Türkülere gönüllü Şahin Aydın, 600’den fazla albüme sesi, sazı, sözüyle katkıda bulunmuş bir sanatçı. Ancak öğretmenliği hepsinin üzerinde tutuyor. Çocukların aileleri daha çok piyano tercih etse de “Çağdaşlık enstrümanla ölçülmez. Yine de önemli olan bir enstrümanla buluşmalarıdır” diyen Aydın ile konuştuk.
“Dervişlik dedikleri, hırka ile taç değil
Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil”
Bağlama sanatçısı Şahin Aydın, Yunus Emre’nin deyişindeki gibi bağlamasını alıp sahneye çıkmak yerine gönlünü derviş eylemiş bir türkü aşığı. Kurduğu eğitim merkezinde türkülerin sadece melodisini ve sözünü değil, duruşunu, tavrını, felsefesini anlattığı öğrencileri de Şahin Aydın’ın derslerine büyük ilgi gösteriyor. Bugüne kadar çeşitli albümlerde türkülere ses veren Aydın, Anadolu’nun ses ve söz zenginliğinin kayıt altına alınması çalışmalarına katılmaktan ve bunun bir parçası olmaktan memnun ancak işini sahnede değil okulunda yaptığı için çok daha mutlu olduğunu söylüyor. Yakında yeni bir albüm çalışmasını yayınlamaya hazırlanan Şahin Aydın ile konuştuk.
Siz Arif Sağ’ın rahle-i tedrisinden geçip sonra onun izinden yürüdünüz. Kurduğu koroda şefliğe kadar yükseldiniz. Konservatuar eğitiminiz de var ancak bir ustanın bilgi, görgü ve tecrübesinin bunun üzerine koymak size neler kattı anlatır mısınız?
Her bilgi, bir hazinenin giriş kapısıdır. Hocamla giriş kapısından el alıp yolumu ve yolcularımı kültürümüzün eşsiz zenginlikleriyle buluşturmak için yola çıktım. Konservatuar eğitimim, bilgi ve birikimlerinden beslendiğim öğretmenlerim Nida Tüfekçi, Yücel Paşmakçı, Neriman Altındağ Tüfekçi, Taşkın Doğanışık, Ali Haydar Emre ve ismini saymakla bitiremeyeceğim öğretmenlerimin deneyimleri misyon olarak eğitmenliği seçmemde büyük etken oldu. Albümle yol almak birinci hedef olmaktan çıktı, insanlara dokunmak, yol göstermek, sonra o yolda yürüyen öğrencileri görmek bir öğrencin bin albüme değer olduğunu anlatıyor. Hocalarım, benim ben olmamı sağlayan tuğlaların şekillendiricisi oldular.
30 yıldır sektördesiniz. Kimlerle, hangi çalışmaları yaptınız?
600’e yakın albüme sazımla ve vokal olarak eşlik ettim. Çok çok değerli üstatlarla albümlere beraber çaldık. 30’un üzerinde albümü yönettim. 8 albüm çalışmam oldu. Bunlardan Türkülü Yürekler ve Türkü Yolunda isimli koro çalışmalarımızın yeri ayrı. Uzunca bir zaman sahne çalışmalarım oldu, Belkıs Akkale’den Sabahat Akkiraz’a birçok sanatçıya sahnede sazımla eşlik ettim.
Sahnede sürekli olmak yerine neden bu eğitim merkezini açtınız?
Popüler olmak halka dokunmak değildir benim nazarımda, çekim alanım halkın kendisi. Sahne de benim yuvam, lakin en çok zamanımı geçirdiğim alan öğrencilerimin yaşadığı ve nefes aldığı ortamdır. Bir insanı eğitmek doğaya dikilen bir fidana benzer, bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum lafı boşa söylenmemiştir. İşte bu sebepten eğitimci kimliğim benim vaz geçilmezimdir. Madden değil manen zenginlik bırakacağım en büyük servetimdir.
İstanbul’un görece ‘zengin’ bir semtinde okulunuz, buradaki çocuklar bağlamaya mı ilgi gösteriyor, piyanoya mı? Aslında seçici çocuk değil, aile…
Maalesef yanlış algı insanları değiştirebiliyor daha çok piyano tercih ediliyor. Çağdaşlığı enstrümana göre değerlendiren bir anlayış var. Hâlbuki önemli olan sanatla yürümek, enstrümanlarla yoldaş olmak. Farklı bir semtte olsaydı okulumuz, eminim o çocukların çoğunluğu bağlamayı seçerdi. Önemli olan herhangi bir enstrümanı seçmiş olmaları, sonra ileride kendilerine en uygununu bulup yollarına devam edebiliyorlar. Bu arada sadece çocuklar değil
her yaşta öğrencimiz var ama çoğunluk çocuklarımız. Piyano da öğretiyoruz, gitar da bateri de.
ÖRNEK ALDIĞIMIZ OZANLAR BİLE ARTIK GÜNÜ KURTARIYOR
Yeni çıkaracağınız albümü dijital ortamda mı yayınlayacaksınız?
Öyle bir zamana düştük ki sanatın adı ticaret oldu, artık insanlar siparişle beste yapmaya başladı. Günün şartlarını anlatan, geleceğe miras bırakılacak eserler yapılmıyor. İşin en acı yanı, içimi acıtan tarafı bizlerin örnek aldığımız ozanlarımızın, âşıklarımızın dahi son zamanlarda yaptıkları beste çalışmalarının günü kurtarmaktan ileri gitmemesi. Bu koşullar altında geriye dönüş yapıp tek eserlik bir çalışmayla klip çekmeyi düşünüyorum. Büyük bir ihtimal dijital ortamda olur.