızın ne kadar sahte olduğunu elbette biliyoruz ancak sanki bu tespit için sosyal medyaya dahi gerek yoktu. Yani sosyal medya reytingleri olmasa da toplumda kabul görme insanoğlu için hep önemli bir meseleydi ve yüzde yüz kendisi gibi davranan kişilere zaten sosyal medyadan/ dijital çağdan önce de pek rastlanmıyordu. Sosyal medya belki de sadece bu düzenin en son halkası oldu. Karanlık aynadan daha sert daha vurucu bölümler bekliyoruz çünkü bir kere karanlık dediysek bunun artık grisi olmaz. Arada kalmadan de bize diyeceklerini sevgili Charlie Brooker. Yükselen bu seslerin önümüzdeki bölümler için bir referans oluşturması dileğiyle Black Mirror’ın üçüncü sezonuna ait tüm bölümleri Netflix’te.

 

NOT: Bir haberde Türkiye'de üretmeye çalışan genç yönetmenlerden biri olan Baturhan Bilgin'den gelsin; geçtiğimiz sene Toronto Urban Film Festivali'nden ödül alarak dönen genç yönetmenin yeni filmi 'Moment', bu kez de Boston Türk Film Festivali'nde gösterilecekmiş.Oradan da iyi bir sonuçla dönmesi dileğiyle...