olguilgin@gmail.com
Hepimizin tek bir varoluş amacı var. Tekâmül etmek… Ancak farklı olan, nasıl tekâmül edeceğimiz. Bazıları bu dünyaya borç ödemek, bazıları ise; tahsilat için gelir. Yaşamlarımızda ki, farklılığın sebebi budur. Borç ödeyenlerin hayatı daha çok karmik olduğundan, yaşamları temizleme prensibine dayalıdır ve daha çok zorlanabilirler. Tahsilat için gelenler, bir önceki yaşamlarında borç ödediklerinden daha çok tatil enerjisi içinde, daha kolay bir hayatı seçmiş kişiler olurlar. Bu bir haksızlık değildir. Aksine bu bir dengedir. Bugün borç ödeyen, yarın borç tahsilatına nasıl ki çıkacaksa; aynı şekilde bugün tahsilat yapanda, yarın borç ödeyecektir.
Güneş burcumuz varoluş amacımızı ve egomuzu, yükselen burcumuz ise; o amaca hangi yoldan ulaşacağımızı anlatır. Ay burcumuz duygularımız, içimiz ve ruhumuzu, Merkür burcumuz aklımızın neye çalıştığını, zekamızı anlama ve anlatma kapasitemizi ve iletişim şeklimizi, Venüs burcumuz sevgiyi nerede aradığımızı, sevme ve sevilme biçimimizi, parayla olan ilişkimizi, iştahımızı, zevklerimizi, Mars burcumuz aldığımız etkilere nasıl tepkiler verdiğimizi, kararlarımızı alırken nasıl bir yol izlediğimizi, hareket kabiliyetimizi, seks hayatımızı, Jüpiter burcumuz şansı nerede bulacağımızı, hayatta fırsatları hangi yollardan yakalayacağımızı, en çok bolluğun hayatımızda nerede olduğunu, Satürn burcumuz hayat dersimizi, sınavların bizi en çok nerede zorlayacağını, irade göstermemiz gereken alanları ifade eder.
CHİRON CANIMIZI ACITAN TEMAYI ANLATIR
Chiron burcumuz, canımızı en çok acıtan şeyi yani yaramızı ve o yaranın nasıl şifalanacağını, Lilith burcumuz kimseye göstermediğimiz en karanlık yönümüzün ne olduğunu ve diğer astroidler de, ruhumuzu besleyen temaları, ilişkilerde nasıl partnerlerin bizi en çok mutlu edeceğini; daha çok mikro cerrahi uzmanlığı şeklinde bize gayet net anlatırlar. Ve Ay Düğümlerimiz ile de, bir önceki yaşamda aşina olduğumuz ve hep davranış ve duygu tekrarlarında bulunduğumuz bizle, bu yaşamda dönüşmesi gereken bizi görür, vazgeçmemiz gerekenleri anlar, kendimize katmamız ve alışmamız gereken davranış ve duygularımızla tanışırız. Hep duyuyorsunuz “Güney Ay Düğümü ve Kuzey Ay Düğümü”… İşte bunlar çok önemli iki noktadır. Güney uç hep çekildiğimiz ve alışık olduğumuz, Kuzey uç ise, yadırgadığımız bizim tam da zıddımız ama gitmemiz gereken yolu anlatır. Birbirinden ayrı değil birlikte hareket ederler. Önce var gücümüzle Kuzey uça gitmeyi öğrenir sonra ise iki ucu dengelemeyi öğreniriz. Ve bunu nasıl yapacağımız, yine haritalarımızda gizlidir. Diğer kuşak gezegenleri dediğimiz Uranüs, Neptün ve Plüton üzerinde bireyler olarak pek bir irade geliştiremeyiz ancak, onların da yerleştiği burçla hangi devrin kuşağı ve hangi devrin enerji alanında olduğumuzu görerek; Satürn’ümüzün, bu gezegenlerle olan iletişimine dayalı olarak, hayatımızda neleri dönüştürmemiz gerektiğini, idealler ve hayallerimizin desteklenip desteklenmediğini görebiliriz. Ayrıca tüm bunların ışığında; haritanın yerleşimiyle ortaya çıkan açı kalıplarıyla, rüzgarı nerede arkamıza alacağımızı, nerede rüzgara karşı koşacağımızı, hangi koşulların bizi çok fazla zorladığını, hangi durumlarda evrensel desteğin yanımızda olduğunu, akışkan enerjileri, blokajlı enerjileri ve nasıl kırmamız gerektiğini anlarız. Hiçbirimiz tek bir burçtan ibaret olmadığımız gibi, sadece Güneş burcumuzla aldığımız bilgiler eksik ve yetersiz olur. O yüzden doğum haritamızdaki her gezegen, burç, ev ve açıların birleşimini bilmemiz hayatımızı nasıl yönetebileceğimiz konusunda bize daima yardımcı olacaktır…