Doğala âşık kafe: Narissa Butik

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

Sohbeti, dost meclislerini ve kafeleri en çok seven yerde, Balat’tayım. Rengârenk sokaklarında kaybolurken burnuma mis gibi tarhana kokusu geliyor. Kokunun peşine takılıyorum. İçinde her şeyin ev yapımı olduğu bir dükkânın önünde buluyorum kendimi: ‘Narissa Butik’…

İki ev arasına gerilmiş çamaşır ipleriyle, içinde çocukların koşuştuğu sokaklarıyla belki de objektife en çok poz veren Balat’tayım. Bu sokaklarda her şey kardeş… Camiyle kilise, sinagogla ayazma, apartmanla gecekondu gibi… Fotoğraf editörümüz Uygar Taylan ile bu rengârenk sokaklarda kaybolurken burnumuza mis gibi tarhana kokusu geliyor. Kokunun peşine takılıyoruz. Narissa Butik’in önünde buluyoruz kendimizi… Kafe değil de daha çok eski bir köy evi gibi… Çok mütevazı ama içinde yok yok. Reçelden salçaya, makarnadan turşuya, sabundan keseye kadar pek çok şey var. Kafenin sahibi Afet (Aydoğdu) Hanım misafir buyur eder gibi davet ediyor bizi içeriye… Çok zarif ve kibar kadın… Kafesine misafir olan herkesi güler yüzle karşılıyor. 

KÖY EVİ DEĞİL, KAFE
Afet Aydoğdu, bugüne kadar özel sektörde yönetici olarak çalışmış. Hatta bir üniversitede öğretim üyesi olarak görev almış. Ama hayali hep kendi markasını yaratmakmış. 5 yıl önce bir iş çıkışı kendini Balat’ta bulmuş. “İşten çıktım, vapurdayım. İç sesim Balat’a gitmemi söylüyor. Hani olur ya siz istemeseniz bile kalbiniz sizi götürür. Bir baktım küçük harabe bir dükkânın önündeyim.” Afet Hanım şu an mütevazı bir köy evi havasına bürünen dükkânı görür görmez vurulmuş. Mal sahibini arayıp derdini anlatmış. Akşamına buluşup sözleşme yapmışlar. “2012 yılından beri buradayım. Doğal sabun, kese ve peştamal satarak başladım bu işe… Bu ürünler de su ve kadına hitap ediyordu. Ben de dükkâna Yunan mitolojisinde ‘su perisi’ ve ‘güzel kadın’ anlamına gelen ‘Narissa’ adını verdim. Yağlar, kremler ve bitkiler üzerine eğitimler aldım, workshop’lara katıldım.”
GELEN-GİDEN HİÇ EKSİK OLMAZ
Afet Hanım’la sohbetimize devam ederken kafenin geleni gideni hiç eksik olmuyor. Hem hizmet ediyor hem de benimle sohbet… “Kafe kısmını hayata geçirmeden önce de gelenim gidenim hiç eksik olmazdı. Mutfakta suyum yoktu, temizlik için komşudan tedarik ediyordum. O zaman bile kekler, börekler, pastalar yapar burada ikram ederdim. Şu masa (kapının hemen önündeki masayı işaret ediyor) hiç boş kalmazdı. Allah da boş bırakmasın.” “Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?” diye soruyorum. “Gelen müşterinin bir bardak su içse bir sürü yemek yese de aynı memnuniyet ve aynı yüz ifadesiyle buradan 
ayrılması için çırpınıyorum” diyor. 
7/24 HİZMETİNİZDEYİZ 
Afet Hanım’ın ailesine ait Silivri’de bostanları var. Dükkânda yediğiniz, içtiğiniz hatta elinizi yıkadığınız sabun bile doğal. “Annem, babam ve ablam sağ olsunlar en büyük destekçilerim. Kendi yetiştirdiğimiz sebzelerle turşumu, reçelimi, tarhanamı, kahvaltılık soslarımı yapıyorlar. Peynirimi Anadolu’dan özel olarak getirtiyorum.” “O zaman Narissa’nın kahvaltı sofrasında yok yok” diyorum. “Narissa ‘yok’ kelimesini hiç tanımıyor” diyor ve devam ediyor. “Gece 12’de dahi bir müşteri gelip ‘kahvaltı yapmak istiyorum’ dese, ‘mutfağım kapalı’ demem. Çünkü kahvaltının saati yoktur benim için. İnsanlar gönül rahatlığıyla gelsin, yesin içsin, başkalarına da tavsiye etsin. Güler yüzle 7/24 hizmetteyiz efendim (gülüyor).”

SABUNLARIM ŞİRİNCE’DEN
Sabunlarım İzmir Şirince’den, peştamallarım Denizli Buldan’dan getirttiriyorum. Keseleri kendim fason üretiyorum. İstanbul’un çeşitli yerlerindeki aktarlara toptan satışını yapıyorum. Bez çantaları ablamla beraber dikiyoruz. Reçelimizi, tarhanamızı, makarnamızı ve turşularımızı kendimiz üretiyoruz. İleride yurtdışından bu ürünleri tanıtmayı amaçlıyorum. Ufak ufak hedefler koymayı seviyorum. Sağlam adımlarla ilerlemek her zaman daha mantıklıdır. Ne kadar iyi bir yüzücü de olsanız derin sulara atlamamak gerekiyor. İlk önce bedeni ısıtmak lazım…