Ciplerin efendisi: Murat Taşlıdağ

EMİNE BIYIK
emine.biyik@aksam.com.tr

Pimp My Ride, şüphesiz ki araba tutkunlarının severek izlediği bir modifiye arabalar programı… Yaklaşık 23 senedir Türkiye’de araç restorasyonu yapımıyla ilgilenen Murat Taşlıdağ, bu ve buna benzer programların en sıkı takipçilerinden. Hurdaya çıkmış Amerikan ciplerini restore ediyor ama sadece ciplerle de sınırlamıyor kendini. Eski model klasik bir arabadan tutun da yarış otomobili yapımına kadar uzanan geniş bir yelpazeye sahip.

Yıl 1947… Amerikalılar, 4x4 cipleri Türkiye’ye hibe ediyor. Devlet daireleri tarafından kullanılan bu cipler, 10 yıl sonra hurdaya ayrılıyor. Erzurum’da DSİ’de garaj bakım onarım şefliğinde çalışan Ziya Taşlıdağ, hurdaya çıkmış Amerikan ciplerine olan merakı yüzünden 1963 yılında Amerikalıların Ankara’da açtığı, 4x4 cipleri üzerine verilen eğitime katılıyor. Ziya Bey aldığı eğitimi, bilgi ve birikimiyle harmanlayıp oğullarıyla paylaşıyor. Ziya Bey’in oğlu Murat Taşlıdağ, babasının merakına 5 yaşında kapılıyor ve babasından ona kalan bu mirası 23 yıldır yaşatıyor. Hurdaya çıkmış 70 senelik Amerikan cipler, Murat Taşlıdağ’ın elinde yeniden hayat buluyor. Neredeyse çeyrek asır süren bu yolculuğu Murat Taşlıdağ’ın kendisinden dinledik…

Araçların satışını sağladı

Amerikalılar tarafından devlet dairelerine hibe edilen ve 10 yıl sonra hurdaya ayrılan bu cipler, kesilip parçalanıyor ve çelik fabrikalarına gönderiliyordu. Babam da bu işin piri olduğu için 10 yılda bu araçların hurdaya ayrılmayacağını ve ufak tefek bakımla tekrar hizmet verebileceğini devlet kurumlarına yaptığı yazışmalarla anlatmış. Yazışmaların sonucunda da bu araçların ihale yoluyla satışını sağlamış. İhale yoluyla satın aldığı hurdaya çıkmış Amerikan ciplerini restore ederek yeniden hayata döndürmüş. Ben de babamın devrettiği bu bayrağı layıkıyla taşımak için çalışıyorum. 1993 yılından beri de Başkan Jeep ismiyle araçları yeniden asfaltla buluşturuyorum. 

Hepsinin karakteri var

Artık işlevini kaybetti iddiasıyla ya da çalışmadığı öne sürülerek hurdaya çıkan araçlar geliyor. Her birinin kendine has karakteri var. Merakı olmayan biri de bu özellikleri bilmediği için kıymetini bilmiyor. Araç iki teklesin hemen gözden çıkarıyorlar. Böyle birçok örneğe rastladım. Çocukken babamın işyerine çok giderdim. Bir gün “Ne yaptıysak çalışmadı” iddiasıyla hurdaya ayrılan bir cip geldi dükkâna. Aracı iterek çekiciye yükledik. Aracın içine bindim, kurcalamaya başladım. Derken birdenbire çalıştı. Babam şoke oldu, “İstop etme, sürmeye devam et” dedi. Dükkâna kadar sürdüm aracı. Bakıma alındı, restore edildi ve yeniden kullanılabilir hale getirildi. 

Bizde sınır yok

Bizde sınır yok, müşterilerimizin hayallerini en kaliteli şekilde yerine getiriyoruz. Can güvenliğini riske atacak işler yapmıyoruz. Araçların bire bir kendi parçalarını kullanıyoruz. Tabii mekanik bilginin birikimiyle başka otomobil parçalarını da doğru yerde kullanıp birleştirebiliyoruz. Bunlar ezber bilgiyle değil, bilinçli olarak yerinde yaptığımız uygulamalar oluyor.

ÜNLÜ İSİMLER DE GElİYOR

Müşterilerim arasında Sertab Erener, Alp Kırşan, Atilla Saral, Tolga Karel, Emre Kızılırmak gibi ünlü isimler de var. Şu an Acun Ilıcalı’ya 1950 model bir araç yapıyorum. Kısmetse yakında teslim edeceğim. Sağ olsun ünlü firmalar da bizi tercih ediyor. Mesela Turkcell’in reklamlarında kullanılan 4 çekerin mimarı benim. Firma temsilcileri bize bir resim getirdi ve “Bu resimdeki aracı istiyoruz” dediler. O resimdeki araç Amerikan Mopar firmasının kendine özel ürettiği bir araçtı ve Türkiye’de bir benzeri yoktu. Yapması yıllar sürecek bir aracı, 5 gün gibi kısa bir sürede teslim ettik. Sonra da reklam filminde Sertab Erener ve Kadir Çöpdemir’in dublörlüğünü yaptım. Bir yerde Kadir Çöpdemir oldum bir yerde de Sertab Erener. Peruk taktım, etek giydim.  

OFF-ROAD ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR

Yaptığımız araçları hem test etmek hem de engebeli arazilerde bu araçların nasıl kullanılacağına dair eğitim vermek için İstanbul Off-Road Kulübü’yle birlikte cip meraklılarına ulaştık. 2010 yılında da müşterilerimin yoğun ısrarları üzerine Anadolu Off-Road adını verdiğim kendi kulübümü kurdum. Amacım çığ gibi büyüyen bir sporun ve bu sporun da doğru uygulanması için elimizden geleni yapıyoruz. Çünkü Off-Road muhteşem bir doğa sporu. İnsanlar bu sporla hem stres atıyor hem eğleniyor hem de adrenalin salgılıyorlar.