Rabia Yalçın ‘Reflect Your Light with Kutnu’ adını verdiği koleksiyonuyla turneye çıktı. 16. yüzyıldan beri üretimi devam eden kutnu kumaşı, Yalçın sayesinde tekrar dirilecek ve gittiği ülkeye barış götürecek. Başarılı modacıyla koleksiyonu, kutnuyu ve barış çağrısını konuştuk.
Ödüllü Türk moda tasarımcısı Rabia Yalçın’ın kutnu kumaşını kullanarak hazırladığı ‘Reflect Your Light with Kutnu’ adlı özel koleksiyonunun defilesi Katar’da yapıldı. Defileye davetli olarak biz de katıldık. Organizasyonu anlatmadan önce biraz Katar’dan daha doğrusu misafir olduğumuz Katar’ın başkenti Doha’dan bahsetmek istiyorum. Açıkçası bu seyahate çıkarken ön yargılarım vardı fakat Doha’da geçirdiğimiz 2 gün boyunca bu önyargılarımdan tamamen kurtuldum. İtiraf etmeliyim ki şehrin insanı cezbedecek çok güzel bir doğa manzarası yok ya da ben görmedim. Boş araziler, bazı bölgelerde plazalar, bazı bölgelerde de Katar halkın yaşadığı villa tipi evler ve inşaatlar vardı her yerde. Şehir şu an 400 bin kişinin inşa etmeye çalıştığı açık bir şantiye alanı gibi. Dünyanın en büyük futbol sahasının inşaatı da sürüyor. Katar’ın en görkemli mimari eserlerinden biri 99 kubbeli Muhammed bin Abdulvahap Camisi. Sanırım şimdiye kadar gördüğüm en büyük camiydi. Tabii zenginliğiyle meşhur Katar’a da böyle bir cami yakışır herhalde. Evet, Katarlılar gerçekten çok zengin. Zira maaşı en düşük maaşı olan memurlar bile 6 bin dolar kazanıyor. Katarlıların fakirlik anlayışı bizden çok farklı. Burada tek eşi ve tek evi olan fakir sayılıyor. AVM’leri gezerken Türkiye’de üretilen ürünlerin çok daha pahalıya satıldığını görüyorum ve tabii alışveriş yapmaktan hemen vazgeçiyorum. Katarlılar’ın en önem verdiği şeylerden biri eğitim. İnşası devam eden görkemli üniversite binaları bunun kanıtı gibi. Spora merakları da oldukça fazla. Özellikle binicilik onlar için çok önemli. Dohalıların en önemli sosyalleşme mekânlarından biri W Doha Hotel. Hem mimarisi hem hizmeti hem de restoranlarının kalitesiyle Doha’ya gelenler mutlaka görmeli.
HER ŞEY EL YAPIMI
Doha’da yaptığımız bu küçük keşif turundan sonra defile günü gelip çatıyor. ‘Reflect Your Light with Kutnu’ koleksiyonunun defilesi The Ritz-Carlton Doha’da yapılıyor. Salon defile için İstanbul ve Boğaz görüntüleriyle süslenmiş. Bu görüntüler Rabia Yalçın’ın tasarımlarına fon oluyor. Yalçın’ın koleksiyonu 45 parça kıyafetten oluşuyor. Ayakkabılar ve çantalar da dâhil olmak üzere her şey el yapımı, fabrikasyon değil. Kutnu ve derinin uyumu oldukça güzel. Yalçın’ın kutnu kumaşını seçmesinin sebebi, tarihi İpek Yolu üzerindeki Gaziantep’te 16. yüzyıldan beri kutnunun üretiminin hâlâ devam ediyor olması. İpek Yolu’ndan geçen dinlerin, dillerin, kültürlerin kokusunu ve dokusunu yansıtan kutnu kumaşıyla, aynı zamanda dünyaya bir barış mesajı verecek. Defile sonrasında Rabia Yalçın’la bir araya geliyoruz ve sözü ona bırakıyoruz.
KUMAŞ VE BARIŞ
Öncelikle koleksiyon ve kumaşın nasıl bir araya geldiğini anlatayım. Elbiselerin üstündeki nakışlar bir önceki yüzyıla ait, hepsini dünyadan topladım. Dolayısıyla her biri göz nuru… Kutnu kumaşımız 16.yüzyıldan beri değerli ve o da göz nuru. Peki, bunlar bu kadar önemli olurken, yaşaması için bu kadar gayret ederken, insan hayatı nasıl bu kadar ucuz olabiliyor? Projemin barışla bağlantısıbu… Benim sazım, kumaşlarım. Naçizane olarak kendi adıma barışa bu kadar katkıda bulunabiliyorum. Başkaları saz çalar, şarkı söyler derdini anlatır, ben de koleksiyonumda bunu anlatmaya çalıştım.
KUTNUDA KADINLIK VAR
Kutnu kumaşını yaklaşık 20 yıldır kullanıyorum. Müşterilerim de alışıktır. Fakat birçok ülkeden birçok kişinin kumaşı tanıyacak olması bu koleksiyona kısmet oldu. Kutnu, bana kadını hatırlatıyor. Çünkü bildiğiniz üzere kutnu pamuk ve ipekten oluşuyor. Desen olarak da genelde çizgilidir. Pamuk yumuşaktır; kadının yumuşaklığı. İpek parlaktır; kadının parlaklığı. Çizgi serttir; kadının sertliği… Yani kutnuda bir kadınlık var.
DİŞİLİĞİMİ İNKÂR ETMİYORUM
Koleksiyonumu tasarlarken kadının dişiliği ve gücü beni etkiliyor. Dişiliğimi inkâr etmiyorum. Dişiliğini inkâr eden bir kadın olmasını da istemem. Şunu unutmamak gerekir, dişiliğimiz sayesinde var değiliz, kişiliğimiz sayesinde varız. Feminenlik benim için çok önemli. Kadının gücü yeter kadına.
Sonraki adım Londra
Katar, dünyadaki kavgalardan hoşlanmayan bir ülke. Aynı zamanda Türkiye’yle güzel bir dostluğu var. Katar’ın barış konusunda dik bir duruşu var. Bu nedenle defileye Katar’dan başladım. Koleksiyonun bundan sonraki adımı Londra… Kısacası kumaşımız barış için. Dolayısıyla bazı ülkelerin müzelerine de bağışlanacak. Finalimiz tabii ki Türkiye’de olacak.
GÖRKEM VE ZARAFET
16. yy’dan bu yana Türkiye’de Gaziantep’te ilmek ilmek el tezgahlarında, değerli ustalarca dokunan Kutnu, baskı sanatının da önemli bir örneği. 60 farklı desene sahip ipek ve pamuk dokumadan oluşan değerli kumaş, asaletini Osmanlı Padişahları’ndan alıyor. Anadolu Selçukluları’ndan bu yana dokunan kutnu kumaşları Osmanlı padişahları tarafından da elbise olarak diktirilirdi. Görkem, zarafet ve estetik ifade eden kutnu kumaşların hammaddesi filoş olan suni ipek ve pamuk ipliğidir. İçinde sentetik hiçbir madde bulunmadığından sıhhi bir kumaş türüdür. Geçmişi çok eskilere dayanan kutnuculuk; dünyada basma sanatı yok iken, ipeğin çeşitli boyalara defalarca batırılarak, kendisine has renk ve motifler verilerek yapılan bir dokumadır.
ANLAMLI MESAJ
Dünyanın en uzun en önemli ‹ticaret, bilim ve kültür köprüsü’ İpek yolu aynı zamanda 'barış içinde bir arada yaşamaya' da en büyük katkıları sağlamıştır. Bu kadim yol Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'ya kadar etkisini göstermiştir. Türkiye bu tarihi yolun Batı ucunda halen benzer işlevini sürdürmekte. Günümüzde, Asya’nın bazı bölümleri, Kafkaslar ve Ortadoğu ne yazık ki barıştan yoksun. İşte bu nedenle Rabia Yalçın, Türkiye'den barış için yeniden yola çıkıyor. Hem yakın coğrafyaya hem de tüm dünyaya tarihi İpek yolu'nun en sembolik ürünlerinden ‹Kutnu kumaşı'yla anlamlı bir barış mesajı vermeyi hedefliyor.