Doğulu soyadı ona iyi geldi

Sayıların Gizemi adlı kitabın yazarı Rafet Gökhan Ayyüce Anadolu numerolojisi yöntemini kullanarak bu kez Beren Saat ve Kenan Doğulu çiftini mercek altına aldı. Sayılar Beren ve Kenan çiftinin aralarındaki sevgi bağının çok güçlü olduğunu söylüyor.

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

ŞAKACI ÇOCUK KENAN

Doğuştan gerçek bir sanatçı ve yetenekli bir virtüöz olan Kenan Doğulu, alt çakralardan yukarı doğru gerekli bütün harfleri tasarımında barındırarak oldukça yaşlı ve tecrübeli bir ruh olduğunu ortaya koyuyor. Fakat enteresan olan bu olgunluktan gelen bilgeliğini içindeki iflah olmaz şakacı çocukla da birleştirebilmiş olması.

Üçüncü çakradaki uzmanlığı sebebiyle eğlenmeyi ve insanları eğlendirmeyi seven Kenan’ın, kelimelerle arası gitarıyla olduğu kadar iyi. Dokuzuncu çakradaki yaratıcılığını ve şarkı sözü yazarlığını ise yoğun akan ilhamlarına ve müthiş hayal gücüne borçlu. 
Aynı zamanda cömert ve muhtaçlık karşısında dayanamayan yufka yüreğini ve sevgi açlığını ciddiyetiyle gizlemeye çalışsa dahi başaramıyor. 

TOPLUM ONU SEVİYOR

Affedici karakteriyle uyumsuzluk yaratan yedinci çakranın aşırı aktif şüpheci analitik zekâsı ise ondaki ruhsal konulara karşı merakının kaynağını oluşturuyor. Endişe ve sıkıntıların yüzeye çıkmasına müsaade etmeden iyimserliğini koruması gerekiyor. Enerjisini geçmişe dönük nostalji ve pişmanlıklardan kurtularak başa gelene razı olup kendisiyle dalga geçip gülerek önündeki geleceğe odaklanması gerekiyor. Tek eksik dersi bu hayatında bolluk bereketi ve refahı deneyimlemek olan Kenan’ı, bu hedefine kolayca değil, çabalayarak ulaşırken basamakları birer birer tırmanıp karınca misali çalışarak yükseldiğini görmekteyiz. Beşinci çakra harflerine baktığımızda kaderinde ünlü olma kısmetine sahip olduğunu, dördüncü çakradaki ısrarından da toplumun geneli tarafından kabul görülüp sevileceğini anlıyoruz.

BEREN, GENÇ BİR RUH

Beren Saat ise Kenan’la karşılaştırıldığında çok daha genç bir ruh tasarımı sergilemesine rağmen Kızılderili olan hayatlarından gelen uzmanlıkları sonucu yenilikçilik ve gelenek arasında, özgürlük ve disiplin arasında dengeyi bulmaya çalışan sarkaç misali sallanıyor. Annesinden gelen etkilere karşı zaafı olması ve babadan yeterli destek alamayışı onu evlilikte kendine güvenmeyerek uyum huzur ve dengeyi bulmada zorlanmasına yol açıyor. Beren’in keşfetme merakı yüksek, gezmeye tozmaya bayılıyor. Yabancı dillere olan yeteneği ve yurtdışına gitme hevesi de gene beşinci çakradan geliyor. Lakin dördüncü çakra hemen burada tasarımı frenleyerek “Dur bakalım yeterince sabır sebat gösterdin mi, bunları hak etmek için ne kadar emek verdin?” diyerek araya giriyor. Genel olarak çileli olan senaryoları yaşama ve acıyla olgunlaşma eğiliminde olan Beren’e eğer Kenan’la evlenip Doğulu soyadı almamış olsaydı ek isim almasını önerecektik. Fakat bu soyadı onun yaşam hedeflerini gerçekleştirmede o kadar uygun bir destek sağlıyor ki artık ek isime dahi ihtiyacı olmadığını, şuurlu tekâmül için gerekli olan bütün desteği bu harflerle sağlamış olduğunu söyleyebiliriz.

SORUNLAR AŞILDI MI?

İlişki sentezleri yorumuna geçecek olursak başlangıçta karşılıklı yoğun bir güven problemi yaşanmış olmasına rağmen önceki hayatlardan gelen tanışıklık hissinin ağır bastığını ve evlilik öncesi sorunların diyalogla aşıldığını görüyoruz. Her iki tarafın da sert eleştiriye tahammülü olmaması işleri zorlaştırırken, Beren’in ikinci çakradan gelen alttan alma başarısı durumu kurtarıyor.