sibel.ates@aksam.com.tr
Müzik öğretmeni Aslı Tanrıkulu’nun Muş’un Varto ilçesindeki Hamurpet Köyü Ortaokulu’na tayin olması oradaki çocukların hayatında bambaşka bir pencere açtı. Hepsi müzik konusunda epey yetenekliydi ancak enstrümanları yoktu. Aslı öğretmenin pratik çözümü sayesinde tahta kaşıklar, bidonlar ve leğenler öğrencilerin elinde birer müzik aletine dönüşüverdi. Bununla yetinmeyen öğretmenlerinin başlattığı kampanyayla çocuklar ilk kez müzik aletleriyle tanıştı. Şimdi kimi piyano kimi keman kimi de saz çalıyor. Artık bir orkestraları var. Üstelik Sansev İstanbul Uluslararası Çok sesli Korolar Festivali’nden davet bile aldılar… Şimdi gelin Aslı öğretmenin, Berivan’ın, Zeriş’in, Samet'in ve Damla'nın hikâyesine tanıklık edelim…
Üç yıl önce Muş Varto'ya 65 kilometre uzaklıktaki okulumuza atandım. İlk geldiğim sene çok bocaladım. Kültürü, toplum yapısı, yaşayışı, dili hatta coğrafyası bile farklı olan bu şehir, bana ayrı bir ülkeye gelmişim gibi hissettirmişti. Hafta içi sabahları tek bir araç olduğu için merkezden de kopuk yaşıyoruz. Burada kış şartları da oldukça ağır, çoğu zaman yollarımız kapalı olur. Ama çok geçmeden adapte oldum ve çocuklarla kaynaştım. Farklılıklara değil, benzerliklere odaklanarak çocuklarla ne gibi çalışmalar yapabileceğimi düşünmeye başladım. Buradaki çocuklar, çobanlık yapıyor, süt sağıyor, bir yandan da okuyorlar. Bu işleri yapıp hiçbir özel ders, yardım almadan üstün başarı gösterenler var. Hem çocuk hem yetişkinler aslında. Batı’daki bir çocuk gibi kendilerine ait bir odaları, çalışma ortamları yok. Bu çocukların sosyal bir hayatı da yok. Hevesli çocuklar ve umutları var.
BİDONDAN DAVUL
Bu coğrafyadaki müzik kültürü ve gırtlak yapısı çok farklı. Burada inanılmaz yetenekli çocuklar olduğunu özellikle derslerimde fark ettim. Müzik aletlerimiz yokken çocuklara evden ses çıkaran ne varsa getirmelerini söyledim. Annelerinin leğenlerini, küçük bidonlarını, yemek kaşıklarını getirdiler. Tahtalara tel gerip gitar yaptık. Günlük hayatlarında yaptıkları köy işleri, onlara çeşitli beceri ve meziyetler kazandırmış. Bir öğrencim annesinin un eleğini alıp arkasına koyun derisini gererek def yapmıştı. Bir başkası bir bidonun önünü arkasını keserek her iki tarafına da inek derisini gergin bir biçimde gererek davul yapmıştı.
ÇOK HEYECANLILAR
Sosyal medya aracılığıyla bir kampanya başlattım. Hayırseverler ve müzisyenlerin bağışladığı enstrümanlarla orkestramıza bambaşka bir boyut kazandırdık. Çocukların bu özverili çalışması da Kaymakamımız Mehmet Nuri Çetin tarafından desteklendi ve sayesinde profesyonel müzik aletlerine kavuştuk. İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sait Yetkiner de “11 Köyün Orkestrası” ismini verdi. Orkestramız duyulduktan sonra sık sık konsere gitme imkânları oldu. İstanbul’a gidecekleri için çok heyecanlılar. İçlerinde Muş dışına çıkan yok. Heyecandan uyuyamadıklarını söylüyorlar. Durup durup birbirlerine sarılıyorlar, gülüyorlar. Gideceğimiz belli bile değilken bir ay öncesinden çantasını hazırlayıp çorabını, diş fırçasını koyanlar vardı.
ESKİDEN UTANGAÇTIM
Zeriş Aslan
Müzikle ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Sadece şarkı söylüyordum. Şarkıları da ritimsiz söylüyordum. Aslı hoca notaları, flüt ve keman çalmayı öğretti. 2 yıldır keman çalıyorum. Turist rehberi olup turistlere keman çalmak istiyorum. Eskiden utangaçtım, içime kapanıktım. Artık kendimi daha iyi ifade ediyorum.
İLK DEFA BAĞLAMA ÇALDIM
Berivan Demir
İlk defa bir müzik öğretmenim ve enstrümanlarımız oldu. İlk defa bağlama çaldım. Notaları öğrendim. Müzik kulağım gelişti. Müziğe yeteneğim olduğunu fark ettim ve müzik yaptıkça kendimi daha iyi hissettim. Derslerime daha iyi odaklanıyorum. Büyüyünce hemşire olmak istiyorum ama her zaman bağlamamı çalacağım. Büyük bir konser salonunda konser vermek en büyük hayalim.
CAM KEMİK HASTASIYIM
Samet Yolcu
Ben cam kemik hastası bir öğrenciyim. Diğer arkadaşlarım gibi futbol, basketbol oynayamıyorum. Mandolin sayesinde hayatım değişti. O benim hayat arkadaşım oldu. Artık çok mutluyum ve müziği çok seviyorum.,
MÜZİKLE İÇ İÇEYİM
Damla Aktepe
Piyano çalıyorum ama orkestrada korodayım. Çok mutluyum. Bu okula başladığımda flütten başka hiçbir enstrümanı bilmiyorum. Aslı hocam piyano çalmayı öğretti. Müzikle hiçbir alakam yoktu ama şimdi müzikle iç içeyim. Derslerim daha iyi oldu.